Erkeklerin 50 yaşından sonra nasıl düşündüğünü kavrayabilmek için bir belge niteliğinde kitap... Sadece bu
Erkeklerin 50 yaşından sonra nasıl düşündüğünü kavrayabilmek için bir belge niteliğinde kitap... Sadece bu
Bekir Yıldızın yazınımıza getirdiği yenilik bakış açısıdır. İçinden geldiği bölgeyi Avrupanın, gurbetçi işçi olarak yaşadığı Avrupayı Güneydoğu Anadolunun bakış açısıyla irdeleyerek yazmıştır. Bu bakış açısı trajikle komiği birleştiren insani bakış açısıdır. Öyküye sahicilik kazandırır. Geleneksel evlilik kurumunun kağşamış, yıpranmış kurallarını sarsan anlatıları da, hem edebiyat hem de toplumbilimsel açıdan önemlidir.Sennur Sezer
Bekir Yıldızın yazınımıza getirdiği yenilik bakış açısıdır. İçinden geldiği bölgeyi Avrupanın, gurbetçi işçi olarak yaşadığı Avrupayı Güneydoğu Anadolunun bakış açısıyla irdeleyerek yazmıştır. Bu bakış açısı trajikle komiği birleştiren insani bakış a... tümünü göster
2014'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2014'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2013'de kaç kitap okumayı planlıyorsunuz?
2013'de kaç kitap okumayı planlıyorsunuz?
Bilişim sektöründesiniz. Çok gözde bir mesleğiniz var. İyi para kazanıyorsunuz. Temiz giyimli insanlarla dolu dev binalarda çalışıyorsunuz. Steril bir hayat sürüyorsunuz. Arkadaşlarınız var. Ancak, göğsünüze bir ağırlık biniyor zaman zaman; üzerinize bir karamsarlık çöküyor; bir dalga gibi. Bir eksiklik var. Bankacısınız. Çok gözde bir mesleğiniz var. İyi para kazanıyorsunuz. Temiz giyimli insanlarla dolu dev binalarda çalışıyorsunuz. Steril bir hayat sürüyorsunuz. Arkadaşlarınız var. Onlarla bowling oynuyorsunuz, bankacılıktan söz ediyorsunuz. Akıllı olduğunuz için mutlusunuz. Ancak çok çalışmak zorundasınız. Öyle ki, kazandığınız parayı harcayacak vakit bulamadığınız oluyor. Her an biri yerinizi kapabilir. Göğsünüze bir ağırlık biniyor zaman zaman; üzerinize bir karamsarlık çöküyor; bir dalga gibi kabarıyor, yüreğinize vuruyor. Reklamcısınız. İşletmecisiniz. Mimarsınız. Ya da bunların hiçbiri değilsiniz. Gözde bir mesleğe sahip olmak, televizyonlarda gördüğünüz insanlar gibi ışıl ışıl gülücükler saçarak steril yerlerde yemek yemek istiyorsunuz. Beyaz gömlekler giymek ve dizüstü bilgisayarla dolaşmak istiyorsunuz. Ve göğsünüze bir ağırlık biniyor. İsyan ve kıskançlık karışımı bir duygu boğazınızdan gözlerinize doğru yükseliyor Hayattan kopuyorsunuz bu anlarda, daha doğrusu, yaptığınız her şeyin insan hayatı karşısında ne kadar sonuçsuz, ne kadar anlamsız olduğunu hissediyorsunuz. Ve bir gün durumunuz bir sözcüğün içine hapsediliyor: Depresyon. Kuşatılmış Yaşamlar, içimizden birinin alabildiğine sert öyküsü. Bir depresyon günlüğü.
Bilişim sektöründesiniz. Çok gözde bir mesleğiniz var. İyi para kazanıyorsunuz. Temiz giyimli insanlarla dolu dev binalarda çalışıyorsunuz. Steril bir hayat sürüyorsunuz. Arkadaşlarınız var. Ancak, göğsünüze bir ağırlık biniyor zaman zaman; üzerinize... tümünü göster