Benim için okunmamış her kitap , yeni bir kitaptır felsefesini düstur edindim.
"Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi... bilmez ki sorsun, bilse sorardı."
Benim için okunmamış her kitap , yeni bir kitaptır felsefesini düstur edindim.
"Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi... bilmez ki sorsun, bilse sorardı."
Bizimde başımıza çok geldi: Bazen insan Kuranda bir ayeti kaybedebiliyor. Bulmak istiyor fakat bulamıyor. Dilinin ucuna geliyor, fakat söyleyemiyor. Bazen biliyor, emin olmak istiyor. Bazen referans vermek gerekiyor, ha deyince aklına gelmiyor. Bazen de aklında yanlış yer ediyor, teyit etme ihtiyacı duyuyor.
Bazen insan asla atlamaması gereken bir ayeti fark etmeyebiliyor. Bir müminin gündelik hayatta, hayati bir hacet gibi kullanması gereken ayetler var. Bu ayetler birer hayat iksiri gibi hayat denizinde kopan fır- tınalardan kurtuluşun kodlarını barındırıyor. Bunlar lazım olduğunda arıyor. Hafızasında olsa kullanacak, fakat bunları içinde barındıran bir seçki olmadığı için ezberleyemiyor. İşte Bercete Ayetler, böylesi durumlar için birebir.
Herkes Kuranın tamamını ezberleyemez. Bu herkese gerekmez de. Fakat herkes Kurandan bir seçkiyi ezberleyebilir. Mesela güvenlik sektöründe çalışanlar için Berceste Ayetler bir nöbet arkadaşı olamaz mı? " Her nöbette bir ayet" parolasıyla yola çıksalar, Kuranın tüm zirvelerini hem ezberleyerek hafızalarına, hem de anlayarak akleden kalplerine kaydetmiş olurlar.
Mesela modern zamanların müsibetlerinden biri de trafik çilesi. Günümüz insanı büyük şehirlerin trafiğinde çok zaman harcıyor. Fakat bu musibet bir nimete dönüşebilir. Kuran ile beraber olup, "yol medre- sesine" çevirmek mümkün. Berceste Ayetler, işte bu ihtiyacı da karşılamayı amaçlıyor.
Bizimde başımıza çok geldi: Bazen insan Kuranda bir ayeti kaybedebiliyor. Bulmak istiyor fakat bulamıyor. Dilinin ucuna geliyor, fakat söyleyemiyor. Bazen biliyor, emin olmak istiyor. Bazen referans vermek gerekiyor, ha deyince aklına gelmiyor. Bazen... tümünü göster
İstanbul'a hapsolmuş bir yengeç kadını.
İstanbul'a hapsolmuş bir yengeç kadını.
Sinan Akyüz'den Yüreğinize Dokunacak Bir Kitap!
Boşnak Kızın Bir Solukta Okunan Gerçek Hikâyesi...
Çok satan romanlarıyla tanınan ve geniş okur kitlesine sahip yazar Sinan Akyüz yine ses getirecek son kitabıyla okurlarını selamlıyor. Alfa Yayınları'ndan çıkan İncir Kuşları'nda yazar, Bosnalı bir genç kız olan Suada'nın gerçek yaşamından yola çıkıyor. Okuru savaşın ve aşkın yakıcı gücüne tanıklığa davet ediyor.
Bosna tüm bilinmeyenleriyle ilk kez Sinan Akyüz kalemiyle yazıldı...
Sinan Akyüz dünyanın seyirci kaldığı bir soykırımı Suada'nın öyküsüyle yeniden gündeme getiriyor. Yakın tarihi edebiyatla buluşturan yazar, aşkın içinde "savaşı ve şiddeti", savaşın içinde de "aşkı ve inancı" ustalıkla harmanlıyor. Bu romanla Bosna Savaşı'nın bilinmeyen bambaşka bir yüzü gün ışığına çıkarken; kitap okuyucusuna sürpriz bir sonla veda ediyor.
Aynı ırktan geliyorlardı. Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Biri Müslüman Boşnak genci, diğeri ise Hıristiyan Sırp'tı. İkisi de konservatuardaki aynı Boşnak kızına âşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada'ya aşklarını ilan ettiler. Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş, diğeri ise "Kalbimde iki kişiye yer yok" cevabını almıştı.
Takvim yaprakları 6 Nisan 1992'yi gösterirken bir bomba düştü beyaz zambakların açtığı yüreklere... Suada patlak veren savaşın estirdiği rüzgârda âdeta savrulan bir yaprak gibiydi. Savruldu, savruldu, savruldu.. Sonra da kader onu bir zamanlar 'hayır' dediği genç adamın eline esir düşürdü. Genç adam, o gün ela gözlü çöl ahusuna bakmış "Kader bizi ne inanılmaz bir şekilde birleştirdi, görüyor musun Suada?" demişti.
Modern zamanlarda Avrupa'da yaşanmış bir soykırımda, kadere inananların romanıdır İncir Kuşları...
Sinan Akyüz'den Yüreğinize Dokunacak Bir Kitap!
Boşnak Kızın Bir Solukta Okunan Gerçek Hikâyesi...
Çok satan romanlarıyla tanınan ve geniş okur kitlesine sahip yazar Sinan Akyüz yine ses getirecek son kitabıyla okurlarını selamlıyor. Alfa ... tümünü göster