ÖĞRETMEN, ÖĞRENCİLER ARIYOR.. Dünyayı kurtarmak için ciddi ve içten istek duyanlar. Bizzat başvurun. Seri ilanlar bölümünde yalnızca üç satırlık bir ilan vardı; ama bu üç satır yaşam boyu sürecek bir maceranın başlangıcıydı... İnanılmaz derecede benzersiz ve etkileyici bir roman olan ve tüm dünyada büyük bir tutkulu okuyucu ve izleyici kitlesi edinen İsmail işte böyle başlıyor. Tarih boyunca yazılmış en etkileyici ruhsal maceralardan bir tanesi olarak kabul edilen bu kitap, basıldığı andan itibaren hem geniş bir okuyucu kitlesini hem de bilim insanlarını harekete geçirmiştir. Yok olmakta olan bir dünyanın niçin yok olmakta olduğunu ve bu kaçınılmaz sondan ve dünyayı kendimizden kurtarmak için neler yapabileceğimizi öğrenmek için, Turner Tomorrow Fellowship ödülü almış olan bu kitabı herkesin mutlaka okuması gerekmektedir. Kesin olan bir şey var ki, o da, tüm dünyayı kendimizle birlikte yok ettiğimiz ve kaderimizi değiştirmek için neredeyse çok geç kalmak üzere olduğumuz. Bu bile tek başına, İsmaili okumak için yeterli bir neden. -The Orlando Sentinel [İsmail] Öyle heyecan uyandırıcı, öyle yaratıcı ve toplumsal açıdan da öylesine acil ve ertelenemez bir durumu açıklıyor ki, bu yıl ve izleyen yıllarda sürekli okuyacağınız bir kitaba dönüşüyor. -The Austin Chronicle [Quinn] Bizi, inanılmaz bir diyalogla ele geçiriyor... ve daha kitabın yarısına gelmeden kayboluyoruz; onun pençesine düşüyor ve İsmailin bize dünyayı kendimizden nasıl kurtaracağımızı öğretmesini bekliyoruz. Yaşamlarımızı bir an önce değiştirmek istiyoruz. -The Washington Post Arthur Koestler, insanların da tıpkı dinazorlar gibi yokolup olmayacağı konusundaki düşüncelerini anlattığı ünlü bir yazısında, Dinazorun Duası dediği bir şeyi formüle etmişti: Yüce Tanrım, bana birazcık daha zaman ver! İsmail kendi zamanını bu soruyu yanıtlamaya ve bizlere birazcık daha zaman kazandırmaya adıyor. -Los Angeles Times
ÖĞRETMEN, ÖĞRENCİLER ARIYOR.. Dünyayı kurtarmak için ciddi ve içten istek duyanlar. Bizzat başvurun. Seri ilanlar bölümünde yalnızca üç satırlık bir ilan vardı; ama bu üç satır yaşam boyu sürecek bir maceranın başlangıcıydı... İnanılmaz derecede benz... tümünü göster
ÖĞRETMEN, ÖĞRENCİLER ARIYOR.. Dünyayı kurtarmak için ciddi ve içten istek duyanlar. Bizzat başvurun. Seri ilanlar bölümünde yalnızca üç satırlık bir ilan vardı; ama bu üç satır yaşam boyu sürecek bir maceranın başlangıcıydı... İnanılmaz derecede benzersiz ve etkileyici bir roman olan ve tüm dünyada büyük bir tutkulu okuyucu ve izleyici kitlesi edinen İsmail işte böyle başlıyor. Tarih boyunca yazılmış en etkileyici ruhsal maceralardan bir tanesi olarak kabul edilen bu kitap, basıldığı andan itibaren hem geniş bir okuyucu kitlesini hem de bilim insanlarını harekete geçirmiştir. Yok olmakta olan bir dünyanın niçin yok olmakta olduğunu ve bu kaçınılmaz sondan ve dünyayı kendimizden kurtarmak için neler yapabileceğimizi öğrenmek için, Turner Tomorrow Fellowship ödülü almış olan bu kitabı herkesin mutlaka okuması gerekmektedir. Kesin olan bir şey var ki, o da, tüm dünyayı kendimizle birlikte yok ettiğimiz ve kaderimizi değiştirmek için neredeyse çok geç kalmak üzere olduğumuz. Bu bile tek başına, İsmaili okumak için yeterli bir neden. -The Orlando Sentinel [İsmail] Öyle heyecan uyandırıcı, öyle yaratıcı ve toplumsal açıdan da öylesine acil ve ertelenemez bir durumu açıklıyor ki, bu yıl ve izleyen yıllarda sürekli okuyacağınız bir kitaba dönüşüyor. -The Austin Chronicle [Quinn] Bizi, inanılmaz bir diyalogla ele geçiriyor... ve daha kitabın yarısına gelmeden kayboluyoruz; onun pençesine düşüyor ve İsmailin bize dünyayı kendimizden nasıl kurtaracağımızı öğretmesini bekliyoruz. Yaşamlarımızı bir an önce değiştirmek istiyoruz. -The Washington Post Arthur Koestler, insanların da tıpkı dinazorlar gibi yokolup olmayacağı konusundaki düşüncelerini anlattığı ünlü bir yazısında, Dinazorun Duası dediği bir şeyi formüle etmişti: Yüce Tanrım, bana birazcık daha zaman ver! İsmail kendi zamanını bu soruyu yanıtlamaya ve bizlere birazcık daha zaman kazandırmaya adıyor. -Los Angeles Times
ÖĞRETMEN, ÖĞRENCİLER ARIYOR.. Dünyayı kurtarmak için ciddi ve içten istek duyanlar. Bizzat başvurun. Seri ilanlar bölümünde yalnızca üç satırlık bir ilan vardı; ama bu üç satır yaşam boyu sürecek bir maceranın başlangıcıydı... İnanılmaz derecede benz... tümünü göster
“Bir çocuk karanlığa kalmış ve dar sokaklarda yönünü şaşırmışsa orası İstanbul'dur. Eski sevgilisini bulmak için maceraya atılan gencin, siyah tilki kürkünün peşine düşen avcının, fırtınada sürüklenen geminin, dünyayı bir elmas gibi avucuna almak isteyen prensin, boyun eğmemeye yeminli son isyancının, şarkıcılık hayaliyle evden kaçan kızın, para babalarının, hırsızların ve şairlerin vardığı kent İstanbul'dur. Her hikaye burayı anlatır.”
Pus dağıldıkça çoğalan renkleriyle, surları, kuleleri, kubbeleriyle İstanbul... Kırmızı bir şal, siyah bir hırka, Berber Kamo'nun dükkanı, Şerafet Bey'in saati, Küheylan Dayı'nın tabancası... Yerin üç kat altında, küçücük bir hücrede dört adam, titreyip kıvranarak hikayeler anlatıyorlar birbirlerine. Kaygıyla ve kahkahayla... İstanbul'daki zamanı, geçmiş ve bugün diye ayırmak yerine, yeraltındaki ve yer üstündeki zaman diye ayırarak, anlatıyorlar. Burhan Sönmez, acının ve her şeye rağmen umudun yörüngesinde dönen bir kenti, büyük bir romanla yeniden yaratıyor. İstanbul İstanbul... demir kapının paslı sesi...
“acıda herkes yalnızdır, sen de çözüleceksin...”
“Bir çocuk karanlığa kalmış ve dar sokaklarda yönünü şaşırmışsa orası İstanbul'dur. Eski sevgilisini bulmak için maceraya atılan gencin, siyah tilki kürkünün peşine düşen avcının, fırtınada sürüklenen geminin, dünyayı bir elmas gibi avucuna alma... tümünü göster
“Bir çocuk karanlığa kalmış ve dar sokaklarda yönünü şaşırmışsa orası İstanbul'dur. Eski sevgilisini bulmak için maceraya atılan gencin, siyah tilki kürkünün peşine düşen avcının, fırtınada sürüklenen geminin, dünyayı bir elmas gibi avucuna almak isteyen prensin, boyun eğmemeye yeminli son isyancının, şarkıcılık hayaliyle evden kaçan kızın, para babalarının, hırsızların ve şairlerin vardığı kent İstanbul'dur. Her hikaye burayı anlatır.”
Pus dağıldıkça çoğalan renkleriyle, surları, kuleleri, kubbeleriyle İstanbul... Kırmızı bir şal, siyah bir hırka, Berber Kamo'nun dükkanı, Şerafet Bey'in saati, Küheylan Dayı'nın tabancası... Yerin üç kat altında, küçücük bir hücrede dört adam, titreyip kıvranarak hikayeler anlatıyorlar birbirlerine. Kaygıyla ve kahkahayla... İstanbul'daki zamanı, geçmiş ve bugün diye ayırmak yerine, yeraltındaki ve yer üstündeki zaman diye ayırarak, anlatıyorlar. Burhan Sönmez, acının ve her şeye rağmen umudun yörüngesinde dönen bir kenti, büyük bir romanla yeniden yaratıyor. İstanbul İstanbul... demir kapının paslı sesi...
“acıda herkes yalnızdır, sen de çözüleceksin...”
“Bir çocuk karanlığa kalmış ve dar sokaklarda yönünü şaşırmışsa orası İstanbul'dur. Eski sevgilisini bulmak için maceraya atılan gencin, siyah tilki kürkünün peşine düşen avcının, fırtınada sürüklenen geminin, dünyayı bir elmas gibi avucuna alma... tümünü göster