nzn

Profil Resmi
5 takip ettiği ve 5 takip edeni var. 25 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
nzn şu an okuyor.
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi

Yılbaşı gecesi işlenen bir cinayet... Tarlabaşı'nın arka sokaklarında bulunan bir erkek cesedi. Öldürülmüş erkeklerin en yakışıklısı, belki de en kötüsü. Karanlık sırların ortaya çıkardığı utanç verici bir gerçek. Gururlarının kurbanı olmuş erkekler, onların hayatlarını yaşamak zorunda olan kadınlar. Bu cinayetler yatağında, bu kötülükler bahçesinde, bu insan eti satılan can pazarında masumiyetini korumaya çalışan bir adam. Bir zamanlar İstanbul'un en gözde yeri olan Beyoğlu'nun hazin hikâyesi.

Karanlık... Soğuk havayla iyice ağırlaşan bir karanlık. Uzaklardan şarkılar geliyor kulağına, neşeli kadın çığlıkları, ayarını yitirmiş sarhoş naraları, biri küfrediyor belki ana avrat, belki ağlıyor biri hıçkıra hıçkıra, belki biri sessizce ölüyor bu gürültünün, bu hengâmenin ortasında. Umurunda değil. Hepsinden sıyrılmış, sadece öfke...

Nereye gittiğini bilmeden yürüyor, nefret tarafından kuşatılmış olarak. Kıskançlık denen o canavar, çelikten pençesine almış yüreğini, habire sıkıyor. "Kadınlar," diyor bir ses zihninin derinliklerinden... "Kadınlar, onlarla oynayamazsın... Oynadığını zannedersin ama bir de bakmışsın, asıl oyuncak sen olmuşsun." Hayatına giren kadınların yüzleri beliriyor sokağın zemininde. Birer birer düşüyor görüntüleri ayaklarının dibine. Hepsinin boynu bükük, hepsinin gözlerinde keder. Hepsi üzgün... Aldırmıyor, bir su birikintisiymiş gibi basıp geçiyor üzerlerinden ama yeniden düşüyor görüntüler zemine. "Kadınlar," diyor o ses yine, "Kadınlardan asla kurtulamazsın, hayaletleri hayatın boyunca seni takip eder."

Yılbaşı gecesi işlenen bir cinayet... Tarlabaşı'nın arka sokaklarında bulunan bir erkek cesedi. Öldürülmüş erkeklerin en yakışıklısı, belki de en kötüsü. Karanlık sırların ortaya çıkardığı utanç verici bir gerçek. Gururlarının kurbanı olmuş erke... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 10 ay
Profil Resmi
nzn okumuş bitirmiş.
İç Kitabı

Müjdeliyorum:Yeni çağın yeni kıtası, içtir.Kıpırtısız seyahatlerin vakti gelmiştir. Pek yakında insan,kendi içine gidecektir.Ve:Kendimden bir melek kopartıp, fırlattıysam bile sözlü âleme, yine de hiçbir şey onu bir karıncaya çeviremeyecektir.işte bu yüzden, atıp çözdüğüm düğümleri, bu iç yolculuk hikâyesini -elbette hâlâ taşıyorsa meleksi kıpırdanışları- busözleri, sadece melekler sevecektir.

Müjdeliyorum:Yeni çağın yeni kıtası, içtir.Kıpırtısız seyahatlerin vakti gelmiştir. Pek yakında insan,kendi içine gidecektir.Ve:Kendimden bir melek kopartıp, fırlattıysam bile sözlü âleme, yine de hiçbir şey onu bir karıncaya çeviremeyecektir.işte bu... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
nzn okumuş bitirmiş.
Sen, Ben ve Aramızdaki Her Şey (Normal Boy)

AŞKAşkın tanımı, kaçınılmazlığı, niçin âşık oluruz, aşkın süresini uzatmak mümkün mü, aşkın kimyasalları, cinselliğin haz garantisi olarak aşk, âşık olan beyinde olup bitenler, aşk ve sevgi arasındaki farklar, romantik aşk-olgun aşk...KADINLAR ve ERKEKLERKadın ve erkek arasındaki farklar benzerlikler, âşık olma dönemiyle evlilik döneminde kadınlar ve erkekler, boşanma sürecinde kadınlar ve erkekler, kadınların ve erkeklerin birbirlerinden yakındığı konular...EVLİLİKTartışılan bir kurum olarak evlilik, evlilik 21. yüzyıla yakışıyor mu, evliliğin toplumsal ve bireysel yararları, birlikte yaşamak evliliğe ön hazırlık olabilir mi, iletişim ve sorun çözmek, iletişimi bitiren nedenler...SADAKATSİZLİKSadakatsizliğin tanımı, sadakatsizlik tipleri (temaları), yıkıcı etkileri, sadakatsizlik sonrası ilişkinin sürebilirliği, sadakatsizliği konuşmanın/paylaşmanın kuralları, sadakatsizliği geride bırakmanın aşamaları, güven duygusunun yeniden kazanılması...ÖNSÖZDEN...Acı, onu araştıran ve anlayan herkes için muhteşem bir bilgidir. Acı, yaşama ve yaşadıklarımıza verdiğimiz değeri gösterir. Bir terapi oturumunda ağlayan eşinin gözyaşlarına hiçbir anlam veremediğini söyleyen ve Ben hiç ağlamadım, diye övünen birine, Sizin için çok üzüldüm, demiştim. Niye? diye sorduğunda ise, İnsanın yaşamında ağlayacak kadar değer verdiği hiçbir şeyin olmaması çok acı verici de ondan, dediğimi hatırlıyorum.Neredeyse, Çözüm yoksa sorun da yoktur, biçimindeki aşırı pragmatik bir anlayışın pompalandığı bir dünyada, kim acıyı derinlemesine incelemek ve gösterdiği adresi bulmak ister ki? Bu kitabın bazı bölümleri ve özellikle sadakatsizliğe ayrılan bölümü, kendi acısından öğrenmeyi ve anlam çıkarmayı amaçlayan insanlar için yazıldı... Acı yaşamın kaçınılmazlarından biridir. Ancak acı çekmekten daha da önemli olan ACI ÇEKMEYE DEĞER BİR YAŞAM ÖYKÜSÜne sahip olabilmektir.Bu kitap yalnızca sadakatsizlik gibi travmatik yaşantıları daha iyi anlamak ve onları daha az acıyla geride bırakarak yaşama devam etmenin yollarını aktarmak için yazılmadı. İnsan yaşamının vazgeçilmez bir yanılsaması olan aşk ve neredeyse felaket sayılabilecek olumsuz sonuçlarına rağmen halen dünyanın en büyük gönüllü organizasyonu olarak ayakta kalmayı başaran evlilik de, bu kitabın konularından bazıları oldu.Evlilik, ABD ve İngiltere gibi birçok ülkede kendisine başvuranların yarısını hayal kırıklığına uğratan ve iflas ettiren bir kurum. Başka bir deyişle istatistikler, birçok ülkede iki evlilikten birinin boşanma ile sonuçlandığını göstermekte. Eğer bu istatistikler yapacağınız evlilikle ilgili değil de bir iş ortaklığı ile ilgili olsaydı, yani birisiyle iş ortaklığı yapacağınız sırada istatistiklerine çok güvendiğiniz bir arkadaşınız, İkinizin iş ortaklığınızın yürüme şansı sadece yüzde 50, deseydi hâlâ tüm varlığınızı bu ortaklığa yatırır mıydınız? Ne gariptir ki iş evliliğe gelince insanların yüzde 90ından fazlası, yüzde 50 yürüme şansı olan bir ortaklığa yatırım yapabiliyor. Bu kitabın bir bölümü de böylesi bir davranışı daha iyi anlamaya ve evliliklerin daha sağlıklı yürüyebilmesi yönünden yapılması gerekenlere ilişkin görüşlere ayrıldı.Kitabın bir bölümü ise çoğu kez yalnızca politik doğruların konuşulduğu bir dünyada, politik olarak kolaylıkla yanlış anlaşılabileceği için konuşulmaması beklenen kadın-erkek farklarına ayrıldı. Benzerliklerin eşitlikle eşdeğer anlaşıldığı bir dünyada farklılıkları konuşmak cesaret ister. Oysa gerçekte farklılık, eşitliğe aykırı bir kavram değildir. Doğal olarak erkek ve kadına ait genellemeler her türlü genellemenin içerdiği tüm hataları kapsayacaktır.Ancak kitapta sözü edilen farklılıkların en azından bir kısmı bile gerçekse, bu farklılıkları anlamak birlikte yaşamayı kolaylaştırabilir. Bu anlayıştan yola çıkarak, Erkekler Marstan, Kadınlar Venüsten mi? başlığı altında farklılıkları mizahla yumuşatarak aktarmaya çalışan bir bölüm eklendi kitaba. Bu bölümün okuyucuları eğlendirirken bir yandan da düşündürebileceğini umuyorum.Prof. Dr. Mehmet Sungur

AŞKAşkın tanımı, kaçınılmazlığı, niçin âşık oluruz, aşkın süresini uzatmak mümkün mü, aşkın kimyasalları, cinselliğin haz garantisi olarak aşk, âşık olan beyinde olup bitenler, aşk ve sevgi arasındaki farklar, romantik aşk-olgun aşk...KADINLAR ve ERK... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 4 ay
Profil Resmi
nzn şu an okuyor.
İç Kitabı

Müjdeliyorum:Yeni çağın yeni kıtası, içtir.Kıpırtısız seyahatlerin vakti gelmiştir. Pek yakında insan,kendi içine gidecektir.Ve:Kendimden bir melek kopartıp, fırlattıysam bile sözlü âleme, yine de hiçbir şey onu bir karıncaya çeviremeyecektir.işte bu yüzden, atıp çözdüğüm düğümleri, bu iç yolculuk hikâyesini -elbette hâlâ taşıyorsa meleksi kıpırdanışları- busözleri, sadece melekler sevecektir.

Müjdeliyorum:Yeni çağın yeni kıtası, içtir.Kıpırtısız seyahatlerin vakti gelmiştir. Pek yakında insan,kendi içine gidecektir.Ve:Kendimden bir melek kopartıp, fırlattıysam bile sözlü âleme, yine de hiçbir şey onu bir karıncaya çeviremeyecektir.işte bu... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 4 ay
Profil Resmi
nzn okumuş bitirmiş.
Düğümlere Üfleyen Kadınlar

Çok satan Muz Sesleri kitabının yazarı usta gazeteci Ece Temelkurandan yine çok satacak, gündem oluşturacak bir roman!..

Bir kadının kalbini fena kırmış bir adam...

O adamı öldürmek için çölü geçmeyi göze almış dört kadın... Düğümlere Üfleyen Kadınlar bu yolculuğun romanı. Ne kadar sevilse de tamir olmayan o yaralı coğrafyada, Ortadoğuda geçiyor. Saraylar devrilip, meydanlar dolarken sorular kalıyor geriye. Her yola en az bir soruyla çıkılır çünkü: Bir kadın ya da bir ülke nasıl sevilir sahiden?

"Amira, bize kadınları nasıl seveceğimizi anlatan bir kitap lazım. Yoksa hep böyle şapşal ve kavruk kalacağız. Bize kadınların nefesini genişletecek, o nefesin rüzgârına yelken açmamızı öğretecek bir kitap lazım. Yoksa biz ne kadar sevilsek tamir olmayız."

Çok satan Muz Sesleri kitabının yazarı usta gazeteci Ece Temelkurandan yine çok satacak, gündem oluşturacak bir roman!..

Bir kadının kalbini fena kırmış bir adam...

O adamı öldürmek için çölü geçmeyi göze almış dört kadın... Düğümlere Üfleyen... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 4 ay
Profil Resmi
nzn şu an okuyor.
Sen, Ben ve Aramızdaki Her Şey (Normal Boy)

AŞKAşkın tanımı, kaçınılmazlığı, niçin âşık oluruz, aşkın süresini uzatmak mümkün mü, aşkın kimyasalları, cinselliğin haz garantisi olarak aşk, âşık olan beyinde olup bitenler, aşk ve sevgi arasındaki farklar, romantik aşk-olgun aşk...KADINLAR ve ERKEKLERKadın ve erkek arasındaki farklar benzerlikler, âşık olma dönemiyle evlilik döneminde kadınlar ve erkekler, boşanma sürecinde kadınlar ve erkekler, kadınların ve erkeklerin birbirlerinden yakındığı konular...EVLİLİKTartışılan bir kurum olarak evlilik, evlilik 21. yüzyıla yakışıyor mu, evliliğin toplumsal ve bireysel yararları, birlikte yaşamak evliliğe ön hazırlık olabilir mi, iletişim ve sorun çözmek, iletişimi bitiren nedenler...SADAKATSİZLİKSadakatsizliğin tanımı, sadakatsizlik tipleri (temaları), yıkıcı etkileri, sadakatsizlik sonrası ilişkinin sürebilirliği, sadakatsizliği konuşmanın/paylaşmanın kuralları, sadakatsizliği geride bırakmanın aşamaları, güven duygusunun yeniden kazanılması...ÖNSÖZDEN...Acı, onu araştıran ve anlayan herkes için muhteşem bir bilgidir. Acı, yaşama ve yaşadıklarımıza verdiğimiz değeri gösterir. Bir terapi oturumunda ağlayan eşinin gözyaşlarına hiçbir anlam veremediğini söyleyen ve Ben hiç ağlamadım, diye övünen birine, Sizin için çok üzüldüm, demiştim. Niye? diye sorduğunda ise, İnsanın yaşamında ağlayacak kadar değer verdiği hiçbir şeyin olmaması çok acı verici de ondan, dediğimi hatırlıyorum.Neredeyse, Çözüm yoksa sorun da yoktur, biçimindeki aşırı pragmatik bir anlayışın pompalandığı bir dünyada, kim acıyı derinlemesine incelemek ve gösterdiği adresi bulmak ister ki? Bu kitabın bazı bölümleri ve özellikle sadakatsizliğe ayrılan bölümü, kendi acısından öğrenmeyi ve anlam çıkarmayı amaçlayan insanlar için yazıldı... Acı yaşamın kaçınılmazlarından biridir. Ancak acı çekmekten daha da önemli olan ACI ÇEKMEYE DEĞER BİR YAŞAM ÖYKÜSÜne sahip olabilmektir.Bu kitap yalnızca sadakatsizlik gibi travmatik yaşantıları daha iyi anlamak ve onları daha az acıyla geride bırakarak yaşama devam etmenin yollarını aktarmak için yazılmadı. İnsan yaşamının vazgeçilmez bir yanılsaması olan aşk ve neredeyse felaket sayılabilecek olumsuz sonuçlarına rağmen halen dünyanın en büyük gönüllü organizasyonu olarak ayakta kalmayı başaran evlilik de, bu kitabın konularından bazıları oldu.Evlilik, ABD ve İngiltere gibi birçok ülkede kendisine başvuranların yarısını hayal kırıklığına uğratan ve iflas ettiren bir kurum. Başka bir deyişle istatistikler, birçok ülkede iki evlilikten birinin boşanma ile sonuçlandığını göstermekte. Eğer bu istatistikler yapacağınız evlilikle ilgili değil de bir iş ortaklığı ile ilgili olsaydı, yani birisiyle iş ortaklığı yapacağınız sırada istatistiklerine çok güvendiğiniz bir arkadaşınız, İkinizin iş ortaklığınızın yürüme şansı sadece yüzde 50, deseydi hâlâ tüm varlığınızı bu ortaklığa yatırır mıydınız? Ne gariptir ki iş evliliğe gelince insanların yüzde 90ından fazlası, yüzde 50 yürüme şansı olan bir ortaklığa yatırım yapabiliyor. Bu kitabın bir bölümü de böylesi bir davranışı daha iyi anlamaya ve evliliklerin daha sağlıklı yürüyebilmesi yönünden yapılması gerekenlere ilişkin görüşlere ayrıldı.Kitabın bir bölümü ise çoğu kez yalnızca politik doğruların konuşulduğu bir dünyada, politik olarak kolaylıkla yanlış anlaşılabileceği için konuşulmaması beklenen kadın-erkek farklarına ayrıldı. Benzerliklerin eşitlikle eşdeğer anlaşıldığı bir dünyada farklılıkları konuşmak cesaret ister. Oysa gerçekte farklılık, eşitliğe aykırı bir kavram değildir. Doğal olarak erkek ve kadına ait genellemeler her türlü genellemenin içerdiği tüm hataları kapsayacaktır.Ancak kitapta sözü edilen farklılıkların en azından bir kısmı bile gerçekse, bu farklılıkları anlamak birlikte yaşamayı kolaylaştırabilir. Bu anlayıştan yola çıkarak, Erkekler Marstan, Kadınlar Venüsten mi? başlığı altında farklılıkları mizahla yumuşatarak aktarmaya çalışan bir bölüm eklendi kitaba. Bu bölümün okuyucuları eğlendirirken bir yandan da düşündürebileceğini umuyorum.Prof. Dr. Mehmet Sungur

AŞKAşkın tanımı, kaçınılmazlığı, niçin âşık oluruz, aşkın süresini uzatmak mümkün mü, aşkın kimyasalları, cinselliğin haz garantisi olarak aşk, âşık olan beyinde olup bitenler, aşk ve sevgi arasındaki farklar, romantik aşk-olgun aşk...KADINLAR ve ERK... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 4 ay
Daha Fazla Göster

nzn şu an ne okuyor?

Beyoğlu'nun En Güzel Abisi

%0

Favori Yazarları (2 yazar)

Favori yazarı yok.