Nâzım Hikmet sorar:
Başlayayım mı Üstad?
Bedri Rahmi yanıtlar:
Başla Reis!
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun “Bu Kaydı çok iyi saklayın, aman ha!” diye vasiyet ettiği kayıttaki ses Nâzım Hikmet’e ait. 1960’ların teknolojisi bir makara bantta tam 50 yıl bekledikten sonra Nâzım ülkesine sesiyle de olsa dönüyor…
Bedri Rahmi ve Nâzım hikmet 1961 yılında Paris’te bir araya geliyorlar.
Bedri Rahmi “Patırtı yapmayın” diyerek başlıyor “Yeşilden mordan pembeden”
Şiirine, sonra Nâzım’a bırakıyor mikrofonu. Nâzım 55 şiirini soluksuz okuyor.
56.’sına geldiğinde kısa bir ara vermek istiyor ve sonra “Bir Garip Yolculuk”la devam ediyor (Biz bu şiiri “Saman Sarısı” olarak biliyoruz). Şiirler arasında ikisi var ki ilk kez bu kayıtla ortaya çıkıyor.
“Büyük İnsanlık” Kendi Sesinden Şiirler adını alan bu çalışma Yapı Kredi Yayınları ve
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın birlikte hazırladıkları ses ile şiirin buluşmasıdır.
İki şairin 50 yıl sonra gerçekleşen mürüvvetleridir.
Nâzım Hikmet sorar:
Başlayayım mı Üstad?
Bedri Rahmi yanıtlar:
Başla Reis!
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun “Bu Kaydı çok iyi saklayın, aman ha!” diye vasiyet ettiği kayıttaki ses Nâzım Hikmet’e ait. 1960’ların teknolojisi bir makara bantta tam 50 yıl be... tümünü göster
Bir zamanlar dünyamızda yaşamış olan üstün bir ırkın varlığını açıklayan son derece şaşırtıcı kanıtlar, artık gün ışığına çıkıyor. Yıldızlardan gelen yolcular yüz binlerce yıl önce dünyamıza gelmiş ve en sonunda dikkate değer bir türü ortaya çıkartacak olan genetik tohumu ekmişti... yani insan. Otuz yıllık yoğun bir araştırmanın sonucu "12. Gezegen" Zecharia Sitchin'in tartışmalar yaratan Dünya Tarihçesi dizisinin ilk kitabıdır. Bu kitapta insanoğlunun dünya dışındaki atalarının varlığı hakkında, belgelere dayanan tartışılmaz kanıtları bulacaksınız. Dünyanın göksel atalarının varlığını kanıtlayan şaşırtıcı belgeler..
Bir zamanlar dünyamızda yaşamış olan üstün bir ırkın varlığını açıklayan son derece şaşırtıcı kanıtlar, artık gün ışığına çıkıyor. Yıldızlardan gelen yolcular yüz binlerce yıl önce dünyamıza gelmiş ve en sonunda dikkate değer bir türü ortaya çıkartac... tümünü göster
Nezih Tavlaşın, fotoğrafın efsane ismi Ara Gülerin hayatını anlatan bu kitabında sayfalar akarken alttan da Türkiyenin 80 yıllık tarihi geçiyor. Kitap, savaşlar, darbeler, medeniyetler, facialar ve dünyanın kaderini değiştiren insanlar ardında koşuşan Ara Gülerin yaşam boyu karşılaştığı inanılması güç öyküleri akıcı bir üslupla sunuyor. Usta Ara Gülerin her zaman doğru yer ve doğru zamanda olabilmek için nasıl çalışıp didindiğinin ve nasıl bir bedel ödediğinin de tanığı bu sayfalar.
Dünya üzerinde fotoğraftaki gerçeklik akımının temsilcileri Alfred Stieglitz, Ansel Adams, Edward Weston, Henri Cartier Bresson ve Paul Strandın ardından Türkiye topraklarında yetişen Ara Güler büyük yankı uyandıran foto-röportajlarında, objektifinin odağına hep insanı oturttu. Ama insanı var olduğu gerçeklikten koparmadan aynı oranda da estetik bir biçimde fotoğraflayarak bu efsane isimlerin arasında hak ettiği yeri aldı. Kitabın her sayfasında, Ara Ustanın hayata bakışındaki o müthiş sense of humour hissedilecek, beyinlerimize kazınan unutulmaz karelerinin de aslında hiçbir şekilde şans veya rastlantıyla oluşmadığı görülecek.
Ara Gülerin doğduğu günden bugüne kadar tanık olduğu olayları kronolojik bir sırayla anlatan 343 sayfalık Foto Muhabiri adlı kitabın sonunda Büyük Usta ile yapılan bir söyleşi ve aile albümünden fotoğraflar yer alıyor.
Nezih Tavlaşın, fotoğrafın efsane ismi Ara Gülerin hayatını anlatan bu kitabında sayfalar akarken alttan da Türkiyenin 80 yıllık tarihi geçiyor. Kitap, savaşlar, darbeler, medeniyetler, facialar ve dünyanın kaderini değiştiren insanlar ardında koşuşa... tümünü göster
"çocukluğun tutmuş da yine aşık olmuşsun / sanki ah, sank, olur a /.../ aşk bile doldurmaz bazı aşıkların yerini/ diye övgü, diye sana, diye haziran"
"çocukluğun tutmuş da yine aşık olmuşsun / sanki ah, sank, olur a /.../ aşk bile doldurmaz bazı aşıkların yerini/ diye övgü, diye sana, diye haziran"
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikler, Tutunamayanlar'ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, yapıttaki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır. Küçük burjuva dünyasını zekice alaya alan Atay saldırısını, tutunanların anlamayacağı, red edeceği türden bir romanla yapar. Tutunamayanlar, 1970 TRT Roman Ödülünü kazanmıştı.
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikle... tümünü göster