2018'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2018'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2017'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2017'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
Kitabın vurucu bir bölüm ile başlaması, yazarın kaleminin bu kadar akıcı olması kitabın üçte ikisini bir solukta okutuyor. Son bölümleri olayların ağırlaşması ile birlikte biraz yavaşlasa da yine de akıp gitti. Yazarın kitapta yer verdiği aşk ve hayat hakkındaki satırları beni oldukça etkiledi. Alıntı yapmama ve oturup üzerinde düşünmeme neden olacak güzel paragraflar vardı.
Mata Hari etkileyici bir karakter. Kitabı bitirdikten sonra başka kaynaklardan da kendisi hakkında okuduğum yazılara dayanarak bu kitabın böyle bir kadını anlatmak için yetersiz kaldığı hissine kapıldım. Tarihteki yerinin belirsiz olması belki de bunun nedeni. Halen daha casus olup olmadığı konusunda, bu kitaba rağmen, kafamda kesin bir karar veremedim ama eğer casus olsaydı kendisi daha çok saygı duyabileceğim bir kadın olacaktı. Bu şekilde hayattaki amacını bulamamış, şöhret ve göz önünde olma, rahat ve lüks yaşama takıntısı yüzünden kendi kendini felakete sürükleyen bir kadın olarak aklımda yer etti. Oysa kitabın ilk başlarında kendisini dönemin getirdiği her türlü zorluklara rağmen bir kadın olarak bağımsızlığını kazanmış, özgürlüğünü dilediğince yaşayan ve bunun için her türlü zorluğa göğüs gerebilen bir kadın olarak rol model olabilecek biri gibi görmüştüm.
Savaş zamanının acımasızlığı ve birilerinin birileri üzerine basarak ilerleme çabalarının iyi verildiğini düşünüyorum. Aklımda çok yer edici bir kitap olmadı evet ama hoş bir roman olarak okunabilir. Kadının arkada bıraktığı kızından çok az bahsetmesi, kendi duygu ve düşüncelerinin kitapta çok yer almaması kadını şöhret için çabalayan bencil bir kadın gibi göstermiş. Belki öyleydi, belki değildi. Bunu bilemeyiz ama bu sebepten kitap bana yetersiz gibi geldi.
Kitabın vurucu bir bölüm ile başlaması, yazarın kaleminin bu kadar akıcı olması kitabın üçte ikisini bir solukta okutuyor. Son bölümleri olayların ağırlaşması ile birlikte biraz yavaşlasa da yine de akıp gitti. Yazarın kitapta yer verdiği aşk ve haya... tümünü göster
Yazarın okuduğum üçüncü ve yine harika bulduğum bir kitabıydı. Kitap baştan sona merak, polisiye ve gerilim tavanda olarak okunup bitiyor . Akıcı ve hayal edilebilir kurgusuyla okuyucuyu film tadında gerçekçi duygular yaşatıyor. Kaybolan küçük kızlar ana konusuyla psikolojik gerilimin üst seviyelerde olduğu çok OKUNASI bir romandı. Kesinlikle okumalısınız diyorum...
Yazarın okuduğum üçüncü ve yine harika bulduğum bir kitabıydı. Kitap baştan sona merak, polisiye ve gerilim tavanda olarak okunup bitiyor . Akıcı ve hayal edilebilir kurgusuyla okuyucuyu film tadında gerçekçi duygular yaşatıyor. Kaybolan küçük kızlar... tümünü göster
Atatürk dönemi ile 2nci Dünya Savaşı yıllarının da gereğince incelenebilmesi, Cumhurbaşkanlığı arşivi ile Dışişleri Bakanlığı gizli dosyalarının, çift aylı, kırmızı damgalı yasaklardan kurtarılıp araştırmacılara açılmasına bağlıdır. Amerikan, İngiliz, Alman ve Fransız belgeleri üzerindeki yasaklar çoktan kalktı; bizde, yasak olmayan yazışma ve tutanakları incelemek bile olanaksızdır. Yakın tarihi inceleyemesek, bugünü nasıl anlayacağız?!
Atatürk dönemi ile 2nci Dünya Savaşı yıllarının da gereğince incelenebilmesi, Cumhurbaşkanlığı arşivi ile Dışişleri Bakanlığı gizli dosyalarının, çift aylı, kırmızı damgalı yasaklardan kurtarılıp araştırmacılara açılmasına bağlıdır. Amerikan, İngiliz... tümünü göster
Şehbenderzâde Filibeli Ahmet Hilmi
Tuhaf! Varla yok hiç bir olur mu? Örneğin ben şimdi varım, yarın yok olacağım. Bu ikisi arasında fark yok mu? dedim.
Deli, başını çevirdi. Kahkahayı bastı: Vay! Sen varsın ha?! Acaba var mısın?
Ruh ve madde âlemi arasında varlığın hakiki manasını arayan Raci'nin yolu nihayet bir gün, mezarlıktaki küçük kulübesinde yaşamını sürdüren Aynalı Baba ile kesişir. Benliğini şüphe ejderhasına teslim etmek üzere olan Raci'nin kafasındaki sis perdesi, bundan sonra yavaş yavaş dağılır ve bizleri tadına doyamayacağımız heyecanlı bir yolculuğa çıkarır. Raci'nin, hayalin derinliklerinde hiçlik zirvesinden Zerdüşt'ün diyarına, Kaf ve Anka'ya, oradan da ilahi aşkın nuruna doğru yaptığı bu manevi yolculukta tasavvuf deryasının sırlarına doğru kanat çırpacaksınız.
Tuhaf! Varla yok hiç bir olur mu? Örneğin ben şimdi varım, yarın yok olacağım. Bu ikisi arasında fark yok mu? dedim.
Deli, başını çevirdi. Kahkahayı bastı: Vay! Sen varsın ha?! Acaba var mısın?
Ruh ve madde âlemi arasında varlığın hakiki manasın... tümünü göster
pasarofcaa şu anda kitap okumuyor.