pelin_katniss

Profil Resmi
2 takip ettiği ve 4 takip edeni var. 11 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
pelin_katniss, özde adlı üyeyi takibe aldı.
12 yıl, 10 ay
Profil Resmi
pelin_katniss, humuhumunukunukuapua adlı üyeyi takibe aldı.
Profil Resmi
humuhumunukunukuapua

.......

.......

12 yıl, 10 ay
Profil Resmi
pelin_katniss bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 11 ay
Profil Resmi
pelin_katniss okumuş.
Monte Cristo Kontu


******

1815 yılının 24 Şubat günü, Notre-Dame de la Gardeın gözetleme kulesinden, İzmir, Trieste, Napoli limanlarına uğrayan Firavun adlı geminin döndüğü haberi geldi. Meraklı izleyiciler, her zaman olduğu gibi, hiç vakit yitirmeden Saint-Jean Kalesinin rıhtımına doluştular; çünkü Marsilyada bir geminin dönüşü insanlar için her zaman büyük bir olay olmuştur, özellikle de geminin sahibi kendi kasabalarındansa.

************

Tüm zamanların en heyecan verici öykülerinden biridir. Napoleon sonrası dönemin çalkantılı yıllarında geçen Dumasnın tarihi romanı, haksız yere vatana ihanetle suçlanan, cesur ve genç bir denizcinin serüvenlerini... anlatır. Bir komploya kurban giden Dantès, mahkemeye çıkarılmadan tutuklanarak Marsilya yakınlarındaki İf şatosuna gönderilir. Burada Rahip Faria ile tanışması hayatının akışını değiştirir. Kader arkadaşı onu eğitmekle kalmaz, ona Monte Cristo adasında saklı hazinesinin sırlarını da açıklar. Farianın ölümüne kadar geçen on dört yılın sonunda Dantèsin beklediği fırsat karşısına çıkar ve hapishaneden kurtulur, hazineyi bulur, ardından Monte Cristo Kontu kimliğine bürünerek öcünü almaya hazırlanır.Dumas klasik romanın kilometre taşlarından biri olan bu yapıtında, Doğuya, klasik mitolojiye ve insan psikolojisine duyduğu tutkulu ilgiyi coşkun bir anlatıda, ustalıklı diliyle harmanlıyor. André Maurois, Alexandre Dumas için şöyle yazar: Dumas kitlelerin tutkularını paylaşmayı ve doyurmayı diğer tüm romancılardan iyi başarıyordu. Onlar gibi otoriteye, adalete ve serüvene bayılıyor; onlar gibi insanlığı kahramanlar ve alçaklar olarak ikiye ayırıyordu... Bir öyküyü başka kimsenin anlatamayacağı biçimde anlatmayı biliyor; onun kaleminin gölgesinde en yavan anlatı bile bir destan görünümüne bürünüyordu.

******


******

1815 yılının 24 Şubat günü, Notre-Dame de la Gardeın gözetleme kulesinden, İzmir, Trieste, Napoli limanlarına uğrayan Firavun adlı geminin döndüğü haberi geldi. Meraklı izleyiciler, her zaman olduğu gibi, hiç vakit yitirmeden Saint-Je... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 11 ay
Profil Resmi
pelin_katniss kütüphanesine ekledi.
Monte Cristo Kontu


******

1815 yılının 24 Şubat günü, Notre-Dame de la Gardeın gözetleme kulesinden, İzmir, Trieste, Napoli limanlarına uğrayan Firavun adlı geminin döndüğü haberi geldi. Meraklı izleyiciler, her zaman olduğu gibi, hiç vakit yitirmeden Saint-Jean Kalesinin rıhtımına doluştular; çünkü Marsilyada bir geminin dönüşü insanlar için her zaman büyük bir olay olmuştur, özellikle de geminin sahibi kendi kasabalarındansa.

************

Tüm zamanların en heyecan verici öykülerinden biridir. Napoleon sonrası dönemin çalkantılı yıllarında geçen Dumasnın tarihi romanı, haksız yere vatana ihanetle suçlanan, cesur ve genç bir denizcinin serüvenlerini... anlatır. Bir komploya kurban giden Dantès, mahkemeye çıkarılmadan tutuklanarak Marsilya yakınlarındaki İf şatosuna gönderilir. Burada Rahip Faria ile tanışması hayatının akışını değiştirir. Kader arkadaşı onu eğitmekle kalmaz, ona Monte Cristo adasında saklı hazinesinin sırlarını da açıklar. Farianın ölümüne kadar geçen on dört yılın sonunda Dantèsin beklediği fırsat karşısına çıkar ve hapishaneden kurtulur, hazineyi bulur, ardından Monte Cristo Kontu kimliğine bürünerek öcünü almaya hazırlanır.Dumas klasik romanın kilometre taşlarından biri olan bu yapıtında, Doğuya, klasik mitolojiye ve insan psikolojisine duyduğu tutkulu ilgiyi coşkun bir anlatıda, ustalıklı diliyle harmanlıyor. André Maurois, Alexandre Dumas için şöyle yazar: Dumas kitlelerin tutkularını paylaşmayı ve doyurmayı diğer tüm romancılardan iyi başarıyordu. Onlar gibi otoriteye, adalete ve serüvene bayılıyor; onlar gibi insanlığı kahramanlar ve alçaklar olarak ikiye ayırıyordu... Bir öyküyü başka kimsenin anlatamayacağı biçimde anlatmayı biliyor; onun kaleminin gölgesinde en yavan anlatı bile bir destan görünümüne bürünüyordu.

******


******

1815 yılının 24 Şubat günü, Notre-Dame de la Gardeın gözetleme kulesinden, İzmir, Trieste, Napoli limanlarına uğrayan Firavun adlı geminin döndüğü haberi geldi. Meraklı izleyiciler, her zaman olduğu gibi, hiç vakit yitirmeden Saint-Je... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 11 ay
Profil Resmi
pelin_katniss okumak istiyor.
Martin Eden

Jack London (1876 - 1916), kitapları yabancı dillere en çok çevrilmiş Amerikalı yazarlardan biridir.ABDnin hemen her yerini gezdi. İktisadi bunalımın doğurduğu güç koşullarla karşı karşıya kaldı, bir süre hapis yattı ve 1894te militan bir sosyalist oldu. Martin Edende anlattığı gibi, yazar olabilmek için büyük bir iyimserlik ve enerjiyle çalıştı.Martin Eden, hayatı denizcilikle geçen, 19 - 20 yaşlarında, kenar mahallede yetişen bir gençtir. Tesadüfen, zengin sınıftan bir kızla tanışır, hayata bakışı, hayatı değerlendirmesi tamamen değişir. Bu olay, yaşantısında bir dönüm noktasıdır. O güne kadar olan yaşantısını bir kalemde silip yeni bir ideale doğru koşar. Bu, genç kızı elde etme aşkıdır. Yapacak bir mesleği yoktur, ünlü bir yazar olmak ister. Tek amacı, çok para kazanmaktır. Yazdığı her kelimeyi bile dolar olarak görür. Çevresi hızla daralır, dostları kaybolur, ulaşmak istediği sınıfla arası, okuduğu her kitapla biraz daha açılır. Yazma konusundaki bilgi ve deneyimi arttıkça, zengin sınıfı temsil eden insanların basit, yapmacıklı, ikiyüzlü olduklarını görüp bunalıma girer. Ve olaylar sürprizli bir şekilde devam eder...Önemli Eserleri: Vahşetin Çağrısı, Beyaz Diş, Yanan Gün Işığı, Deniz Kurdu ve Demir Ökçedir.

******

Martin Eden, otobiyografik niteliği ile, bütün Jack London yapıtları arasında çok özel bir yere sahiptir. Jack Londonın bireyciliğe saldırısı, hiçbir yapıtında Martin Edendeki yetkinliğe ulaşamaz.Martinin coşturucu bir karanlık ve eşsiz bir güçlülükle sürdürdüğü savaşım, insan soyunun aydınlanması uğraşında bir esin kaynağıdır. Ama Martin bir bireycidir ve bu ilk günah ödenecektir. Eşsiz serüvenin sonunda, bireysel başarının doruğunda Martin, aldanmış, amaçsız, yalnız ve umutsuz bir insandır. Burjuva toplumunun sahte değerlerinden, ikiyüzlülüğünden kaçan Martin, o eski, dost Güney Denizlerine sığınacaktır. Ama o, artık Güney Denizlerinin avutup doyurabildiği Martin Eden değildir ve aradığı dinginliği ancak o dost suların altında bulabilecektir.Cem Yayınevi Jack Londonın bu en ünlü yapıtını Kaya Ersoyun Türkçesiyle okuyucularına sunmaktadır.

************

Martin Eden, Jack Londonın başyapıtı sayabileceğimiz ve büyük oranda otobiyografik izler taşıyan unutulmaz romanlarından biridir. Keskin sınıfsal... bilinci, güçlü kalemi ve devrimci sanatıyla Jack London, burjuva gerçekliği karşısında sınıf atlamak isteyen genç bir yazarın düştüğü trajik durumu ustalıkla ve tüm çıplaklığıyla resmeder Martin Edenda. Büyük çabalarla ulaşılan hedefin, yani burjuva yaşamının, anlamsızlığı, sahteliği ve hiçliği karşısında, Martin Eden, kendisini beyaz bir heykel gibi batacağı dipsiz derinliklere bırakır.Büyük anlatıcılar kuşağının son üyelerinden biridir Jack London,1916 yılında öldüğünde, zamanının ve tüm zamanların en büyük yazarları arasında çoktan yerini almıştı.

************

Cem Yayınevi, ünlü yazar Jack Londonun (1876-1916) tüm dünyada olduğu gibi Türkiyede de olağanüstü ilgiyle karşılanan eserlerini okurlarına toplu olarak sunuyor.
Jack Londonun roman, öykü, deneme ve anı kitapla-rından oluşan bu toplamda, onun en seçkin eserlerini bula-bileceksiniz. Jack London Toplu Eserlerinde tüm kitaplar, ilk basımlarının özgün biçimine sadık kalınarak eksiksiz çevrilmiş ve Kadir Kıvılcımlı tarafından dipnotlarla zengin-leştirilerek yayına hazırlanmıştır.



************

Kendisi için ise güzelliğe hizmet etmesinin sevinci, onun için yeterli bir ücretti. Ve Ruth u güzellikten çok seviyordu. Dünyadaki en iyi şeyin aşk olduğunu düşünüyordu. Onun içindeki devrimin itici gücü aşk olmuştu; onu kaba bir denizciden bir öğrenciye ve bir sanatçıya dönüştürmüştü. Bu nedenle ona göre bu üçünden en iyisi en büyüğü, öğrenmekten ve sanatkarlıktan daha büyük olan aşktı. Şimdiden, anlamıştı ki kendi beyni, Ruthun kardeşlerinin beyinlerinin ya da babasının beyninin ötesine ulaştığı gibi, Ruthunkini de geçmişti. Onun bir yıl kadarlık kendi kendine çalışması ve donanımı, dünya, sanat ve yaşam konularında ona Ruthun sahip olmayı hiçbir zaman umut etmeyeceği bir ustalık vermişti.
Bütün bunları kavramıştı, ama bu Rutha olan aşkını etkilemedi; ne de Ruthun ona olan aşkı bunan etkilendi. Aşk fazlasıyla güzel ve soyluydu ve Martin aşkı eleştiriyle kirletmeyecek kadar sadıktı.

************

Martin Eden Jack Londonın hayatından belirgin izdüşümler taşıyan özyaşamsal bir roman. Hayalleri kadar iradesi de güçlü bir genç, sosyal statüsünü değiştirmek için giriştiği yazar olma mücadelesini kazanır. Ancak geldiği yer yeni bir sosyal dünya olduğu kadar büyük bir boşluğun kıyısıdır da. Okur, Martin Edenin kimliğinde ve mücadelesinde yerleşik düzenin kalıplarına uymayan toplumdışı insanı olduğu kadar yazar Jack Londonın hayal kırıklıklarını, ruhsal çalkantılarını, edebiyata yüklediği anlamve işlevleri, ama en başta çelişkilerini bulur.Martin Eden: Boşluğa tırmanış.

******

Jack London (1876 - 1916), kitapları yabancı dillere en çok çevrilmiş Amerikalı yazarlardan biridir.ABDnin hemen her yerini gezdi. İktisadi bunalımın doğurduğu güç koşullarla karşı karşıya kaldı, bir süre hapis yattı ve 1894te militan bir sosyalist o... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 11 ay
Daha Fazla Göster

pelin_katniss şu an ne okuyor?

pelin_katniss şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.