Namaz, İslâmın beş esasından biri ve çok önemli bir ibadettir. Kuranda inanmaya ait meselelerin hemen ardından namazdan bahsedilir. Namaz, müminin günde en az beş defa içine girip temizlendiği, sonsuzluğa doğru akıp giden bir tövbe ve arınma ırmağıdır. Dinin direği namaz, kendisine hususi bir vaktin ayrılması ve başlamadan önce de mutlaka özel bir hazırlık gerektiren mühim bir ibadettir.Namaz kılan kimsenin, okuduğu duaların ve surelerin mânâsını bilmesi, ibadetin, huşu ve huzur içinde hissedilerek eda edilebilmesi için önemlidir. Namazda ve sonrasında okunan duaların anlam ve açıklamalarının verildiği Kuranın ihtiva ettiği esasları ana hatlarıyla barındıran ve namazlarda mutlaka okunan Fatiha suresinin de sadeleştirilerek tefsir edildiği eser Prof. Dr. Davut Aydüz imzası taşıyor.
Namaz, İslâmın beş esasından biri ve çok önemli bir ibadettir. Kuranda inanmaya ait meselelerin hemen ardından namazdan bahsedilir. Namaz, müminin günde en az beş defa içine girip temizlendiği, sonsuzluğa doğru akıp giden bir tövbe ve arınma ırmağıdı... tümünü göster
Kaç kişi Karl Marx'ı büyük yazarların ve sanatçıların bir listesine dahil etmeyi düşünürdü? Postmodern çağımızda bile Das Kapital'in parçalı anlatısı ve radikal kopuşu birçok potansiyel okur tarafından biçimsizlik ve anlaşılmazlık olarak yanlış anlaşılıyor. Benim kitabımın ana hedefi bu okurların en azından bir kısmını yeniden bakmaya ikna etmektir: Beethoven, Goya ya da Tolstoy ile uğraşmaya istekli olan herkes Das Kapital'in bir okumasından "yeni bir şey öğrenebilmelidir" – çünkü onun konusu hâlâ yaşamlarımıza hükmediyor. Marshall Berman'ın sorduğu gibi: Sermaye var olmaya devam ettikçe Das Kapital nasıl bitebilir ki? Katı olan her şey hâlâ buharlaşırken, Das Kapital'in hayatlarımızı yöneten güçlere –ve bunların ürettikleri istikrarsızlık, yabancılaşma ve sömürüye– ilişkin canlı portresi asla rezonansını veya dünyayı odağımıza koyma gücünü yitirmeyecektir.
Tanıtım Yazısı'ndan
Kaç kişi Karl Marx'ı büyük yazarların ve sanatçıların bir listesine dahil etmeyi düşünürdü? Postmodern çağımızda bile Das Kapital'in parçalı anlatısı ve radikal kopuşu birçok potansiyel okur tarafından biçimsizlik ve anlaşılmazlık olarak ya... tümünü göster
S*ktir Et Terapi
Kendi yolunda gitmek harika bir duygudur...
Bazen, S*ktir Et demek iyi gelir.Birçoğumuz kendi yarattığımız hapishanelerde tutsak kalıyoruz; gerçekten önemi olmayan şeyleri fazlasıyla umursuyoruz ve hayallerimizi unutuyoruz. İşte S*ktir Et bu noktada size yardımcı olacak; başkaları sizin hakkınızda ne düşünürse düşünsün, bakış açınız değişecek, gerçekten ne istediğinize konsantre olacak ve istediğiniz şeyin peşinden koşacaksınız.John C. Parkin ve eşi Gaia, 2005ten beri İtalyada S*ktir Et günleri düzenliyor. Bu kitapta, ilk defa, birçok insan boş versin ve özgürlüğüne kavuşsun diye S*ktir Eti nasıl kullandıklarına dair detayları anlatıyorlar. Ayrıca bu küfürlü ifadeyle elde edeceğimiz derin mutluluğun kapılarını aralayacak sırları da okuyucu ile paylaşıyorlar
S*ktir Et Terapi
Kendi yolunda gitmek harika bir duygudur...
Bazen, S*ktir Et demek iyi gelir.Birçoğumuz kendi yarattığımız hapishanelerde tutsak kalıyoruz; gerçekten önemi olmayan şeyleri fazlasıyla umursuyoruz ve hayallerimizi unutuyoruz. İşt... tümünü göster
Oğuz kavminin kurucu atası olarak destanlara giren ve ardından yazılı kaynaklarda başka kahramanları kıskandıracak derecede yer alan Türklerin ilk fatih hükümdarı: Oğuz Kağan. Zaferlerle dolu bir hayat. İz bıraktığı koskocaman bir coğrafya. Ardından günümüze ulaşan ölümsüz bir destan: Oğuz Kağan Destanı. Bugüne kadar Oğuz Kağan Destanı'nın sırlarına sadece tarihçiler, dilbilimciler ve halkbilimciler cevap aramaya çalışmışlardır. Bu kitapta ise coğrafya, tarih, ekonomi, antropoloji, siyaset bilim, sosyoloji, mitoloji, halkbilim, dilbilim, etnoloji, psikoloji ve biyoloji gibi çağdaş bilimler ışığında destanın bilinmeyenlerine cevap arandı.Oğuz Kağan/Han kimdir? Devletini nasıl kurdu?, nasıl yönetti? Millet, siyaset, ideoloji, devlet, devlet adamlığı ve yurttaşlık kavramlarının ışığında Oğuz Kağan ve devletini nasıl yorumlamalıyız? Uygur harfli Oğuz Kağan Destanı bize ne söylüyor? Destanda geçen yer adları bugün hangi coğrafyalara karşılık gelmektedir? Destandaki geçen hayvan adları ve ilk defa tespit edilen "Avrupa bizonu", bugün hangi ülkenin sınırları içinde yaşamaktadır? Gök, Ay, Güneş, yıldızlar ve gezegenlerin destanla bize anlattıkları nelerdir? Oğuz Kağan Destan'ında Evren ve Dünya tasavvuru nasıldır? Oğuz Kağan'a göre dünya devleti düşüncesi nedir? Oğuz Kağan'ın kozmolojik kişiliği nasıldır?
Oğuz kavminin kurucu atası olarak destanlara giren ve ardından yazılı kaynaklarda başka kahramanları kıskandıracak derecede yer alan Türklerin ilk fatih hükümdarı: Oğuz Kağan. Zaferlerle dolu bir hayat. İz bıraktığı koskocaman bir coğrafya. Ardından ... tümünü göster
Diyarbakır'ın küçük bir kasabasına atanan yirmi üç yaşında bir öğretmen... İstanbul'daki güvenli evinde, televizyon haberlerinde seyrettiği ''uzaktaki köy''de yeni bir hayata başlıyor. O köyün ne dili tanıdık ne de alışkanlıkları. Bu yeni dünyanın içinde ona rehberlik edenler ise otuz iki küçük çocukla bir büyük aşk... Filiz Aygündüz'ün samimi anlatımıyla farklılıkları, kimlikleri, dili, ölümü ve hayatı sorguladığı Kaç Zil Kaldı Örtmenim?, Türkiye'nin en önemli meselelerinden birine siyasetin değil, insan öykülerinin içinden bakıyor. "Duyduğum ilk Kürtçe kelime 'gel' anlamına gelen 'were'... Kafa karışıklığı. Ne yani, burada insanlar, anlamadığım bir dilden mi konuşuyor? Birkaç saat önce yerliyken birkaç saat sonra yabancıydık; aynı ülkenin sınırlarında. Sırf insanlar anadillerini konuşuyorlar diye'' Tuhaf bir kızgınlık duyuyordum. Anlamamaktan. Dilin yoksa yalnızmışsın meğer.''
Diyarbakır'ın küçük bir kasabasına atanan yirmi üç yaşında bir öğretmen... İstanbul'daki güvenli evinde, televizyon haberlerinde seyrettiği ''uzaktaki köy''de yeni bir hayata başlıyor. O köyün ne dili tanıdık ne de alışk... tümünü göster
''Niçin işkence gördüm diye hiçbir zaman düşünmedim. Bir emniyet müdürü, öldürülmüş olan bir kumarhane patronu ve uyuşturucu kaçakçısından bana işkence yapması karşılığında para aldı. Sonra cezaevine girdi. İsmi Sedat Demir. Şimdi dışarıda. 6 sene geçtikten s`onra mahkeme . kararıyla görevine iade edildi. Bunlar benim neden işkence gördüğümü açıklamaya yeterlidir. Birilerinden yardım görmek gibi bir lüksüm olmadı. Ben zorların adamıyım. Öyle olmasaydım, zor bir hayatı seçmezdim. Yaşadığımızhayat zorluğun ötesinde iğrenç! Çünkü yaşamış olduğumuz kulvarda muhatap olduğumuz insanlar, yüreklerini kaburgalarının arkasında saklıyorlar. . . Yüreğimizdeki Kızılelma ülküsü ve beynimizdeki Büyük Turan düşüncesi ile Kuzey Sibirya`dan Mançurya`ya ya da Amarika`nın öteki ucunda bulunan Turan Soylu bir Kızılderili şefinden, Yemen illerinde kalmış Türkçe konuşmakta inat eden Anadolu Türkü Şeyh efendiye kadar biz büyük ama çok büyük bir milletiz.''
''Niçin işkence gördüm diye hiçbir zaman düşünmedim. Bir emniyet müdürü, öldürülmüş olan bir kumarhane patronu ve uyuşturucu kaçakçısından bana işkence yapması karşılığında para aldı. Sonra cezaevine girdi. İsmi Sedat Demir. Şimdi dışarıda.... tümünü göster
sametakdgn şu anda kitap okumuyor.