Cibran, Yakın, Orta ve Uzakdoğu'nun geleneksel öğretileriyle Batı düşüncesini karşılaştırmış, bireysel ve toplumsal olgulara çeşitli sentezler getirmiştir. Yapıtlarında şiirsel bir anlatım kullanmış, Doğu düşüncesini Batı diliyle yazmıştır. Bu nedenle Cibran'ın eserlerini okuyanlar, bir bakıma Peygamberlerin kitaplarını okuyormuş izlenimine kapılırlar. Tıpkı kutsal kitaplardaki gibi yazım büyük önem taşır. Aforizmalarını sanki meydanlarda yüksek sesle okusunlar diye yazmış gibidir. Her kitapta kurgu aşağı yukarı aynıdır. Bir Öğreten bir de ondan Öğrenenler vardır. Konu da az çok aynıdır: Doğa, Toplum ve İnsanoğlu. Bu üçlü her zaman bir bütün içinde ele alınır ve öğreten, Doğanın, Toplumun ve İnsanlığın yasalarını anlatır.
Halil Cibran, gerek şiirlerinde, gerekse resimlerinde İnsanoğlunu ve onun İnsanlığını en yüce doğa olayı olarak ele alır. Evrimlere yürekten inanır. Sizler Doğanın çocuklarısınız der. İnsanlara eziyet edenleri, sömürenleri, aldatanları şiddetle kınar. Ama sömürülenlere de yalnız acıma duygusuyla yanaşmaz: Eğer başınıza bir despot geçmişse bunun sorumlusu sizlersiniz; Yüce Yaratan, alnınıza diktatörleri yazmamıştı, bunu sizler kendi kendinize yazıyorsunuz, der. İnsanların, insanlıklarına kavuşmak istiyorlarsa, diktatörlere başkaldırmaları gerektiğini savunur.
Sizin diye bildiğiniz evlatlar gerçekte sizlerin değildirler, Onlar kendini özleyen Hayatın oğulları ve kızlarıdırlar. Sizler oracılığıyla dünyaya gelmişlerdir. Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşünceleriniz asla. Çünkü onların kendi düşünceleri vardır. Onların vücutlarını çatabilirsiniz ama canlarını asla. Çünkü onların canları geleceğin sarayında oturur ve sizler düşlerinizde bile orayı ziyaret edemezsiniz. Kendinizi onlara benzetmeye çalışabirlirsiniz ama onları kendinize benzetmeye kalkışmayın hiç. Çünkü Hayat ne geriye gider ne de geçmişle ilgilenir.
Cibran, Yakın, Orta ve Uzakdoğu'nun geleneksel öğretileriyle Batı düşüncesini karşılaştırmış, bireysel ve toplumsal olgulara çeşitli sentezler getirmiştir. Yapıtlarında şiirsel bir anlatım kullanmış, Doğu düşüncesini Batı diliyle yazmıştır. Bu n... tümünü göster
Cibran, Yakın, Orta ve Uzakdoğu'nun geleneksel öğretileriyle Batı düşüncesini karşılaştırmış, bireysel ve toplumsal olgulara çeşitli sentezler getirmiştir. Yapıtlarında şiirsel bir anlatım kullanmış, Doğu düşüncesini Batı diliyle yazmıştır. Bu nedenle Cibran'ın eserlerini okuyanlar, bir bakıma Peygamberlerin kitaplarını okuyormuş izlenimine kapılırlar. Tıpkı kutsal kitaplardaki gibi yazım büyük önem taşır. Aforizmalarını sanki meydanlarda yüksek sesle okusunlar diye yazmış gibidir. Her kitapta kurgu aşağı yukarı aynıdır. Bir Öğreten bir de ondan Öğrenenler vardır. Konu da az çok aynıdır: Doğa, Toplum ve İnsanoğlu. Bu üçlü her zaman bir bütün içinde ele alınır ve öğreten, Doğanın, Toplumun ve İnsanlığın yasalarını anlatır.
Halil Cibran, gerek şiirlerinde, gerekse resimlerinde İnsanoğlunu ve onun İnsanlığını en yüce doğa olayı olarak ele alır. Evrimlere yürekten inanır. Sizler Doğanın çocuklarısınız der. İnsanlara eziyet edenleri, sömürenleri, aldatanları şiddetle kınar. Ama sömürülenlere de yalnız acıma duygusuyla yanaşmaz: Eğer başınıza bir despot geçmişse bunun sorumlusu sizlersiniz; Yüce Yaratan, alnınıza diktatörleri yazmamıştı, bunu sizler kendi kendinize yazıyorsunuz, der. İnsanların, insanlıklarına kavuşmak istiyorlarsa, diktatörlere başkaldırmaları gerektiğini savunur.
Sizin diye bildiğiniz evlatlar gerçekte sizlerin değildirler, Onlar kendini özleyen Hayatın oğulları ve kızlarıdırlar. Sizler oracılığıyla dünyaya gelmişlerdir. Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşünceleriniz asla. Çünkü onların kendi düşünceleri vardır. Onların vücutlarını çatabilirsiniz ama canlarını asla. Çünkü onların canları geleceğin sarayında oturur ve sizler düşlerinizde bile orayı ziyaret edemezsiniz. Kendinizi onlara benzetmeye çalışabirlirsiniz ama onları kendinize benzetmeye kalkışmayın hiç. Çünkü Hayat ne geriye gider ne de geçmişle ilgilenir.
Cibran, Yakın, Orta ve Uzakdoğu'nun geleneksel öğretileriyle Batı düşüncesini karşılaştırmış, bireysel ve toplumsal olgulara çeşitli sentezler getirmiştir. Yapıtlarında şiirsel bir anlatım kullanmış, Doğu düşüncesini Batı diliyle yazmıştır. Bu n... tümünü göster
Yazarın, farklı kapak tasarımıyla daha önce yayımlanan diğer romanları gibi bu eser de ilk baskısı veya tefrikasından yararlanılarak yayına hazırlanmıştır. Okurun dönemin dilini ve Güntekinin üslubunu anlayabilmesi açısından, editoryal müdahale yapılmayıp sadece baskı hataları düzeltilmiş ve gerekli dipnotlar eklenmiştir.
Yazarın, farklı kapak tasarımıyla daha önce yayımlanan diğer romanları gibi bu eser de ilk baskısı veya tefrikasından yararlanılarak yayına hazırlanmıştır. Okurun dönemin dilini ve Güntekinin üslubunu anlayabilmesi açısından, editoryal müdahale yapıl... tümünü göster
Çok sevdiği büyükannesinin ölümünden sonra Rain, Hudson ailesinin muazzam arazisinin ortasında kendini korkunç bir savaşın içinde bulur. Milyonlarca doların varisi olunca, kendisini kabul etmek istemeyen annesi, kendi çıkarlarından başka bir şeyi düşünmeyen üvey babası ve hain teyzesi Victorianın hışmına uğrayacak, sahibi olduğu servet, dünyasının kararmasına ve peş peşe gelen felaketlere engel olamayacaktır.Korkunç bir fırtınanın ortasında yapayalnız kalan Rain, umutsuzluklar içerisinde bocalarken, Hudson servetinin bile geri getiremeyeceği pembe rüyaları rüzgarın kanatlarında yok olur. Kurtuluş umudu aniden hayatına giren ve ona sevgisini kayıtsız şartsız sunan bir yabancıya bağlanır. Kalbinin bir türlü kurtulamadığı geçmişinin pençesinde bulan Rain, acıların ve kederin korkunç girdabına kapılmıştır.
Çok sevdiği büyükannesinin ölümünden sonra Rain, Hudson ailesinin muazzam arazisinin ortasında kendini korkunç bir savaşın içinde bulur. Milyonlarca doların varisi olunca, kendisini kabul etmek istemeyen annesi, kendi çıkarlarından başka bir şeyi düş... tümünü göster
Keşke bitmese, ama bitiyor. Bu ciltte Karanlıklar Efendisi ile Yüzük Kardeşliği, iki cephede karşı karşıya geliyorlar. Frodo ve Sam ellerinde hepsine hükmedecek Tek Yüzük ile Mordorun içine, karanlığın kalbine doğru bir yolculuk yaparken, diğerleri de karanlığa karşı son cephe olan Gondorda umutsuz bir savunmaya girişiyorlar...
Keşke bitmese, ama bitiyor. Bu ciltte Karanlıklar Efendisi ile Yüzük Kardeşliği, iki cephede karşı karşıya geliyorlar. Frodo ve Sam ellerinde hepsine hükmedecek Tek Yüzük ile Mordorun içine, karanlığın kalbine doğru bir yolculuk yaparken, diğerleri d... tümünü göster