Ocak 1901, Kraliçe Victorianın ölümünden bir gün sonra, Londra: İki aile, Waterhouselar ve Colemanlar, merhum kraliçeleri için matem kıyafetlerine bürünüp aile mezarlarını ziyarete gelirler. Kraliçelerine ve onun temsil ettiği her şeye gönülden bağlı olan Waterhouselar biten bir dönemin ardından içtenlikle gözyaşı dökerken Colemanlar yas tutmak şöyle dursun yeni bir dönemin heyecanına kendilerini kaptırmışlardır bile. Ne var ki bir dönemin sonu birbirlerine tamamıyla zıt bu iki ailenin, zorunlu ilişkilerinin başlangıcı olacaktır.Yazdığı her kitapta okuyucusunu apayrı zamanlara götüren Chevalierle bu kez de gaz lambalarının yerini elektriğin, atların yerini arabaların aldığı, kadınların oy hakkı için sokaklara döküldüğü Edward dönemi İngilteresine uzanıyor; bu kısacık zaman dilimine ait insan manzaralarına ebeveynlerin, çocukların; karıların, kocaların; efendilerin, uşakların gözünden tanıklık ediyoruz.
Ocak 1901, Kraliçe Victorianın ölümünden bir gün sonra, Londra: İki aile, Waterhouselar ve Colemanlar, merhum kraliçeleri için matem kıyafetlerine bürünüp aile mezarlarını ziyarete gelirler. Kraliçelerine ve onun temsil ettiği her şeye gönülden bağlı... tümünü göster
Bir gün uyandığınızda, kendinizi bambaşka bir hayatı yaşarken bulsanız ne yapardınız? Değer verdiğiniz her şeyden ve herkesten uzak, başka seçimlerinizin sonucu bir hayatta. Üstelik bu hayatın da size ait olduğunu bilerek...Duygusal ilişkiler ve hipnoz tedavi konusunda uzman olan ve bugüne kadar çok sayıda kadına danışmanlık hizmeti veren Seda Dikerden, hayatınızı değiştirecek, çarpıcı bir roman...Kendimize ve sahip olduklarıma gerçekten doğru bakabiliyor muyuz? Hayatlarımıza yön veren ve hiç farkında olmadığımız karar anları neler? O anlara nasıl müdahale edebiliriz? Paralel evrenler arasında binlerce hayat seçeneğinden birini yaşıyorsak, hayatımızı değiştirebiliriz demektir.Ama nasıl?..Beni Ararkeni bitirdiğinizde, hayat sizin için başka bir şeye dönüşecek...Âşık olduğu kocası ve uzun yıllar uğraş vererek, 7.tüp bebek denemesinde kucağına aldığı oğlu ile birlikte New Yorkta yaşayan Selin, arkadaşları ve ailesi ile birlikte kayak tatili yaparken bir kaza geçirir ve bir süre bilincini kaybeder. Gözlerini İstanbulda bir hastane odasında açar.Etrafındaki herkes, Selinin 5 yıl önce boşandığını, hiçbir zaman yurt dışına çıkmadığını ve hiç çocuk sahibi olmadığını iddia etmektedir. Canından çok sevdiği ve henüz birkaç gün önce kollarında uyuduğu kocasının, kendisini yıllar önce aldatarak terk ettiğini, öğrenir. New Yorktaki yaşamının anıları genç kadının hafızasında öylesine canlıdır ki, aklını kaçırdığını zanneder.Artık Selin var gücüyle oğluna ve kocasına geri dönmeye çalışacaktır.
Bir gün uyandığınızda, kendinizi bambaşka bir hayatı yaşarken bulsanız ne yapardınız? Değer verdiğiniz her şeyden ve herkesten uzak, başka seçimlerinizin sonucu bir hayatta. Üstelik bu hayatın da size ait olduğunu bilerek...Duygusal ilişkiler ve hipn... tümünü göster
"Kaybetme korkusu, bize ilişkilerimizde hata yaptırır. Erkeği olduğu gibi kabul etmemizi engeller. Kalbimizi ona tam olarak açamayız. Ne kendimizi ne de erkeği gerçek anlamda sevmeyi bilmiyor oluruz. Herhangi bir erkek hayatımıza girdiğinde, hemen duygusal boşluklarımızı doyurması için beklentiler oluştururuz. Ve bunları bize vermediği zaman, ya ona tutunur ya da terk eder uzaklaşırız. Onu görmediğimiz, haber almadığımız zaman acı çeker, şüphe duyarız. Güvenemeyiz."
Gerçek dişi etrafındaki erkeklerde mıknatıs etkisi yaratır! Onun hayatından hiçbir erkek gidemez. Gitse bile bir süre sonra geri gelir. Ancak burada önemli olan, kimin geldiği değil, kiminle gerçek ve kalpten bağ kurulabildiğidir.
Hayatımızdan giden hiç kimsenin olmadığını, istediğimiz ve korkmadığımız her an onları kolaylıkla geri getirebileceğimizi, derinlere gömdüğümüz bu yeteneğimizin kadim bilgilerini yeniden hatırlayabiliriz. Hatta istersek, bize olan manevi ve gönül borçlarını ödettirebiliriz!
Erkeğinizin sizi duygusal olarak yarım bırakması, oluşturduğu beklentileri karşılamaması, sözleriyle davranışlarının birbirini tutmaması yüzünden yaşam enerjinizi çalmışsa onu geri alabilirsiniz!
Gerçek bir dişi, gücünü sadece anne rolünden değil, sevgili rolünden alır. Gerçek dişi, alır, vermez. Erkeğinin kendi yöntemleriyle sorunu çözmesine, büyümesine izin verir.
Siz dişi bir kadın olur, bilinçaltınızdaki korkuları yenerseniz, en cimri erkek size cömert, en çapkın erkek size sadık olur!
Ayrılık acısını yok etmek sanıldığı kadar zor değildir! Acı, kişinin aşık olduğu insana olan özlemi değildir! Ayırt edilmesi gereken şey, özlemini çektiğimiz beklenti ve duygumuzdur.
Tantra: Cinselliğin 4 boyutu ve 4 seviyede orgazm! G noktası pek çok uzman tarafından hâlâ tartışıladursun, kendini keşfedebilen kadınlar artık G noktası orgazmını rahatlıkla yaşayabiliyorlar!
"Kaybetme korkusu, bize ilişkilerimizde hata yaptırır. Erkeği olduğu gibi kabul etmemizi engeller. Kalbimizi ona tam olarak açamayız. Ne kendimizi ne de erkeği gerçek anlamda sevmeyi bilmiyor oluruz. Herhangi bir erkek hayatımıza girdiğinde, hem... tümünü göster
"Kaybetme korkusu, bize ilişkilerimizde hata yaptırır. Erkeği olduğu gibi kabul etmemizi engeller. Kalbimizi ona tam olarak açamayız. Ne kendimizi ne de erkeği gerçek anlamda sevmeyi bilmiyor oluruz. Herhangi bir erkek hayatımıza girdiğinde, hemen duygusal boşluklarımızı doyurması için beklentiler oluştururuz. Ve bunları bize vermediği zaman, ya ona tutunur ya da terk eder uzaklaşırız. Onu görmediğimiz, haber almadığımız zaman acı çeker, şüphe duyarız. Güvenemeyiz."
Gerçek dişi etrafındaki erkeklerde mıknatıs etkisi yaratır! Onun hayatından hiçbir erkek gidemez. Gitse bile bir süre sonra geri gelir. Ancak burada önemli olan, kimin geldiği değil, kiminle gerçek ve kalpten bağ kurulabildiğidir.
Hayatımızdan giden hiç kimsenin olmadığını, istediğimiz ve korkmadığımız her an onları kolaylıkla geri getirebileceğimizi, derinlere gömdüğümüz bu yeteneğimizin kadim bilgilerini yeniden hatırlayabiliriz. Hatta istersek, bize olan manevi ve gönül borçlarını ödettirebiliriz!
Erkeğinizin sizi duygusal olarak yarım bırakması, oluşturduğu beklentileri karşılamaması, sözleriyle davranışlarının birbirini tutmaması yüzünden yaşam enerjinizi çalmışsa onu geri alabilirsiniz!
Gerçek bir dişi, gücünü sadece anne rolünden değil, sevgili rolünden alır. Gerçek dişi, alır, vermez. Erkeğinin kendi yöntemleriyle sorunu çözmesine, büyümesine izin verir.
Siz dişi bir kadın olur, bilinçaltınızdaki korkuları yenerseniz, en cimri erkek size cömert, en çapkın erkek size sadık olur!
Ayrılık acısını yok etmek sanıldığı kadar zor değildir! Acı, kişinin aşık olduğu insana olan özlemi değildir! Ayırt edilmesi gereken şey, özlemini çektiğimiz beklenti ve duygumuzdur.
Tantra: Cinselliğin 4 boyutu ve 4 seviyede orgazm! G noktası pek çok uzman tarafından hâlâ tartışıladursun, kendini keşfedebilen kadınlar artık G noktası orgazmını rahatlıkla yaşayabiliyorlar!
"Kaybetme korkusu, bize ilişkilerimizde hata yaptırır. Erkeği olduğu gibi kabul etmemizi engeller. Kalbimizi ona tam olarak açamayız. Ne kendimizi ne de erkeği gerçek anlamda sevmeyi bilmiyor oluruz. Herhangi bir erkek hayatımıza girdiğinde, hem... tümünü göster