saclii

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
saclii okumak istiyor.
O ve Ben

Hayatını, Abdülhakîm Arvasî Hazretlerini Tanıyıncaya Kadar ve Tanıdıktan Sonra diye iki ana bölüme ayıran Necip Fazıl, Efendisine doğru kendisini cezbeden hâdiseleri de mânâlandırdığı otobiyografik eseri O Ve Beni 1975de şöyle takdim etmiştir: Bu eser, dünyaya gelişimden bugüne kadar en hususî renkleri, çizgileri ve sesleriyle hayatımın hikâyesi ve asıl Onu tanıdıktan sonra mânasını anlamaya başladığım vücut hikmetinin bende tecelli eden yakıcı ifadesidir. Bu bakımdan, kendilerini görünceye kadar malik olabildiğim birbuçuk esere nisbetle bugün 60 cildi aşan ve hepsini birden o nura borçlu bildiğim eserler arasında, şimdikini, baş köşeye oturtulması lâzım ve en mahrem iç ve dış iklimlere doğru bir belirtiş olarak takdim ederim. Kitap, 1965 senesinde Büyük Kapı ismiyle yayınlanmıştır.

Hayatını, Abdülhakîm Arvasî Hazretlerini Tanıyıncaya Kadar ve Tanıdıktan Sonra diye iki ana bölüme ayıran Necip Fazıl, Efendisine doğru kendisini cezbeden hâdiseleri de mânâlandırdığı otobiyografik eseri O Ve Beni 1975de şöyle takdim etmiştir: Bu ese... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
Profil Resmi
saclii okumak istiyor.
Kılıç Yarası Gibi

Kısa sürede çok ses getiren Kılıç Yarası Gibi, Ahmet Altanın romancılığında farklı bir aşama; tarihe değişik bir bakış açısıyla bakan, onun insan yüzünü gören bir çalışma. Klasik romanın yeniden doğuşu diyebileceğimiz Kılıç Yarası Gibi, insanı, insan ilişkilerini, duygularını ve aşkı derinlemesine işleyen, yoğun içerikli bir roman. On dokuzuncu yüzyıl sonlarında, Ermenilerin Osmanlı bankasını basmaları ve romanın başkişilerinden Şeyh Efendinin düğünüyle başlayan roman örgüsü, yirminci yüzyıl başındaki Osmanlı döneminin tarihini, tarihsel kişilerini, siyasal ve askeri gelişmelerini fon alarak, bir yandan Şeyh Efendinin, öte yandan saray erkânından Reşit Paşanın ailesinin alabildiğine renkli ve gizemli bir biçimde birbirine bağlı yaşamlarını izliyor, roman boyunca titizlikle örülmüş bir dantel gibi işliyor. Bu romanı benzersiz kılan, kendi dilini yaratmış olması yanında, yakın tarihimizin gölgede kalmış pek çok olayına ışık tutarken, kurmacayı müthiş bir ustalıkla gerçeklerle yoğurmuş olması. Kılıç Yarası Gibi, okura, çoktandır özlediğim, okumak istediğim roman dedirtecek türden bir çalışma. İnanıyoruz ki, yalnız Türk edebiyatında değil, dünya edebiyatında da hak ettiği yeri bulacak.

Kısa sürede çok ses getiren Kılıç Yarası Gibi, Ahmet Altanın romancılığında farklı bir aşama; tarihe değişik bir bakış açısıyla bakan, onun insan yüzünü gören bir çalışma. Klasik romanın yeniden doğuşu diyebileceğimiz Kılıç Yarası Gibi, insanı, insan... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
Profil Resmi
saclii okumak istiyor.
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı

Sultan II. Abdülhamid 33 yıl boyunca etrafı kurtlarla çevrili bir ülkeyi sağ salim sahile çıkarmanın mücadelesini verdi. Hasta Adamın mirasının paylaşılması konusu 1850'lerde gündeme gelmişti. 1878'de Rusya karşısındaki ağır yenilgimiz, emperyalizmin iştahını kabartmıştı ve Türkiye'de darbe üstüne darbe yapılıyordu. Önce Sultan Abdülaziz'e yapıldı darbe, sonra V. Murad'a. Sanıldı ki, Osmanlının kaderi pamuk ipliğine bağlı. Nitekim Sultan Abdülhamid tahta geçtiğinde İngiliz Dışişleri Bakanı, kendisini tehdit etmiş, Ayağını denk alsın, ona da öncekilere yaptığımızı yaparız, demişti.

Çöküş için gün sayılırken, bu 34 yaşındaki adam, 30 yılını adayacağı bir icraatın düğmesine basıyordu. Ülkeyi bir barış dönemine sokarken, kazanılan zamanda demiryolu ağından eğitim yatırımlarına kadar bir dolu projeye imza atıyordu. Kendisini feda etmişti ama 30 yılda yetiştirdiği nesil, Çanakkale'den Sina çölüne kadar emperyalizme karşı Akif'in deyişiyle kıta kapma oyunu oynayacaktı.

Kızıl Sultan demişlerdi ona. Kendi açılarından haklıydılar. Çünkü Osmanlının paylaşımını pahalıya getirmişti Avrupa'ya. Kansız olacağını sandıkları Osmanlı gövdesindeki ameliyat, 30 yıllık gecikme sayesinde Avrupa'nın kanlı bir iç savaşına dönüşmüş ve bir dünya meselesi haline gelmişti.

Osmanlı tarihini yeniden yazmaya koyulan Mustafa Armağan’ın titiz ve akıcı kaleminden Son Sultan’ın Kurtlarla Dansı... Kitabı okuyunca dansın bugün de devam ettiğini fark edeceksiniz...

Sultan II. Abdülhamid 33 yıl boyunca etrafı kurtlarla çevrili bir ülkeyi sağ salim sahile çıkarmanın mücadelesini verdi. Hasta Adamın mirasının paylaşılması konusu 1850'lerde gündeme gelmişti. 1878'de Rusya karşısındaki ağır yenilgimiz, emp... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
Profil Resmi
saclii okumak istiyor.
Gönlümdekiler ve Ötekiler

Hatıralar Işığında Cumhuriyet Tarihi Okumaları serisinin ikinci cildinde Yavuz Bülent Bâkiler, gönlündekileri ve ötekileri kaleme aldı. Unutamadıklarım isimli ilk ciltte olduğu gibi bu kitapta da yakın tarihimizin en önemli isimlerini, Bâkiler'in kimi zaman hüzünlenen kimi zaman öfkelenen ama her zaman samimi olan sohbetiyle tanıyacaksınız.

Şimdi çok iyi tahmin ediyorum; bazı kimseler bu kitap ismine itiraz edeceklerdir: "Olur mu?" diyeceklerdir. "Birlik ve beraberlik içinde olmamız gereken bir zamanda, bir takım kimseleri neden ötekileştiriyorsun? Gönlün herkese açık olmalıydı. Keşke kendini, ötekilerin yerine koyarak bir kere daha düşünseydin!" Kendimi, ötekilerin yerine koymadım; koyamam. Benim gönlüm herkesin gezip tozacağı bir panayır yeri değildir. Lafı eğip bükmeden, fikrimin altını-üstünü küllemeden söyleyeceğimi açık açık yazmak istiyorum:

Ben Türküm, Türkçe konuşuyorum ve Türk milletine mensubum. Başka milletlere karşı bir düşmanlığım yok. Kendi milletimi, dilimi, tarihimi, türkelerimi, oyunlarımı, efsanelerimi... aşk derecesinde seviyorum. Başka insanların da kendi milletlerini ve kültür değerlerini sevmelerini tabii buluyorum. Sevmek bir nasib meselesidir. İnsanlara sevmediklerini zorla sevdiremeyiz. Ama saygılı olmak terbiye işidir. Medeni olmanın gereğidir. Türkiye'de birlikte yaşadığımız kimselerin, bizim kültür temellerimize karşı terbiyeli olmalarını istemek, en tabii haklarımız arasındadır. Kültür köklerimiz karşısında yumruk sıkanlar, ötekilerdir. Kahramanlarımızı bire indirenler, vatan bütünlüğümüze, ordumuza, dinimize, tarihimize kem gözle bakanlar gönlümüzde olamazlar. Onlar da bizim ötekilerimizdirler.
-Yavuz Bülent Bâkiler-
(Tanıtım Bülteninden)

Hatıralar Işığında Cumhuriyet Tarihi Okumaları serisinin ikinci cildinde Yavuz Bülent Bâkiler, gönlündekileri ve ötekileri kaleme aldı. Unutamadıklarım isimli ilk ciltte olduğu gibi bu kitapta da yakın tarihimizin en önemli isimlerini, Bâkiler'i... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
Profil Resmi
saclii okumak istiyor.
Unutamadıklarım

61 yıldır kalem tutan ve edebiyatımıza birbirinden kıymetli eserler kazandıran Yavuz Bülent Bâkiler, bu kitabında hatıralarını yazdı. 3 cilt halinde yayınlanacak eserinde Bâkiler, Cumhuriyet tarihini de sorgulayan, yorumlayan portreler kaleme aldı. Atatürk'ten Kazım Karabekir'e, Fevzi Çakmak'tan Adnan Menderes'e, Osman Bölükbaşı'dan Samiha Ayverdi'ye, Rauf Denktaş'tan Muhsin Yazıcıoğlu'na... siyaset, kültür ve edebiyat dünyamızın en önemli isimlerine şâhitlik yaptı. Kimi yerde kızdı, kimi yerde hüzünlendi, kimi yerde ise yorumu okuruna bıraktı.

"100. yılda, Bakanlığımızın bastıracağı 100 eser arasına Kâzım Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy Paşaların eserlerini de almıştım. Ankara'dan İstanbul'a gittim. Kâzım Karabekir Paşa'nın büyük kızı Fazilet Hanım'la, Ali Fuat Cebesoy Paşa'nın yeğeni Ayşe Hanım'ı Atatürk Kültür Merkezine davet ettim. Onlara dedim ki:
- Atatürk'ün doğumunun 100. Yılı dolayısıyla Bakanlığımız sizin babanızın, sizin de amcanızın eserini Bakanlık yayınları arasında basmak istiyor. Bir itirazınız var mı, kabul ediyor musunuz?

Cümlemi bitir bitirmez Kâzım Karabekir Paşa'nın kızı kalktı, Ali Fuat Cebesoy Paşa'nın yeğenin boynuna sarıldı. Kadınlar hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladılar. Karabekir Paşa'nın kızı diyordu ki:
- Ayşe Hanımcığım! Ayşe Hanımcığım! Duydun mu? Devletimiz senin amcanın, benim babamın eserine sahip çıkıyor. Duydun mu? Duydun mu?

Doğrusu ben de dayanamadım. Bu Paşalara yapılan baskıları, hayır hayır reva görülen zulümleri hatırladım. Kendimi tutamayarak dışarı çıktım. Bir süre ağladıktan sonra odaya döndüm. Mirasçılar, kitapların basılmasına sevinç gözyaşlarıyla evet dediler; ama 12 Eylül Darbesi'nin asker idarecileri izin vermediler."
(Tanıtım Bülteninden)

61 yıldır kalem tutan ve edebiyatımıza birbirinden kıymetli eserler kazandıran Yavuz Bülent Bâkiler, bu kitabında hatıralarını yazdı. 3 cilt halinde yayınlanacak eserinde Bâkiler, Cumhuriyet tarihini de sorgulayan, yorumlayan portreler kaleme aldı. A... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
Daha Fazla Göster

saclii şu an ne okuyor?

saclii şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.