Buket Uzuner'in, bugün Anadolu'da yaşayan her kültürü derinden etkilemiş kadim Kamanlık (Şamanizm) geleneğinin dört unsuru olan SU, TOPRAK, HAVA, ATEŞ'ten ilham alarak yazdığı yeni romanı "Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları" dörtlemesinin ilk kitabı.
Gazeteci Defne Kaman bir yaz akşamı bindiği vapurda arkasında hiçbir iz bırakmadan kaybolur. Onu aramakla görevli Komiser Ali Ümit ile arkadaşı Sahaf Semahat kendilerini aniden tuhaf olaylar ve esrarengiz semboller arasında bulurlar. Bir yandan kendi hayatlarını sakatlayan yasak ve tabulara rağmen ayakta kalmaya çalışırken, kayıp gazeteci Defne Kaman'ın peşinde nefes nefese bir maceraya sürüklenirler.
Buket Uzuner, SU romanında bütün canlı varlıkları eşit değerde kabul ederek doğayı ve yaşamı kutsayan kadim Türk geleneği Kamanlık'a (Şamanlık) selam ederken, okurları hem eko-feminist bir okumaya, hem de 1000 yıl önce Uygur harfleriyle ön-Türkçe yazılmış olduğu düşünülen (Mutluluk Bilgisi) KUTADGU BİLİG ŞİFRESİ ile zihin oyunlarına davet ediyor.
Kutadgu Bilig yazarı Yusuf Has Hacib'in;
"Aklın süsü dil, dilin süsü sözdür. Kişinin süsü yüz, yüzün süsü gözdür." beyitiyle açılan romanın bir Kutadgu Bilig şifresi kitabı olarak da okumak olasıdır. Yazar, SU romanı yazarken yakından inceleme şansı bulduğu Kutadgu Bilig'in bilinen üç orijinal nüshasından ilkini Uygur harfleriyle Türkçe yazdığı düşünülen Yusuf Has Hacib ile bu önemli eseri 1947'de günümüz Türkçesine çeviren Prof. Reşit Rahmeti Arat'ı şükranla anıyor ve bugüne kadar Türkiye'de ve dünyada hak ettiği önemi ve sevgiyi göremeyen bu güzel eserin, romanda bir şifreler kitabıymış gibi kullanılmasıyla özellikle gençler arasında ilgi göreceğini umuyor.
Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları, SU romanından sonra TOPRAK, HAVA ve ATEŞ ile devam edecek...
Buket Uzuner'in, bugün Anadolu'da yaşayan her kültürü derinden etkilemiş kadim Kamanlık (Şamanizm) geleneğinin dört unsuru olan SU, TOPRAK, HAVA, ATEŞ'ten ilham alarak yazdığı yeni romanı "Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları&qu... tümünü göster
Türkiyenin evrensel yazarı Yaşar Kemal YKYde... Yaşar Kemal Anadolunun binlerce yıllık kültüründen beslenerek yazdığı büyük ve modern romanlarla, ABDden İngiltereye, İtalyadan Tunusa, Norveçten Kanadaya, dünyanın dört bir yanında tanındı. Yazdıkları doğu ile batı arasında köklü bir kültürün ve verimli bir coğrafyanın yarattığı, çağlar ötesi gür ses olarak kabul edildi, sevilerek okundu; okunuyor. 15 Ocakta okurla buluşacak 40 olağanüstü kitabın tasarımında Abidin Dinodan Avni Arbaşa, Turan Eroldan Bedri Rahmi Eyuboğluna kadar pek çok Türk ressamın resimleri ve Ara Gülerin fotoğrafları kullanıldı. Türkiyenin Evrensel Yazarı Yaşar Kemal tüm Yapıtlarıyla karşınızda. TADIMLIKOtuz iki yıllık bir zaman diliminde yazılan İnce Memed dörtlüsü, düzene başkaldıran Memedin ve insan ilişkileri, doğası ve renkleriyle Çukurovanın öyküsü. Yaşar Kemalin söyleyişiyle içinde başkaldırma kurduyla doğmuş bir insanın, mecbur adamın romanı.Öldürülen Abdi Ağanın yerini kardeşi Hamza alır. Memed, topraklarını ele geçirmek için Vayvay köylülerine zulmeden Ali Safa Beyi ve Hamzayı öldürür. Ancak köylüler için tam bir efsaneye dönüşmesine rağmen zulmedenlerin öldürmekle bitmeyeceği konusunda kuşku duymaya başlar. Abdi Ağa gitmiş, yerine Hamza gelmiştir, onun yerini de bir başkası alacaktır. Kalemi insanlığın hizmetinde bir yazar...Henry Lundström, Sundvalls Tidning, (İsveç)Yaşar Kemal, görkemli bir destan akıcılığı içinde, tüm ayrıntıları titizlikle yansıtarak dile getirmiş ülkesini.Paul Theroux, The New Yok Times, (A.B.D.)Korkusuz bir toplum eleştiricisidir Yaşar Kemal. Ve eşsiz bir şair.Dagens Nyheter, (İsveç) Bir gökkuşağı gibi, toprağa hiç dokunmadan bir ufuktan diğerine kayan büyük bir efsane geleneğine dayanıyor.Sunday Times, (İngiltere) Kemalin Hardy ve Tolstoy ile karşılaştırılmasına yol açan zengin üslup, konunun zenginliği ve çeşitliliği, sıradan insanların yaşamıyla insanlığın bağlantısı, insanı içine çeken bu romanda da aşikar.The Times, (İngiltere) Baş döndürücü bir hızla ilerliyor The Guardian, (İngiltere)
Türkiyenin evrensel yazarı Yaşar Kemal YKYde... Yaşar Kemal Anadolunun binlerce yıllık kültüründen beslenerek yazdığı büyük ve modern romanlarla, ABDden İngiltereye, İtalyadan Tunusa, Norveçten Kanadaya, dünyanın dört bir yanında tanındı. Yazdıkları ... tümünü göster
Türk edebiyatının en önemli kalemlerinden biri olan Orhan Kemal’in başyapıtlarından biri olan 72. Koğuş, insan haysiyetinin düşebileceği en dipsiz kuyunun hikâyesidir Tüm yapıtlarında her şeye rağmen insana olan inancını ve sevgisini korumuş olan Orhan Kemal, bu derin çukura yuvarlanmış olan insanların, en yakınını bile üç kuruşa vurabilecek kadar alçalmış olanların dünyasını bir koğuşun karanlığında anlatırken bile direnişin sesini duyuruyor okurlarına. Alçalışın bile yok edemeyeceği insanlık onurunu dile getiriyor.
Orhan Kemal'in kitapları bîr okurum hayatta rastlayabileceği o çoknadir hazineler arasında yer alır. Çok az yazar okurunun dünyasında onun kadar iz kakır, çok az yazar okurunu onun kadar biçimlendirir. Orhan Kemal umudu ve aydınlığı yeniden kazanmamız için yol gösterir bize. Orhan Kemal'in kitapları bîr okurum hayatta rastlayabileceği o çok nadir hazineler arasında yer alır. Çok az yazar okurunun dünyasında onun kadar iz kakır, çok az yazar okurunu onun kadar biçimlendirir
Türk edebiyatının en önemli kalemlerinden biri olan Orhan Kemal’in başyapıtlarından biri olan 72. Koğuş, insan haysiyetinin düşebileceği en dipsiz kuyunun hikâyesidir Tüm yapıtlarında her şeye rağmen insana olan inancını ve sevgisini korumuş olan Orh... tümünü göster
96ncı yaş gününde sonsuzluk uykusuna daldığında, ne yaşı okunuyordu yüzünden ne yaşadıkları; aşkı baş tacı, kaderi en büyük rakibi olmuş muhteşem kadının. Sadece, muzipçe gülümsemekteydi. Planlı çıkmıştı son yolculuğuna, çocuklarına ve torunlarına çözülmek üzere bıraktığı sırların yaratacağı şoku bilerek.Sır, tarihi dokusu içinde romantizm ve cinsellikle beslenen, keyif ile hüznü, ihtiras ile melodramı seviştiren bir öykü.Kahramanlarının birbirine estetik bir erotizmle örülmüş SIRlarıyla beraber aşkı, cinselliği bir kez daha sorgulayacak, belki kahramanlardan biri olmak isteyeceksiniz. Belki de... siz zaten onlardan birisiniz.
96ncı yaş gününde sonsuzluk uykusuna daldığında, ne yaşı okunuyordu yüzünden ne yaşadıkları; aşkı baş tacı, kaderi en büyük rakibi olmuş muhteşem kadının. Sadece, muzipçe gülümsemekteydi. Planlı çıkmıştı son yolculuğuna, çocuklarına ve torunlarına çö... tümünü göster
Kiraz, ailesinin sürdürdüğü yaşam biçimini beğenmeyen, gözü yükseklerde bir genç kızdır.Çevresiyle sürekli olarak, sosyal, kültürel ve ruhsal çatışma içindedir. Çocukluğundan beri hep toplum içinde sınıf atlamayı düşlemektedir. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de coşku, yalan ve korkularla örülmüş, doyumsuz bir aşk serüveninin içinde bulur kendini... Tutkularının tutsağı olan Kiraz, toplumun değişik kesimlerinde, birbirinden ilginç yaşam biçimlerini denerken, türlü türlü insan tiplerini gözlerken, kısacası kabuğundan kurtulup yükseklere kanat açmaya çabalarken, onunla birlikte olmak ister misiniz sevgili gençler?TADIMLIKYeşil KirazKiraz, o gün, yaşama dört elle sarılmakla, yaşamdan kopma durumunda, bocalıyordu. Kıldan ince, kılıçtan keskin bir çizgi üzerindeydi.Hiç kimseyle konuşmak istemiyordu. Ruhsal, zihinsel, hatta bedensel yönden, tükenmiş gibiydi. Bu yüzden, sabahın erken saatinde, evden fırlayıp çıkmış, sokaklara vurmuştu kendini. Yavaş yavaş, düşüne düşüne, yürüyordu.Kendisiyle, içsel bir hesaplaşmaya girişmişti. Dünüyle bugünüyle yaşamını irdeliyor, yarınları, omuzlarında taşıyıp taşıyamayacağını, kestirmeye çabalıyordu.Caddenin taşıt gürültüsünden kaçmak için, ara sokakları yeğlemişti. İlkokula giderken, her gün, o sokaklardan geçerdi. Saç örgülerini savurtarak, hoplaya zıplaya, okula koştuğu günleri anımsadı.Küçükken, çok düş kurardı. Ama, hiç, bugünkü duruma düşmeyi düşlememişti. On sekiz yıllık yaşamında, yaptığı yanlışlıkların dökümünü yapmaya çalışıyordu.Yalan söyleme tutkusu dışında, pek suç bulamadı üstlenebileceği.Yalanı, çokluk, toplumun çarpık değer yargılarına karşı, sığınak edindiğinin bilincindeydi. Kendini, bu tuzaktan koruyamadığı için üzgündü.Ama, yaşamının, böylesine tepetaklak olmasında, yalan tutkusu tek neden değildi kuşkusuz. Daha neler vardı, neler!..Belleğinin en belirgin anıları, ÖZGÜRlü günlerdi.Ne denli kaçsa, ne denli unutmaya çalışsa, bir türlü geçmişin derinliklerine, gömemiyordu Özgürü. Onunla yaşadığı, aşk serüveni sürecinde beynine çakılan, öylesine güzel, öylesine çirkin ve acı anılar vardı ki!.. Birgün:Biliyor musun, demişti Özgür, sana tanıştığımız gündenberi bir şey söylemek istiyorum. Öteki kızlar gibi değilsin. Bir başka esinti var üstünde. Gün oluyor, seni, ışık gibi gözlerimden içime akıtasım geliyor. Gün oluyor, ah, diyorum, Kirazımı, bir solukta ciğerlerime çekebilsem! Oradan hücrelerime işlese. Ben o olsam, o da ben...Ama sen, ne ışıksın ne de hava. Kirazımsın benim. Hem de Yeşil Kirazım. Beni, elektrik gibi çarpan esintin, YEŞİL KİRAZ oluşundan. Çok düşündüm bunu, benim gözümde henüz, kızarmamış bir kirazsın. Seni, ben erdireceğim. Benim olduğun zaman, yüreğimde, yanardağ gibi kaynayıp duran sevginin, sıcacık ışıklarıyla erecek, kızaracak, kiraz olacaksın. Şimdi, küçücük, yeşil bir kirazsın.Seni tanıdığım gündenberi, söylemek istediğim buydu işte!
Kiraz, ailesinin sürdürdüğü yaşam biçimini beğenmeyen, gözü yükseklerde bir genç kızdır.Çevresiyle sürekli olarak, sosyal, kültürel ve ruhsal çatışma içindedir. Çocukluğundan beri hep toplum içinde sınıf atlamayı düşlemektedir. Bunlar yetmiyormuş gib... tümünü göster
sedsel şu anda kitap okumuyor.