Geçtiğimiz yıllarda Piraye adını taşıyan kitabı ile gündeme gelen Canan Tan, bu kez Eroinle Dans isimli romanı ile okurla buluşuyor.Eroin konusunda, bilimsel ya da günlük tarzında, pek çok kitap yazıldı. Türk ya da yabancı, günlük tutan eroin bağımlıları, anılarını paylaştılar okurlarla. Bulanık kafalarıyla, edebi kaygı gütmeden, bulutların üzerindeki serüvenlerini anlattılar.Gerçek anlamda bir eroin romanı yazmak isteyişim bundan, diyor Canan Tan.Beyinlerin damağında edebiyat tadını duyarak da okunabilmeliydi eroinin hikayesi... Romandaki karakterlerin hepsi hayal ürünü. Ama yaşadıkları öylesine gerçek ki... Eylülü, Dünyayı ya da Alevi değilse bile Ayşeleri, Zeynepleri, Özgeleri bulabilirsiniz yakın çevrenizde...Eroinle Dans, yalnızca bir eroin öyküsü değil. Sigara ve içkiyle başlayıp esrar, kokain, sakinleştirici ya da uyarıcı haplarla süren, uzun, upuzun bir yolun son noktası eroin. Merak, macera arayışı, çarpık ilişkilerin yaşandığı arkadaş çevreleri, rastlantı sonucu içinde bulunulan topluluğa uyum çabaları, bu konulara en uzak duran kişileri bile nasıl da içine çekebiliyor. Romanın iki kahramanı Eylül ve Dünyanın başına gelenler de bunlardan farklı değil. Eylül, ailesinin biricik prensesi; el bebek gül bebek büyütülmüş en iyi okullarda okutulmuş pırıl pırıl bir genç kız. Yolundan sapmasını haklı çıkaracak hiçbir dayanağı yok. Ancak, çok güçlü arkadaşlık ve dostluk bağları bazen bataklığa sürükleyebiliyor insanları. Eroinle Dans, hem güçlü bir arkadaşlığı, hem de böylesine güçlü bir arkadaşlığın sonuçlarını anlatıyor.
Geçtiğimiz yıllarda Piraye adını taşıyan kitabı ile gündeme gelen Canan Tan, bu kez Eroinle Dans isimli romanı ile okurla buluşuyor.Eroin konusunda, bilimsel ya da günlük tarzında, pek çok kitap yazıldı. Türk ya da yabancı, günlük tutan eroin bağımlı... tümünü göster
Biliyorum, imkansız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime... demişti Murat. Çünkü, yüreğim seni çok sevdi!.. Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını. Yüreğim seni çok sevdi O yürek talan O yürek yangın yeri O yürek sen istiyor Bir tek seni... Aslı ile Muratın İstanbul-Bursa-Amerika üçgeninde yaşadıkları destansı aşkın öyküsü... Herkesin kendinden bir şey bulabileceği kadar gerçek...
Biliyorum, imkansız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime... demişti Murat. Çünkü, yüreğim seni çok sevdi!.. Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını. Yüreğim seni çok sevdi O yürek talan O yürek yangın yeri O yürek sen istiyor Bir tek seni... Aslı ile M... tümünü göster
Canan Tan, bir ilk romanla okurlarının karşısına çıkıyor: Piraye.Genç ve güzel Piraye adını Nazım Hikmetin eşinden almıştır. Genç kızın babasıdır Piraye ismine tutkun olan; diğer kızı da babanın Nazım Hikmet hayranlığından payını alır: Hatice. Babanın açıklaması ilginçtir ki bu açıklama romanın temalarından birini de oluşturacaktır: Piraye, Nazım Hikmetin karısı. Tam adı Hatica Pirayedir. Nazım Hikmetin onun için yazdığı şiirler ve mektuplar, edebiyatımızın gerçek yüz aklarıdır.Pirayenin babasının bu açıklaması karşısında ilk tepkisi şaşkınlıktır: (...) Babam elinden kitap düşmeyen, aydın bir insandı. Ama onun, kızlarına bir şairin -hem de yasaklı bir şairin- karısının adını verecek kadar edebiyat tutkunu olduğunu yeni keşfediyordum.Pirayenin doğduğu günden bu yana içinde taşıdığı edebiyat ve şiir tohumları hayatının bir bölümünde ilişkilerine de yansıyacaktır. Roman, genç bir kızın aile, okul, aşk ve evlilik yaşantısına odaklanan ilginç bir biyografi özelliğine sahip; yazar, yarattığı kadın kahramanın yaşantısına bir kadın duyarlılığı ile yaklaşıyor. Romanın ilk sayfalarında idealleri olan genç bir kız olarak tanıştığımız Piraye, sayfalar ilerledikçe ilişkilerin farklı boyutlarını yaşayacak, aşk duygusunun karşılığını kendi hayatına yerleştirmeye çalışacaktır. Piraye romanını bir dram haline getiren ise genç kızın evlilik ve evlilik sonrası yaşantısı olacaktır; Piraye, üniversite öğreniminin hemen ardından Diyarbakıra gelin gidecektir.Pirayeyi yakın çevrenizde aramayın sakın, diyor Canan Tan. Hem onun, hem de romandaki diğer karakterlerin hayal ürünü olduklarını belirtmeme, bilmem gerek var mı? Ama uzak şehirdeki şarkının nihavent olduğunu söyleyen Nazım Hikmet ve Gözlerin hani? diye soran Ahmed Arif gerçek.Roman, yazarın kendi hayatından da belli belirsiz izler taşıyor okuruna.
Canan Tan, bir ilk romanla okurlarının karşısına çıkıyor: Piraye.Genç ve güzel Piraye adını Nazım Hikmetin eşinden almıştır. Genç kızın babasıdır Piraye ismine tutkun olan; diğer kızı da babanın Nazım Hikmet hayranlığından payını alır: Hatice. Babanı... tümünü göster
Halit Ertuğrul, her gün sayısız mektuplar alan bir yazar. Bu mektuplarda müthiş olaylar, çeşitli anılar ve dönüş hikâyeleri yer alıyor. Mektuplar; başı boş, perişan, bitkin ve günahlara bulanmış hayatların nasıl kurtulup, imanla buluştuğunu, yüreklerin nasıl huzurla dolduğunu ve gözlerin nasıl yaşlar döktüğünü dile getirmektedir. Elinizdeki AYSEL isimli kitap da, böyle bir mektuptan oluşuyor. Öksüz ve yetim kalmış, yetiştirme yurdunda büyümüş, insafsız insanların ve art niyetli kişilerin elinde gençliğini harap etmiş bir genç kızın, akılları durduran hayat mücadelesi ve sonunda amansız kanser hastalığı... İntihar edip, kurtulmayı isterken, gönlüne doğan, içini aydınlatan iman ışığıyla müthiş bir dönüş, ibretli bir son... İnsan ilişkilerini, gençlik problemlerini, toplumsal yozlaşmayı sorgulayan bu kitap, intihar etmek üzere olan bir kızın kurtuluşunu anlatmaktadır.
Halit Ertuğrul, her gün sayısız mektuplar alan bir yazar. Bu mektuplarda müthiş olaylar, çeşitli anılar ve dönüş hikâyeleri yer alıyor. Mektuplar; başı boş, perişan, bitkin ve günahlara bulanmış hayatların nasıl kurtulup, imanla buluştuğunu, yürekler... tümünü göster
Halit Ertuğruldan bir duygu seli daha...Elinizdeki bu kitap sizi sizden geçirecek ve çok ibretli sahneler sunacakatır.Canan baştan sona, gözyaşları içinde anlatılan bir hayat öyküsüdür. Bu yüzden de gözyaşları içinde kaleme alınmıştır.Bu kitabı okurken yanlızca hayatın esrarengiz dünyasına seyahat etmeyecek, aynı zamanda hayretler içinde kendinizden geçeceksiniz.Her okuyucunun bu kitapta bir sahnesi, bir kesiti vardır.Bir anlamda herkesin hayatı bu kitapta ortak olarak ele alınmıştır. Bunun içinde bu kitapta Canan Hanımla birlikte, siz de yer alacaksınız.Kitabı okuduğunuzda Böylesi görülmemiştir, ben böyle bir olay duymamıştım! diyeceksiniz. Kitabı bitirir bitirmez, kendinizi hesaba çekme, yanlış ve doğruları gözden geçirme ihtiyacı hissedeceksiniz. Unutmayın ki, bu kitap bittiğinde hayatınızda çok şeyler değişecek...
Halit Ertuğruldan bir duygu seli daha...Elinizdeki bu kitap sizi sizden geçirecek ve çok ibretli sahneler sunacakatır.Canan baştan sona, gözyaşları içinde anlatılan bir hayat öyküsüdür. Bu yüzden de gözyaşları içinde kaleme alınmıştır.Bu kitabı okurk... tümünü göster
Her okuyanın kendini bulduğu ve Allaha yöneldiği bu eser, satış rekorları kırmakta ve elden ele dolaşmaktadır.
Ünlü bir ateistin dönüşünü anlatan ve Kuranla kucaklaşmasını dile getiren bu kitap, özellikle de gençlerin manevi bunalımlarına bir ilaç gibi gelmektedir.
Her okuyanın kendini bulduğu ve Allaha yöneldiği bu eser, satış rekorları kırmakta ve elden ele dolaşmaktadır.
Ünlü bir ateistin dönüşünü anlatan ve Kuranla kucaklaşmasını dile getiren bu kitap, özellikle de gençlerin manevi bunalımlarına bir ilaç gi... tümünü göster