Bu kitabı ben yıllarca okumaya çalıştım ve hep yarım bıraktım. Kitabın uzunluğundan mıdır yoksa işlenen konuların ağırlığından mı bilmiyorum ama bir türlü tamamlayamıyordum. En sonunda kararlı bir şekilde okumaya başladım ve kitabın sonunu okurken şunu fark ettim ki, bundan daha iyi bir kitap okuyamam bir daha muhtemelen. Her bir bölümü, her bir cümlesi o kadar iyi, o kadar güzel yazılmış ki. Sadece olay örgüsü ve baş karakterler değil, yan öyküler ve yan karakterler de çok iyi işlenmişti. Kitapla ilgili bir sürü araştırma yaptım sonrasında. Kitapta Dostoyevski'nin yaşamından pek çok parça olduğunu, Tolstoy'un ölürken başucunda bu kitabın bulunduğunu da hep sonradan öğrendim. En kısa sürede baştan tekrar okumak ve bir de bu bakış açısıyla değerlendirmek istiyorum. Son olarak; kitabın 'Büyük Engizisyoncu' kısmının etkisini çok uzun bir zaman atabileceğimi düşünmüyorum. Sadece o kısmı yazabilmek bile bir insanın ömrünü alır gibi geliyor. Dostoyevski'nin sadece çok büyük bir yazar değil ve aynı zamanda çok da iyi bir filozof olduğunun özeti gibiydi.
Bu kitabı ben yıllarca okumaya çalıştım ve hep yarım bıraktım. Kitabın uzunluğundan mıdır yoksa işlenen konuların ağırlığından mı bilmiyorum ama bir türlü tamamlayamıyordum. En sonunda kararlı bir şekilde okumaya başladım ve kitabın sonunu okurken şu... tümünü göster
Beyaz Geceler Dostoyevski’nin en hafif, en saf, en lirik kitabıdır. Saflık kelimesiyle karmaşık ve karışık olmayan bir şeyi kastediyorum. Kitap sözü de okuyucuyu yanıltmasın: Dostoyevski Beyaz Geceler’i bir gazetede yayımlanacak basit ve çoşkulu bir hikâye olarak tasarlamıştı. Hikâye saflık ve yalınlığını, kahramanlarının hep aynı kumaştan ve renkten yapılmasından alır. Onlara, dile getirdikleri sözlere hemen inanırız. Bir şeye inanan, sonra aynı güçle tam tersine inanan tipik Dostoyevski kahramanları yok bu kitapta. Bu bakımdan Beyaz Geceler Dostoyevski’nin en özel, en ayrıksı kitabı. Burada bizi etkileyen şey kitabın ve kahramanlarının bu saflığından gelen hafiflik, bir çeşit çocuksu dürüstlük ve bizi yormayan melodramlardan alabileceğimiz bir mutluluk duygusu.
Beyaz Geceler Dostoyevski’nin en hafif, en saf, en lirik kitabıdır. Saflık kelimesiyle karmaşık ve karışık olmayan bir şeyi kastediyorum. Kitap sözü de okuyucuyu yanıltmasın: Dostoyevski Beyaz Geceler’i bir gazetede yayımlanacak basit ve çoşkulu bir ... tümünü göster