Ben Deniz Akın; Fiyasko Birlik Başkanı, yirmi beş yaşında, babasının kızı, annesinin kız kurusu, ekonominin niteliksiz iş gücüyüm. Klasik bir dünyalı, yurdum insanı, fazlaca dağınık ve meteliğe kurşun değil, ancak palavra sıkan beş parasız biriyim.
Tuna Üstüner ise 'Enler' listesinin zirvesinde bir yakışıklı, holdinglerin genç veliahdı, titiz ve disiplinli tam bir Kurumsal Kasıntı.
Ben bir enkazsam o bir saray, ben bir köleysem o bir kral, ben bir esintiysem o bir tufan.
Ve o benim hem felaketimin, hem de kurtuluşumun adı.
Bizim hikâyemiz nefretle başlayıp, şiddetle devam ederek, aşkla yol aldı. Beni şirketinden kovması hiçbir şey ifade etmiyordu, çünkü kanunlar bizi birbirimize mecbur bırakmıştı. Tuna her gün beni görecek ve ben her gün onun aşkıyla savaşacaktım. Bu aşk çıkmazının ortasında onu mahvetmek için tutulan bir ajan olduğumu ise çoktan unutmuştum.
Hem de onunla evlenecek kadar!
Ben Deniz Akın; Fiyasko Birlik Başkanı, yirmi beş yaşında, babasının kızı, annesinin kız kurusu, ekonominin niteliksiz iş gücüyüm. Klasik bir dünyalı, yurdum insanı, fazlaca dağınık ve meteliğe kurşun değil, ancak palavra sıkan beş parasız biriyim.
... tümünü göster
Birbirlerinden nefret eden iki insandı onlar… Ama evlendiler! Uslanmaz bir asosyal olan İlkim'in hayatındaki tek amaç başarılı bir bilim kadını olmaktır. Onun modayla, makyajla işi yoktur ve gözlüğünün ardındaki dünyada ders notlarıyla mutludur.
Evlenmek için hayallerinin profesörünü beklerken, karşısına tehlikeli, kaba, bilimden anlamayan, öfkeli bir işadamı çıkar. Martin Turner… Bu Amerikalı adamla asla evlenmemesi gerektiğini bilse de, muhteşem kariyerinin anahtarının onun ellerinde olması işleri rayından çıkaracaktır. Genç kız, ilk andan beri koşarak kaçmak istediği bu yakışıklı ve karanlık adama, hayatının tüm ideallerini çiğneyerek tutkuyla çekilirken, ilk kez gerçek bir kadın gibi hissetmeye başlar.
Ve genç adam, gizli çıkarları uğruna evlendiği bu kızı Amerika'ya götürdüğü gün ondan kurtulma planları yaparken, sessiz karısı hayatının merkezine yerleşir. Aşk, nefreti gölgesi gibi takip ederken, bu nefretten bir aşk doğabilir mi? Peki ya sırlar açığa çıktığında gerçek aşk yalanlara direnebilir mi?
(Tanıtım Bülteninden)
Birbirlerinden nefret eden iki insandı onlar… Ama evlendiler! Uslanmaz bir asosyal olan İlkim'in hayatındaki tek amaç başarılı bir bilim kadını olmaktır. Onun modayla, makyajla işi yoktur ve gözlüğünün ardındaki dünyada ders notlarıyla mutludur.... tümünü göster
Macera yandığı yerden devam ediyor!
Evet, o ateş hâlâ yanıyor ve kimse söndürmek istemiyor!
Tuna Üstüner’le yaşadığım delidolu, dengesiz, kavgalı, bir o kadar da tutku dolu aşkım bana yepyeni bir hayat bahşetmişti. Öncelik sırasında birinciliği kimseye kaptırmayan bu adamın kollarında, bakışlarının gölgesinde, sahiplenici varlığının esaretinde olmak müthişti. Yeni bir kimliğe sahip olmuş, Deniz Üstüner olmanın lüksüne varmıştım. Kurumsal Kasıntım beni kendi dünyasına almış ve benim dünyama girmişti. Her şey o kadar güzeldi ki, bir hayal gibi…
Ta ki o güne kadar!
Saklanan sırlar çözülüp, gizlenen yalanlar açığa çıkınca, o hayal dünyası da yıkıldı. Ama benim o enkazın altında kalmaya hiç niyetim yoktu. Peki, buz tutan bir kalbi yeniden ısıtabilir miydim? Belki bunu ben yapamazdım, ama kaçınılmaz olarak yeniden bir araya geldiğimizde, Tuna’nın kalbi bu savaşa tek başına girmek zorunda kalacaktı.
Bir yandan yaralı kalplerimizle biz, diğer yandan tatlı ve gizemli bir aşka yelken açan Yasemin ve Mert…
Kazanan aşk mı, ayrılık mı olacak?
Bildiğim tek şey, bu hikâyede herkes yanacak!
Macera yandığı yerden devam ediyor!
Evet, o ateş hâlâ yanıyor ve kimse söndürmek istemiyor!
Tuna Üstüner’le yaşadığım delidolu, dengesiz, kavgalı, bir o kadar da tutku dolu aşkım bana yepyeni bir hayat bahşetmişti. Öncelik sırasında birinciliği... tümünü göster
Bir başkaldırıdır aşk... Önce isyancısını yıkar
Bir Erkek
Varlığı hem tehlikeli ve korkunç hem de sonsuza değin güçlü ve korunaklı Onun karşı konulmaz etkisine kapılan bir kadın sıcak bir gülüşüyle ısınabilir mavi gözleriyle sonsuz bir denize açılabilir siyah saçlarıyla zifiri bir geceye korkusuzca dalabilirdi.
Ona yaklaşmak ise ateşe çırılçıplak yürümek demekti.
Bir Kadın
Hem bir Tanrıça kadar sarsılmaz hem de titremeye hazır bir yaprak gibi ürkek ve utangaç Bir erkeği masumiyetiyle prangasız tutsak edebilir incindiğinde ise bütün dünyaya kafa tutabilirdi. Kalbi ve masumiyeti acımasızca ihlal edildiğinde artık onun için ateşe yürümek zamanı gelmişti.
Kadın ateşten korkmuyordu çünkü çoktan yanmıştı.
Evelyn Rosa Drummond en değerli varlığı olan kalbini bu tehlikeli adama sunduğunda onun aşkına erişebileceğine inanmıştı. Oysa tüm varlığını emanet ettiği Harewood Dükü Julian Benedict Wharton tarafından bir fahişe olarak görülmek gibi korkunç bir yanılgının kurbanı olmuştu.
Ve talih karşısına dayanılmaz bir intikam fırsatı çıkardı. Herkesin çekindiği bu tehditkar ve gizemli adama yapılan cinayet suçlamasını ispatlayacaktı. Oysa Julianın en yakınına kadar sızmayı başardığında kalbinin müthiş bir sınanmaya tabi tutulacağından habersizdi.
Gönlünü bir kez daha bu cazibeli adama kaptırmayacağına söz vermek ise gölgesine sığındığı bir yalandan öteye gidemeyecekti
Bir başkaldırıdır aşk... Önce isyancısını yıkar
Bir Erkek
Varlığı hem tehlikeli ve korkunç hem de sonsuza değin güçlü ve korunaklı Onun karşı konulmaz etkisine kapılan bir kadın sıcak bir gülüşüyle ısınabilir mavi gözleriyle sonsuz bir denize açı... tümünü göster
Aşk mı? Nefret mi? Gurur mu? Kabulleniş mi?
Ateş gibi kızıl saçlarıyla bambaşka bir güzelliği olan Kristy, buzdan bir iklimin hüküm sürdüğü topraklarda yapayalnız, yoksul bir hayat yaşamaktadır. Onu gören her erkeğin dikkatini çeken büyülü güzelliğine rağmen, kalbini kimseye açmayacağına dair kendine bir söz vermiştir. Çünkü kalbinin derinliklerinde, yedi yıl önce evlendiği ve sadece bir gün sonra onu kovan o zalim adamın izlerini taşımaktadır.
Simsiyah saçları, geceden karanlık gözleri, dünyayı yüklenecek kadar güçlü görünen bedeniyle Bradley, her kadının romantik hayallerini süsleyen görkemli bir soyludur. Onda eksik olan tek şey, bir kalptir. Genç adam unutmayı seçtiği geçmişinden uzak, duygusuz bir hayat yaşarken, kızıl saçlı asi bir kadınla karşılaşır. Bu gizemli kadının gerçek kimliğini öğrendiğinde dünyası sarsılacaktır.
Geçmiş yaraların sızısını hâlâ duyan genç kadın, geleceğini de yaralamaya ant içmiş Bradley ile yeniden karşılaştığında, yedi yıl önceki gibi itaatkâr olmayacaktır.
Ve genç adam asla kabullenemeyeceği gerçeklerle yüzleşirken, Kristy’nin asi ruhunun arkasındaki masumiyetle, sadece kalbinin değil, derin bir aşkın da farkına varacaktır.
Aşk mı? Nefret mi? Gurur mu? Kabulleniş mi?
Ateş gibi kızıl saçlarıyla bambaşka bir güzelliği olan Kristy, buzdan bir iklimin hüküm sürdüğü topraklarda yapayalnız, yoksul bir hayat yaşamaktadır. Onu gören her erkeğin dikkatini çeken büyülü güzelli... tümünü göster
rumeysakore şu anda kitap okumuyor.