Nereye giderseniz gidin, ülkeniz peşinizden gelir. Artık siz orada yaşamasanız da o, içinizde yaşar. Afganistan'ın Khaled Hosseini'de yaşadığı gibi...
Bin Muhteşem Güneş, ilk romanı Uçurtma Avcısı'yla tüm dünyada inanılmaz bir başarı yakalayan Hosseini'nin ikinci romanı.Yazar bu romanında da yine doğduğu toprakları anlatıyor. Bu kez iki kadının kesişen yaşamları ve dostlukları üzerinden. Küçük yaşta evlendirilen kızlar, çocuğu olmayan kadınlar, babaya ya da çocukluk arkadaşına duyulan, geçmişe gömülmüş aşklar.
Khaled Hosseini, hasreti, dostluğu, aşkı ve insanlığı en iyi anlatan yazarlardan. Başarıyla kurduğu olay örgüsüyle, çıkmaz yolların nasıl düzlüklere açılabileceğini gösteren yaratıcı bir kalem. Bin Muhteşem Güneş, kelimenin tam anlamıyla beklenen bir roman.
Nereye giderseniz gidin, ülkeniz peşinizden gelir. Artık siz orada yaşamasanız da o, içinizde yaşar. Afganistan'ın Khaled Hosseini'de yaşadığı gibi...
Bin Muhteşem Güneş, ilk romanı Uçurtma Avcısı'yla tüm dünyada inanılmaz bir başarı ... tümünü göster
Yaşamın ince detayları Lou’dan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var? Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor? Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir? Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mutlu olabildiği küçücük dünyasında bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık soru ve cevaplarla dolu olduğu…Geçirdiği motosiklet kazasıyla hayatı altüst olan Will uzun süredir karmaşık sorularla meşgul. Bu hayatta diğer insanları mutlu eden küçük şeyler ona biraz olsun keyif vermiyor. Çevresindeki tüm renkler birden griye dönmüş ve böyle bir umutsuzluk içindeyken yapabileceği tek şeyin hayatını sonlandırmak olduğunu düşünüyor.Peki, asık suratlı, aksi ve geçimsiz Will, Lou’nun rengârenk yaşamıyla karşılaşırsa neler olur?
Yaşamın ince detayları Lou’dan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var? Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor? Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir? Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mu... tümünü göster
Aşk bazen sandığınızdan daha yakındadır…
Yıllardan 1988, günlerden 15 Temmuz'dur ve DEXTER ile EMMA henüz tanışmıştır. Ama birlikte geçirdikleri tek bir gün, sürekli birbirlerini düşünmelerine yetmiştir.
"Her okuyucu bu kitaba âşık olacak. Ve her yazar bu kitabı kendisinin yazmış olmasını dileyecek."
Tony Parsons
"Bitirmek üzereyken kitabı göğsüme bastırdığımı ve üzerine iri bir gözyaşı damlattığımı söylemekten utanmıyorum."
The Times
"Bir Gün'ün yanında bir sağlık uyarısı verilmeli: Bu kitap ciddi derecede bağımlılık yapabilir."
Belfast Telegraph
"Enfes bir aşk hikâyesi."
Sunday Herald
"Bu kitabı sevmeyecek bir tek kişi bile düşünemiyorum."
BBC
"Bu tam bir, bütün randevularımı iptal edin-beni rahat bırakın, türü bir kitap."
The Times Book Club
Aşk bazen sandığınızdan daha yakındadır…
Yıllardan 1988, günlerden 15 Temmuz'dur ve DEXTER ile EMMA henüz tanışmıştır. Ama birlikte geçirdikleri tek bir gün, sürekli birbirlerini düşünmelerine yetmiştir.
"Her okuyucu bu kitaba âşık olac... tümünü göster
Biliyorum, imkansız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime... demişti Murat. Çünkü, yüreğim seni çok sevdi!.. Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını. Yüreğim seni çok sevdi O yürek talan O yürek yangın yeri O yürek sen istiyor Bir tek seni... Aslı ile Muratın İstanbul-Bursa-Amerika üçgeninde yaşadıkları destansı aşkın öyküsü... Herkesin kendinden bir şey bulabileceği kadar gerçek...
Biliyorum, imkansız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime... demişti Murat. Çünkü, yüreğim seni çok sevdi!.. Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını. Yüreğim seni çok sevdi O yürek talan O yürek yangın yeri O yürek sen istiyor Bir tek seni... Aslı ile M... tümünü göster
Chet ve Bernie bu ilk maceralarında, kaçırılıp kaçırılmadığı belli olmayan ama sevimsiz kişilerle bağlantısı kesin olan Madison isminde bir genç kızın kayboluşunu araştırıyorlar.
İyi huylu, yetenekli bir öğrenci olan Madison, okuldan sonra eve gelmez ve annesi meraktan deliye döner. Bernie bu davayı hemen kabul eder -- Chet'in ne olduğu hakkında pek fikrinin olmadığı nakit akışı sorunu nedeniyle -- ama Madison kendiliğinden ortaya çıkar. Ancak genç kız aynı hafta içerisinde ikinci kez kaybolduğunda, Bernie ve Chet her şeyi riske atarak tam bir araştırmaya girerler.
İpucu arayışları Chet'in oldukça eğitimli burnu sayesinde, onları çölden, motorcu barlarına ve diğer pek çok egzotik yere götürecektir.
Hem Chet'in hem de Bernie'nin kendine has özel yetenekleri, bu arayışta her ikisini de büyük bir tehlikeye atacaktır. Köpeklere has davranışları, içten ve kurnaz anlatımıyla Chet, sevgi dolu ve zaman zaman da yaramazlık yapmaya meyillidir. Kendinden fazlaca hoşlanmak gibi oldukça insani bir kusuru olan Chet, anlamakta zorlandığı şeyler yüzünden -- boşanma, velayet anlaşmazlığı ve diğer tuhaf insani endişeler -- Bernie'nin ilgisinin dağıldığını fark etse de ona yoğun bir bağlılık duyar.
Spencer Quinn iki dili çok iyi biliyor; gerilim ve köpekler. Bazen komik, bazen acıklı ve zaman zaman da korkunç. Kitaptaki en iyi şey, yaşama sevinciyle dolu K9 köpeği olan Chet. O harika bir karakter, çünkü köpeklerde sevdiğimiz her şeyin bir özeti; yaşama olan tutkuları ve bize olan sevgileri. Sizlere açık yüreklilikle en yakın kitapçıya gitmenizi ve eşi benzeri olmayan bu romanı almanızı öneriyorum.
Stephen King
Chet ve Bernie bu ilk maceralarında, kaçırılıp kaçırılmadığı belli olmayan ama sevimsiz kişilerle bağlantısı kesin olan Madison isminde bir genç kızın kayboluşunu araştırıyorlar.
İyi huylu, yetenekli bir öğrenci olan Madison, okuldan sonra eve gel... tümünü göster
ozgekcblt97 şu anda kitap okumuyor.