2021'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2021'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
Dünya rekoru kıran her aileye bir Arthur Whipple lazım.
Whipple ailesini herkes tanır çünkü onlar dünyanın en çok rekor kıran ailesidir.
Ailenin tek bir yüz karası vardır... Arthur. On iki kardeşinin aksine bir dünya rekoru bile kıramamıştır. Ancak ailenin diğer fertlerinin de rekor kitaplarındaki yeri sallantıdadır! Beklenmeyen bir dizi facia, Whipple ailesinin ününü tehlikeye sokar. İpuçları bunların arkasında bir lanet olduğunu göstermektedir. Arthur’un ise başka bir teorisi vardır. Birbirinden tuhaf boyutlarda iki korkunç palyaço hep tam da işler ters gitmeden önce ortaya çıkmaktadır. Ailesinin rekorlarını, hatta belki de hayatını kurtarmak hiç rekoru olmayan Arthur’a düşecektir.
“Renkli, rekorlu, ralli hızında, raydan çıkmış, rampadan fırlamış roket gibi bir hikaye! Hem de bir önceki cümleden daha fazla R içeriyor!”
Robert Paul Weston, The Creature Department’ın yazarı
Dünya rekoru kıran her aileye bir Arthur Whipple lazım.
Whipple ailesini herkes tanır çünkü onlar dünyanın en çok rekor kıran ailesidir.
Ailenin tek bir yüz karası vardır... Arthur. On iki kardeşinin aksine bir dünya rekoru bile kıramamıştır. ... tümünü göster
Aklın amel defteri bir hayli kabarık. Sevabı mı yoksa günahı mı daha çok, söylemek zor. İnsanların hayatını kolaylaştıran icatları yapan da Elhamra Sarayı’nı ve Selimiye’yi inşa eden de akıl, milyonlarca insanın ölümüne neden olan savaşları yöneten de kitlesel imha silahlarını yapan da akıl. Elbette farklı akıllar bunlar. Dolayısıyla temel soru şu: Bu fark nereden geliyor? Akıl, kendi özündeki iyiliği unutup neden kötülüğe râm oluyor? Kötüyü kutsayan ve meşrulaştıran akıl nasıl bir varlıktır? Kendi tabiatına ihanet eden bir akılla nasıl mücadele edilir? Elinizdeki kitap bu sorulara cevap ararken akıl, kalp, ruh, mânâ, hakikat ve varlık kavramlarını yerli yerine oturtmayı ve aralarındaki bütünleyici ilişkiyi ortaya koymayı hedefliyor.
Aklın amel defteri bir hayli kabarık. Sevabı mı yoksa günahı mı daha çok, söylemek zor. İnsanların hayatını kolaylaştıran icatları yapan da Elhamra Sarayı’nı ve Selimiye’yi inşa eden de akıl, milyonlarca insanın ölümüne neden olan savaşları yöneten d... tümünü göster
20. yüzyılın önde gelen psikiyatrlarından Viktor Frankl, otuzun üzerinde yabancı dile çevrilen ve bütün dünyada 12 milyondan fazla satan İnsanın Anlam Arayışı‘nda, kurucusu olduğu logoterapinin ilkelerini, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampındaki deneyimleri eşliğinde anlatmaktadır.
Okurlar, Frankl'ın tasvir ettiği toplama kampının, dünyayı daha büyük bir hapishane olarak kavramamızı sağlayacak parlak bir metafora dönüştüğünü fark edecektir. Gasset, Heidegger ve Sartre'dan aşina olduğumuz düşünceler ışığında, varoluşun çetin koşullarında “anlam”ı keşfetmemize yardım edecek süreci anlatan Frankl, “İnsanı insan yapan nedir?” sorusuna da yanıt vermeye çalışıyor.
“Gerçekten ihtiyaç duyulan şey, yaşama yönelik tutumumuzdaki temel bir değişmeydi. Yaşamdan ne beklediğimizin gerçekten önemli olmadığını, asıl önemli olan şeyin yaşamın bizden ne beklediği olduğunu öğrenmemiz ve dahası umutsuz insanlara öğretmemiz gerekiyordu. Yaşamın anlamı hakkında sorular sormayı bırakmamız, bunun yerine kendimizi yaşam tarafından her gün, her saat sorgulanan birileri olarak düşünmemiz gerekirdi. Yanıtımızın konuşma ya da meditasyondan değil, doğru eylemden ve doğru yaşam biçiminden oluşması gerekiyordu. Nihai anlamda yaşam, sorunlara doğru çözümler bulmak ve her birey için kesintisiz olarak koyduğu görevleri yerine getirme sorumluluğunu almak anlamına gelir.”
20. yüzyılın önde gelen psikiyatrlarından Viktor Frankl, otuzun üzerinde yabancı dile çevrilen ve bütün dünyada 12 milyondan fazla satan İnsanın Anlam Arayışı‘nda, kurucusu olduğu logoterapinin ilkelerini, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama ka... tümünü göster