insanlık geçmişine dair o kadar ince ve vurucu detaylar öne çıkmış ki şaşıracaksınız. herkesin okuması gereken nadide kitaplardan.
insanlık geçmişine dair o kadar ince ve vurucu detaylar öne çıkmış ki şaşıracaksınız. herkesin okuması gereken nadide kitaplardan.
- Homo sapiens neden ekolojik bir seri katile dönüştü?
- Para neden herkesin güvendiği tek şey?
- Kadınlar üstün sosyal becerilere sahipken, neden çoğu toplum erkek egemen?
- Güç elde etmekte böylesine yetenekli olan insanlar neden bu gücü mutluluğa dönüştürmekte başarısızlar?
- Geleceğin dini bilim mi?
- İnsanların miadı çoktan doldu mu?
100 bin yıl önce Yeryüzü'nde en az altı farklı insan türü vardı. Günümüzdeyse sadece Homo Sapiens var. Diğerlerinin başına ne geldi ve bize ne olacak?
Çoğu çalışma insanlığın serüvenini ya tarihi ya da biyolojik bir yaklaşımla ele alır, ancak Harari 70 bin yıl önce gerçekleşen Bilişsel Devrim'le başlattığı bu kitabında gelenekleri yerle bir ediyor. İnsanların küresel ekosistemde oynadıkları rolden imparatorlukların yükselişine ve modern dünyaya kadar pek çok konuyu irdeleyen Sapiens, tarihle bilimi bir araya getirerek kabul görmüş anlatıları yeniden ele alıyor.
Harari ayrıca geleceğe bakmaya da zorluyor okuru. Yakın zamanda insanlar, dört milyar yıldır yaşama hükmeden doğal seçilim yasalarını esnetmeye başladılar. Artık sadece dünyayı değil, kendimizi ve diğer canlıları tasarlama becerisi de kazandık. Peki bu bizi nereye götürüyor, bizi neye dönüştürebilir?
- Homo sapiens neden ekolojik bir seri katile dönüştü?
- Para neden herkesin güvendiği tek şey?
- Kadınlar üstün sosyal becerilere sahipken, neden çoğu toplum erkek egemen?
- Güç elde etmekte böylesine yetenekli olan insanlar neden bu gücü mutlulu... tümünü göster
2019'da kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2019'da kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
yazarın anlatımı oldukça gerçekçi kitap sizi içine çekiyor ve yaşanan zorlukları bizzat yaşıyormuş gibi hissettiriyor.
yazarın anlatımı oldukça gerçekçi kitap sizi içine çekiyor ve yaşanan zorlukları bizzat yaşıyormuş gibi hissettiriyor.
Küba’nın 47 yaşında intihar eden dâhi yazarı Guillermo Rosales’in, ağır bir şizofreniden muzdarip olduğu günlerde kaldığı zamanlardakine benzeyen bir bakımevini anlattığı Felaketzedeler Evi’nin baş karakteri William Figuares, –yine tam da yazar gibi– Küba’dan Miami’ye gelmiş sürgün bir yazardır. Ama halası, onu göçmenlerin çoğunlukta olduğu “bakımevi”ne yerleştirince burada bambaşka bir dünya bulur: Tersine işleyen bir Amerikan rüyası. “Dışarıda bakımevi diyorlardı oraya, ama mezarım olacağını biliyordum ben,” der William burası için. “Hayattan umudunu kesmiş insanların sığındığı, kıyıda köşede kalmış barınaklardan biriydi. Kaçıklar çoğunluktaydı. Yapayalnız ölsünler, kazananların başına bela olmasınlar diye aileleri tarafından bırakılan yaşlılar da vardı.”
Felaketzedeler Evi’nin sakinleri, yeryüzündeki kişisel felaketlerin cisimleşmiş özetini sunarlar âdeta. Fakat bir süre sonra William, kendisi gibi bir felaketzede olan Francis’le tanışır. O güne dek içinde bir boşluk duygusu ve elinde İngiliz şairlerin kitabıyla yaşayıp giderken ruhunda bir umut filizlenir: Yeniden hayal kurup planlar yapmaya ve Beatles şarkıları mırıldanmaya başlar.
1987’de Octavio Paz’ın oyuyla Letras de Oro Roman Ödülü’nü kazanan ve bugün Küba edebiyatının kült kitaplarından biri olarak kabul edilen Felaketzedeler Evi’ni Gökhan Aksay İspanyolca aslından çevirdi.
"Muhtemelen bugüne kadar okuduğum en kederli roman.” -Thomas McGonigle-
"Felaketzedeler Evi, kırk yıllık Küba sürgün edebiyatının eşsiz bir örneğidir.” -Ivette Leyva Martínez-
Küba’nın 47 yaşında intihar eden dâhi yazarı Guillermo Rosales’in, ağır bir şizofreniden muzdarip olduğu günlerde kaldığı zamanlardakine benzeyen bir bakımevini anlattığı Felaketzedeler Evi’nin baş karakteri William Figuares, –yine tam da yazar gibi–... tümünü göster
2018'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2018'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?