Mo Yan okuduktan sonra Murakami'nin Nobeli alamamış olmasına üzüldüm.
Mo Yan okuduktan sonra Murakami'nin Nobeli alamamış olmasına üzüldüm.
Nobel ödüllü Mo Yan, Çin toplumunun tüm değerlerini altüst eden Kültür Devrimi sırasında yaşananları, dokuz çocuklu bir ailenin başından geçenlerle yansıtıyor. Çocuklar doğdukları andan büyüyünceye kadar o süreçteki olaylardan her birinin dolaylı ya da dolaysız öznesi veya tanığı oluyorlar. Romanın en önemli kişilerinden biri de o çocukların annesi.
Mo Yan, kitabı nasıl yazdığını ve o anne karakterini nasıl oluşturduğunu şöyle aktarıyor:
"Romanı yazarken hiç çekinmeden annemin kişisel deneyimlerinden yararlandım; ama kitaptaki annenin duygusal deneyimleri kurgusaldır ve Gaomi Kuzeydoğu Bucağı'ndaki pek çok annenin deneyimlerine dayanır. Kitabın girişinde, bu kitabı annemin ruhuna adıyorum, diyorum; ama bu kitabı aslında dünya üzerindeki tüm annelere ithaf ediyorum; tıpkı benim şu kibirli ve vahşi hırsımla o küçücük Gaomi Kuzeydoğu Bucağı'nı Çin'in ve dünyanın mikrokozmosu olarak gördüğüm gibi."
Nobel ödüllü Mo Yan, Çin toplumunun tüm değerlerini altüst eden Kültür Devrimi sırasında yaşananları, dokuz çocuklu bir ailenin başından geçenlerle yansıtıyor. Çocuklar doğdukları andan büyüyünceye kadar o süreçteki olaylardan her birinin dolaylı ya ... tümünü göster
Her şeye “karşı” duran, “karşı” çıkan, “karşı” olan bir adam... Aylak Adam... Bir adı bile yok. “C.” diyor Yusuf Atılgan kısaca.
İnsan her şeye bunca “karşı”yken kendine de “karşı” olmadan nasıl sürdürülebiler bir “karşı” yaşamı?
C., sıradanlığa, tekdüzeliğe, alışılmışın kolaycılığına hiç mi hiç katlanamıyor. Hem farklıyı, hem doğru olanı arıyor. Çabasının boşuna olduğunun da farkında üstelik.
Zor bir karakter, zor bir yaşam, yalın bir roman.
Her şeye “karşı” duran, “karşı” çıkan, “karşı” olan bir adam... Aylak Adam... Bir adı bile yok. “C.” diyor Yusuf Atılgan kısaca.
İnsan her şeye bunca “karşı”yken kendine de “karşı” olmadan nasıl sürdürülebiler bir “karşı” yaşamı?
C., sıradanlığ... tümünü göster
Her şeye “karşı” duran, “karşı” çıkan, “karşı” olan bir adam... Aylak Adam... Bir adı bile yok. “C.” diyor Yusuf Atılgan kısaca.
İnsan her şeye bunca “karşı”yken kendine de “karşı” olmadan nasıl sürdürülebiler bir “karşı” yaşamı?
C., sıradanlığa, tekdüzeliğe, alışılmışın kolaycılığına hiç mi hiç katlanamıyor. Hem farklıyı, hem doğru olanı arıyor. Çabasının boşuna olduğunun da farkında üstelik.
Zor bir karakter, zor bir yaşam, yalın bir roman.
Her şeye “karşı” duran, “karşı” çıkan, “karşı” olan bir adam... Aylak Adam... Bir adı bile yok. “C.” diyor Yusuf Atılgan kısaca.
İnsan her şeye bunca “karşı”yken kendine de “karşı” olmadan nasıl sürdürülebiler bir “karşı” yaşamı?
C., sıradanlığ... tümünü göster
Her şeye “karşı” duran, “karşı” çıkan, “karşı” olan bir adam... Aylak Adam... Bir adı bile yok. “C.” diyor Yusuf Atılgan kısaca.
İnsan her şeye bunca “karşı”yken kendine de “karşı” olmadan nasıl sürdürülebiler bir “karşı” yaşamı?
C., sıradanlığa, tekdüzeliğe, alışılmışın kolaycılığına hiç mi hiç katlanamıyor. Hem farklıyı, hem doğru olanı arıyor. Çabasının boşuna olduğunun da farkında üstelik.
Zor bir karakter, zor bir yaşam, yalın bir roman.
Her şeye “karşı” duran, “karşı” çıkan, “karşı” olan bir adam... Aylak Adam... Bir adı bile yok. “C.” diyor Yusuf Atılgan kısaca.
İnsan her şeye bunca “karşı”yken kendine de “karşı” olmadan nasıl sürdürülebiler bir “karşı” yaşamı?
C., sıradanlığ... tümünü göster
muratsahin şu anda kitap okumuyor.