''Şimdiye kadar yazılmış en iyi bilim-kurgu roman, klasik bir karşı ütopya'' -Ursula K. Le Guin-
Biz, sonradan kendi tarzında yazılan yapıtlar için prototip olacak disütopik bir romandır. Roman gelecekte varolan otoriter bir devletin inançlarına körü körüne bağlı bir vatandaşı ve bir matematikçi olan D-503'ün günlüğüne yazdıklarına yer verir. Günlük, mutluluğun, düzenin ve güzelliğin sadece özgürlüğün olmadığı bir ortamda, matematiksel mantığın ve mutlak gücün demir prensiplerinde bulunabileceğini dikte eden bir hükümet doktrininin bir ilanı olarak başlar. Günlük ve roman ilerledikçe D-503, I-330 adlı bir muhalifin çarpıcı etkisine kapılır. I'ya duyduğu çılgıncasına arzuyla büyülenen D, matematiksel mantığın saflığına ve tüm insanların ihtiyacını karşılayacak ve mükemmel düzenlenmiş bir bütünlüğün kapasitesine olan inancını kaybeder. Kendini azar azar V-1'in şiirsel irrasyonelliğine ve bireysel bir aşkın anarşizmine doğru çekilirken bulur. Artık "biz"i kullanmaz ve gerilla sevgilisinin adının ironik bir yansıması olarak "ben"i, yani kendini düşünmeye başlar.
''Zamyatin'in Biz'ini farklı kılan şey otoriterliğe bakış açısındaki entelektüel inceliktir.'' -Ölmeden Önce Okumanız Gereken 1001 Kitap-
''Şimdiye kadar yazılmış en iyi bilim-kurgu roman, klasik bir karşı ütopya'' -Ursula K. Le Guin-
Biz, sonradan kendi tarzında yazılan yapıtlar için prototip olacak disütopik bir romandır. Roman gelecekte varolan otoriter bir de... tümünü göster
yatılı okulda okuyup böyle insanlar gördüğüm hatta bazen Holden gibi hissettiğim için bu kitap beni kendine bağladı hatta bazan benim diğer insanlar hakkında hala oyle hıssettiğim zamanlarda oluyor,
yatılı okulda okuyup böyle insanlar gördüğüm hatta bazen Holden gibi hissettiğim için bu kitap beni kendine bağladı hatta bazan benim diğer insanlar hakkında hala oyle hıssettiğim zamanlarda oluyor,
Hep,büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum gözümün önüne.Binlerce çocuk,başka kimse yok ortalıkta-yetişkin hiç kimse,yani-benden başka.Ve çılgın bir uçurumun kenarında durmuşum.Ne yapıyorum,uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum;nereye gittiklerine hiç bakmadan koşarlarken,ben bir yerlerden çıkıyor,onları yakalıyorum.Bütün gün yalnızca bunu yapıyorum.Ben çavdar tarlasında çocukları yakalayan biri olmak isterdim.
Hep,büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum gözümün önüne.Binlerce çocuk,başka kimse yok ortalıkta-yetişkin hiç kimse,yani-benden başka.Ve çılgın bir uçurumun kenarında durmuşum.Ne yapıyorum,uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum;... tümünü göster
"Ne düşünüyorsun ? " diye soruyor ya burada bu kitap içinse "Bu kitaptan sonra ne düşünüyorsun?" demeli , sonra okuyup düşünmeli.
"Ne düşünüyorsun ? " diye soruyor ya burada bu kitap içinse "Bu kitaptan sonra ne düşünüyorsun?" demeli , sonra okuyup düşünmeli.
"Sakın kimseye bir şey anlatmayın, herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra."
"Sakın kimseye bir şey anlatmayın, herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra."
Olgunlaşmamış insanın özelliği,bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir.Olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir.
Olgunlaşmamış insanın özelliği,bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir.Olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir.