Uzman bir akademisyen grubu tarafından hazırlanan bu yapıt, bugüne değin yazılmış en hacimli ve ayrıntılı Türk Dış Politikası kitabıdır... Ama bu iki ciltlik çalışma yalnızca meslekten olanlara, uzmanlara hitap etmiyor. Çünkü onu anlamak için uluslararası ilişkiler eğitimi görmüş olmak gerekmiyor; meraklı bir okur olmak yeterli.Öncelikle, uzmanlık jargonundan kaçınarak, rahat bir dille kaleme alındı. İkincisi, dış politika, toplumsal olaylarla, iç politikayla ve uluslararası gelişmelerle harmanlanmış biçimde ayağı yere bastırılarak anlatıldı. Üçüncüsü, özel bilgi gerektirebilecek bütün terim ve kavramlar metinlerin içinde yer alan küçük kutularda açıklandı.İktisattan hukuka, sosyolojiden coğrafyaya, iç politikadan siyasal tarihe, stratejiden ekonomi politike, dinler tarihine kadar on dört yan dala yayılan bu kutularıyla ve anlattığı dönemlere ilişkin geniş görsel malzemesiyle bu yapıt, bir Uluslararası İlişkiler Ansiklopedisi niteliğinde.Türk dış politikasını, bir resmî görüşe ya da herhangi bir siyasal dogmatizme bağlı kalmadan, bütün boyutlarıyla, bütün verileri ve gerçekliğiyle irdeleyen temel bir başvuru kaynağı sunuyoruz.
Uzman bir akademisyen grubu tarafından hazırlanan bu yapıt, bugüne değin yazılmış en hacimli ve ayrıntılı Türk Dış Politikası kitabıdır... Ama bu iki ciltlik çalışma yalnızca meslekten olanlara, uzmanlara hitap etmiyor. Çünkü onu anlamak için uluslar... tümünü göster
Uzman bir akademisyen grubu tarafından hazırlanan bu yapıt, bugüne değin yazılmış en hacimli ve ayrıntılı Türk Dış Politikası kitabıdır... Ama bu iki ciltlik çalışma yalnızca meslekten olanlara, uzmanlara hitap etmiyor. Çünkü onu anlamak için uluslararası ilişkiler eğitimi görmüş olmak gerekmiyor; meraklı bir okur olmak yeterli.Öncelikle, uzmanlık jargonundan kaçınarak, rahat bir dille kaleme alındı. İkincisi, dış politika, toplumsal olaylarla, iç politikayla ve uluslararası gelişmelerle harmanlanmış biçimde ayağı yere bastırılarak anlatıldı. Üçüncüsü, özel bilgi gerektirebilecek bütün terim ve kavramlar metinlerin içinde yer alan küçük kutularda açıklandı.İktisattan hukuka, sosyolojiden coğrafyaya, iç politikadan siyasal tarihe, stratejiden ekonomi politike, dinler tarihine kadar on dört yan dala yayılan bu kutularıyla ve anlattığı dönemlere ilişkin geniş görsel malzemesiyle bu yapıt, bir Uluslararası İlişkiler Ansiklopedisi niteliğinde.Türk dış politikasını, bir resmî görüşe ya da herhangi bir siyasal dogmatizme bağlı kalmadan, bütün boyutlarıyla, bütün verileri ve gerçekliğiyle irdeleyen temel bir başvuru kaynağı sunuyoruz.
Uzman bir akademisyen grubu tarafından hazırlanan bu yapıt, bugüne değin yazılmış en hacimli ve ayrıntılı Türk Dış Politikası kitabıdır... Ama bu iki ciltlik çalışma yalnızca meslekten olanlara, uzmanlara hitap etmiyor. Çünkü onu anlamak için uluslar... tümünü göster
Uzman bir akademisyen grubu tarafından hazırlanan bu yapıt, bugüne değin yazılmış en hacimli ve ayrıntılı Türk Dış Politikası kitabıdır... Ama bu iki ciltlik çalışma yalnızca meslekten olanlara, uzmanlara hitap etmiyor. Çünkü onu anlamak için uluslararası ilişkiler eğitimi görmüş olmak gerekmiyor; meraklı bir okur olmak yeterli. Öncelikle, uzmanlık jargonundan kaçınarak, rahat bir dille kaleme alındı. İkincisi, dış politika, toplumsal olaylarla, iç politikayla ve uluslararası gelişmelerle harmanlanmış biçimde ayağı yere bastırılarak anlatıldı. Üçüncüsü, özel bilgi gerektirebilecek bütün terim ve kavramlar metinlerin içinde yer alan küçük kutularda açıklandı. İktisattan hukuka, sosyolojiden coğrafyaya, iç politikadan siyasal tarihe, stratejiden ekonomi politike, dinler tarihine kadar on dört yan dala yayılan bu kutularıyla ve anlattığı dönemlere ilişkin geniş görsel malzemesiyle bu yapıt, bir Uluslararası İlişkiler Ansiklopedisi niteliğinde. Türk dış politikasını, bir resmi görüşe ya da herhangi bir siyasal dogmatizme bağlı kalmadan, bütün boyutlarıyla, bütün verileri ve gerçekliğiyle irdeleyen temel bir başvuru kaynağı sunuyoruz.Türk Dış Politikası / Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, YorumlarElinizdeki bu cilt, 1919-1980 döneminde Türkiyenin dış politikasına bütün yönleriyle ışık tutuyor. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş ve istikrar kazanma mücadelesi, İkinci Dünya Savaşı ve arifesindeki çalkantılı dönem, Soğuk Savaş yıllarının bütün dış politika sorunları, bunun yanında kendi diplomatik ve politik geleneğini yaratan -kah gergin, kah dostane- ikili ilişkiler ayrıntısıyla inceleniyor. Dış politikanın kimi mahrem kalmış, kimi eksik-yanlış aktarılagelmiş birçok çarpıcı olayının ayrıntılarını bu ciltte bulacaksınız.(Arka Kapak)
Uzman bir akademisyen grubu tarafından hazırlanan bu yapıt, bugüne değin yazılmış en hacimli ve ayrıntılı Türk Dış Politikası kitabıdır... Ama bu iki ciltlik çalışma yalnızca meslekten olanlara, uzmanlara hitap etmiyor. Çünkü onu anlamak için uluslar... tümünü göster
Uzman bir akademisyen grubu tarafından hazırlanan bu yapıt, bugüne değin yazılmış en hacimli ve ayrıntılı Türk Dış Politikası kitabıdır... Ama bu iki ciltlik çalışma yalnızca meslekten olanlara, uzmanlara hitap etmiyor. Çünkü onu anlamak için uluslararası ilişkiler eğitimi görmüş olmak gerekmiyor; meraklı bir okur olmak yeterli. Öncelikle, uzmanlık jargonundan kaçınarak, rahat bir dille kaleme alındı. İkincisi, dış politika, toplumsal olaylarla, iç politikayla ve uluslararası gelişmelerle harmanlanmış biçimde ayağı yere bastırılarak anlatıldı. Üçüncüsü, özel bilgi gerektirebilecek bütün terim ve kavramlar metinlerin içinde yer alan küçük kutularda açıklandı. İktisattan hukuka, sosyolojiden coğrafyaya, iç politikadan siyasal tarihe, stratejiden ekonomi politike, dinler tarihine kadar on dört yan dala yayılan bu kutularıyla ve anlattığı dönemlere ilişkin geniş görsel malzemesiyle bu yapıt, bir Uluslararası İlişkiler Ansiklopedisi niteliğinde. Türk dış politikasını, bir resmi görüşe ya da herhangi bir siyasal dogmatizme bağlı kalmadan, bütün boyutlarıyla, bütün verileri ve gerçekliğiyle irdeleyen temel bir başvuru kaynağı sunuyoruz.Türk Dış Politikası / Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, YorumlarElinizdeki bu cilt, 1919-1980 döneminde Türkiyenin dış politikasına bütün yönleriyle ışık tutuyor. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş ve istikrar kazanma mücadelesi, İkinci Dünya Savaşı ve arifesindeki çalkantılı dönem, Soğuk Savaş yıllarının bütün dış politika sorunları, bunun yanında kendi diplomatik ve politik geleneğini yaratan -kah gergin, kah dostane- ikili ilişkiler ayrıntısıyla inceleniyor. Dış politikanın kimi mahrem kalmış, kimi eksik-yanlış aktarılagelmiş birçok çarpıcı olayının ayrıntılarını bu ciltte bulacaksınız.(Arka Kapak)
Uzman bir akademisyen grubu tarafından hazırlanan bu yapıt, bugüne değin yazılmış en hacimli ve ayrıntılı Türk Dış Politikası kitabıdır... Ama bu iki ciltlik çalışma yalnızca meslekten olanlara, uzmanlara hitap etmiyor. Çünkü onu anlamak için uluslar... tümünü göster
"XXI. yüzyılın başında nasıl bir dünyada yaşıyoruz? Çalışmanın üzerine kurulmuş olduğu varsayım ve benimsemiş olduğu perspektif, devlet(ler)in konuya ilişkin konumuna verdiği önemi açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Bu, mutlaka klasik bir XIX. yüzyıl devletinden farklı ve giderek daha da farklılaşacak olan bir devlettir. Ama bu, her şeye rağmen, egemen/otonom konumu türdeşlerince (genellikle) yaygın kabul gören ve diğer uluslararası aktör kategorilerinden (en yaygın anlayışa göre) meşru, organize ve yaygın bir şiddet kullanabilme tekeline sahip olma özelliği ile ayrılan bir devlettir. Bütün diğer gelişmelere rağmen, devletin bu geniş toplum kesimlerince meşru olarak görülen "şiddet kullanabilme tekeline sahip olma" özelliği mevcut oldukça, içerisinde yaşadığımız dünya Thomas Hobbes'un Leviathan'ındaki kadar anarşik olmasa da her halde Immanuel Kant'ın Sürekli Barış Tasarısı'ndakine hiç benzememektedir. Bizimki, ikili bir ayrımda birincisine daha yakın olmakla beraber "kontrollü anarşi" olarak adlandırılabilecek bir zemindir. Buradaki "kontrol"ün başlıca iki anlamı vardır. Kısa yoldan ifade etmek gerekirse, bunlardan birincisi güç dengesi, ikincisi ise uluslararası hukuk ve evrensel nitelikli ahlaki ve moral değerlerdir. Günümüzde (en azından ve ne yazık ki henüz) bunlardan birincisinin belirleyiciliği sözetmeye gerek olmayacak kadar açıktır. İkinci kategoriden kontrol öğeleri, her ne kadar son onyıllarda giderek gerek yaygınlık gerekse derinlik anlamında özellikle Avrupa coğrafyasında önemli uygulama zeminleri bulabiliyor olsalar da uluslararası sistemin bütününde (henüz) ancak birincinin çizdiği limitler arasında bir anlam ve öneme sahip gözükmektedir."
"XXI. yüzyılın başında nasıl bir dünyada yaşıyoruz? Çalışmanın üzerine kurulmuş olduğu varsayım ve benimsemiş olduğu perspektif, devlet(ler)in konuya ilişkin konumuna verdiği önemi açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Bu, mutlaka klasik bir XIX.... tümünü göster
"XXI. yüzyılın başında nasıl bir dünyada yaşıyoruz? Çalışmanın üzerine kurulmuş olduğu varsayım ve benimsemiş olduğu perspektif, devlet(ler)in konuya ilişkin konumuna verdiği önemi açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Bu, mutlaka klasik bir XIX. yüzyıl devletinden farklı ve giderek daha da farklılaşacak olan bir devlettir. Ama bu, her şeye rağmen, egemen/otonom konumu türdeşlerince (genellikle) yaygın kabul gören ve diğer uluslararası aktör kategorilerinden (en yaygın anlayışa göre) meşru, organize ve yaygın bir şiddet kullanabilme tekeline sahip olma özelliği ile ayrılan bir devlettir. Bütün diğer gelişmelere rağmen, devletin bu geniş toplum kesimlerince meşru olarak görülen "şiddet kullanabilme tekeline sahip olma" özelliği mevcut oldukça, içerisinde yaşadığımız dünya Thomas Hobbes'un Leviathan'ındaki kadar anarşik olmasa da her halde Immanuel Kant'ın Sürekli Barış Tasarısı'ndakine hiç benzememektedir. Bizimki, ikili bir ayrımda birincisine daha yakın olmakla beraber "kontrollü anarşi" olarak adlandırılabilecek bir zemindir. Buradaki "kontrol"ün başlıca iki anlamı vardır. Kısa yoldan ifade etmek gerekirse, bunlardan birincisi güç dengesi, ikincisi ise uluslararası hukuk ve evrensel nitelikli ahlaki ve moral değerlerdir. Günümüzde (en azından ve ne yazık ki henüz) bunlardan birincisinin belirleyiciliği sözetmeye gerek olmayacak kadar açıktır. İkinci kategoriden kontrol öğeleri, her ne kadar son onyıllarda giderek gerek yaygınlık gerekse derinlik anlamında özellikle Avrupa coğrafyasında önemli uygulama zeminleri bulabiliyor olsalar da uluslararası sistemin bütününde (henüz) ancak birincinin çizdiği limitler arasında bir anlam ve öneme sahip gözükmektedir."
"XXI. yüzyılın başında nasıl bir dünyada yaşıyoruz? Çalışmanın üzerine kurulmuş olduğu varsayım ve benimsemiş olduğu perspektif, devlet(ler)in konuya ilişkin konumuna verdiği önemi açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Bu, mutlaka klasik bir XIX.... tümünü göster