Mart Menekşeleri'ni okuduk, ne kadar hatırlıyoruz?
Mart Menekşeleri'ni okuduk, ne kadar hatırlıyoruz?
Fareler ve İnsanlar romanını ne kadar hatırlıyorsunuz ...
Fareler ve İnsanlar romanını ne kadar hatırlıyorsunuz ...
çözelim:)
çözelim:)
John Verdon’un şimdiye dek yazdığı bu en şaşırtıcı romanında, her olayı bulmaca çözer gibi ele alan Dave Gurney, polisin belirttiği şekilde işlenmesi imkansız olan bir cinayeti sıra dışı dehasıyla çözebilecek mi…
Varlıklı bir işadamı, annesinin cenazesinde suikasta kurban gitmiştir. Suçlu bulunan karısı tutuklanır ve ömür boyu hapse mahkum edilir. Onun masum olduğuna inanan sürgündeki dedektif Hardwick, bu esrarı çözebilecek tek kişinin, Dahi Dedektif Dave Gurney’in kapısını çalar.
Suikastçının, bulunduğu noktadan hedefi vurabilmesinin imkansızlığı sadece Gurney’in dikkat edebileceği küçük bir ayrıntıydı.
Gurney, soruşturma için delilleri toplamaya başladıkça birbiri ardına tuhaflıklar olduğunu fark eder ve çok geçmeden tehlikeli bir adamın, sonucunda sadece ölüm olan şeytani hamleleriyle karşı karşıya kalır. Bu adamla alay eden herkes, bir gün ansızın ortadan kaybolmuş, kendilerinden bir daha hiç haber alınamamıştır. Öldürürken hep aynı şarkıyı mırıldanan, dünyanın en azılı tetikçisi, çocuk görünümlü olduğu için “Peter Pan” denilen sihirbaz bir cani.
"Dehşet verici bir olay ve çatallı yol ayrımında bir dedektif. Kesinlikle başarılı bir kombinasyon."
-New York Daily News-
"SherlockHolmes gibi Gurney de gerçeğe o derece susamış, hassas ve mantıklı."
-New York Times-
"John Verdon gizemli bir olayın akıl almaz örgüsünü işlerken hikayenin en beklenmedik anında ortaya çıkıveren, şeytani bir kurnazlığa sahip."
-Washington Post-
(Tanıtım Bülteninden)
John Verdon’un şimdiye dek yazdığı bu en şaşırtıcı romanında, her olayı bulmaca çözer gibi ele alan Dave Gurney, polisin belirttiği şekilde işlenmesi imkansız olan bir cinayeti sıra dışı dehasıyla çözebilecek mi…
Varlıklı bir işadamı, annesinin ce... tümünü göster
Abilene ve babasının hiçbir zaman bir 'ev' kavramı olmamıştır.
Yaprak gibi oradan oraya sürüklenip duran baba-kızın, birbirlerinden ve hikâyelerinden başka kimsesi yoktur.
Ama Abilene büyüyordur ve bir yuvası olmalıdır artık.
Derken bir gün yollar ayrılır.
Abilene şimdi tek başınadır.
Sahip olduğu en değerli varlığı babası Gideon Tucker, onu bir kasabaya yollamıştır.
Peki, mesafeler ayırır mı dersiniz?
Abilene için asla.
Geçmiş gizemli, gelecek bilinmez, şimdi ise özlem dolu.
'Baba, neredesin?'
Bu gece de babamı bekleyerek karşıladım sabahı. Pencereme vuran ay ışığı altında oturup düşündüm uzun uzun. Babamdan hatıra pusulayı elime alıp seslendim gökyüzüne:
''Şu an benim gibi babam da ay ışığının hüznüyle mi meşguldü?''
''O da beni özlüyor muydu benim özlediğim gibi?''
''Biliyorum. Her gidiş mutlaka yanında hüzün taşır ama, bu bizim için değişemez mi baba?''
Abilene ve babasının hiçbir zaman bir 'ev' kavramı olmamıştır.
Yaprak gibi oradan oraya sürüklenip duran baba-kızın, birbirlerinden ve hikâyelerinden başka kimsesi yoktur.
Ama Abilene büyüyordur ve bir yuvası olmalıdır artık.
Derken bir ... tümünü göster