şems-i tebrizi

0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 2 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

şems-i tebrizi okumuş.
Benim Adım Kırmızı

Orhan Pamuk'un 'en renkli ve en iyimser romanım' dediği Benim Adım Kırmızı, 1591 yılında İstanbulda karlı dokuz kış gününde geçiyor. İki küçük oğlu birbirleriyle sürekli çatışan güzel Şeküre, dört yıldır savaştan dönmeyen kocasının yerine kendine yeni bir koca, sevgili aramaya başlayınca, o sırada babasının tek tek eve çağırdığı saray nakkaşlarını saklandığı yerden seyreder. Eve gelen usta nakkaşlar, babasının denetimi altında Osmanlı Padişahı'nın gizlice yaptırttığı bir kitap için Frenk etkisi taşıyan tehlikeli resimler yapmaktadırlar. Aralarından biri öldürülünce... Herkesin kendi sesiyle konuştuğu, ölülerin, eşyaların dillendiği, ölüm, sanat, aşk, evlilik ve mutluluk üzerine bu kitap, aynı zamanda eski resim sanatının unutulmuş güzelliklerine bir ağıt.

Orhan Pamuk'un 'en renkli ve en iyimser romanım' dediği Benim Adım Kırmızı, 1591 yılında İstanbulda karlı dokuz kış gününde geçiyor. İki küçük oğlu birbirleriyle sürekli çatışan güzel Şeküre, dört yıldır savaştan dönmeyen kocasının yer... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 2 ay
şems-i tebrizi okumuş.
Kar

On iki yıldır Almanya’da sürgün olan şair Ka Türkiye’ye dönüşünden dört gün sonra, bir röportaj için Kars şehrinde bulur kendini. Ağır ağır ve hiç durmadan yağan karın altında sokak sokak, dükkân dükkân bu hüzünlü ve güzel şehri ve insanlarını tanımaya çalışır. Kars’ta ağzına kadar işsizlerle dolu çayhaneler, dışarıdan gelmiş ve kardan mahsur kalmış gezgin bir tiyatro kumpanyası, intihar eden ve türban direnişi yapan kızlar, çeşitli siyasal gruplar, dedikodular, söylentiler, Karpalas Oteli ve sahibi Turgut Bey ile kızları İpek ve Kadife ve Ka için bir aşk ve mutluluk vaadi vardır.

'O ne bir ideolog, ne bir siyasetçi, ne de bir gazeteci.
Orhan Pamuk büyük bir romancı.'
New York Times

On iki yıldır Almanya’da sürgün olan şair Ka Türkiye’ye dönüşünden dört gün sonra, bir röportaj için Kars şehrinde bulur kendini. Ağır ağır ve hiç durmadan yağan karın altında sokak sokak, dükkân dükkân bu hüzünlü ve güzel şehri ve insanlarını tanıma... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 2 ay
şems-i tebrizi okumuş.
Dinle Küçük Adam

Hitlercilerin milyonlarca insanı öldürmelerinden sonra, kalkmış onları asıyorsun. Milyonları öldürmelerinden önce nerdeydin peki, o zaman ne düşünüyordun? Düzinelerle ceset oturup düşünmen için yeterli neden değil miydi? İnsanlığının kıpırdanması için milyonlarca ceset mi gerekliydi?
---
Ne kurşun sıkma ne de darağacına çekme seni içinde bulunduğun bataklıktan çekip çıkaramaz. Şöyle bir kendine bak, Küçük Adam. Kurtuluşunun tek yolu, tek umudun budur, kendine bak!

******

Wilhelm Reichın, deyimleşmiş küçük adama seslenişi, bilimsel değil, insanca bir belgedir. 1946 yazında, yayımlanma amacı olmadan, Orgon Enstitüsünün arşivi için yazılmıştır. Uzun yaşam ve acı deneyimlerinden damıtılan, kendi gerçek gereksinimlerinden bilincine varmaları ve artık zalimce kendi kendilerini mahvetmekten vazgeçmeleri için, insanlara yöneltilmiş sarsıcı bir çağrıdır.

************

Binlerce yılın bakış açısından görebiliyorum seni, binlerce yıl geçmişten ve binlerce yıl gelecekten bakıyorum sana. Kendinden korkma duygundan kurtulmanı istiyorum. Daha mutlu ve daha insana yaraşır bir yaşam sürmeni istiyorum. Kasılmış bir beden yerine. Canlı, yaşayan bir bedenin olsun istiyorum: çocuklarından nefret etmek yerine onları sevmeni, karına, evlilik gereği işkence yapmak yerine onu mutlu etmeni istiyorum.

************

Freudun dostu ve yardımcısı Wilhelm Reichin olağan­üstü manifestosu. Tüm insanlığa, hepimize, tüm küçük adamlara yöneltilmiş tehditkâr bir söylev. Ama bütünüyle bizim, insanın, halkın yanında. Dinle Küçük Adam, tarihsel sorumluluğuınun bilincinde Avrupalı bir aydının kaleminden çıkmış, küçük, parlak, ufuk açıcı bir uyarı. Çoktan klasikleşmiş bir vicdanî başkaldırı. Her okurun kitaplığında bulunması gerekiyor.
Açıkça görülüyor ki, insanın içindeki yaşamgücü zayıftır; tehlikelere karşı dayanıksız durumdadır. Vebalı bireye elini uzatsa, kolunu kaptıracak, varı-yoğu alınacak, sonra da kendisiyle alay edilecek ya da ihanete uğrayacaktır; güvendiği herkes onu aldatacaktır. Bu böyle gelmiştir; ancak böyle gitmemelidir. İnsanın içindeki ya­­şamgü­cünün korunma ve gelişmesi savaşımında, katılık gerektiği durumlarda katı olunmasının zamanı gelmiştir; insan, hakikatlere korkmadan tutunduğu sürece katı davranışlarla doğallığını yitirecek değildir.

******

Hitlercilerin milyonlarca insanı öldürmelerinden sonra, kalkmış onları asıyorsun. Milyonları öldürmelerinden önce nerdeydin peki, o zaman ne düşünüyordun? Düzinelerle ceset oturup düşünmen için yeterli neden değil miydi? İnsanlığının kıpırdanması içi... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 2 ay
şems-i tebrizi okumuş.
Boleyn Kızı

Mary Boleyn, on dört yaşında, masum bir kız olarak kraliyet sarayına geldiğinde, VIII. Henrynin gözlerini kamaştırır. Gördüğü ilgiyle tüm varlığı alt üst olan Mary, hem altın prensine âşık olur, hem de gayrıresmi kraliçe olarak her geçen gün artan rolüne. Ancak öyle bir an gelir ki, kralın kendisine olan ilgisi gittikçe sönmeye başladığında, ihtiraslı planlar yapmakta olan ailesinin piyonuna dönüştüğünü fark eder ve en yakın arkadaşından uzaklaşmaya ve rekabet etmeye zorlanır: Kız kardeşi, Anne Boleynden. İşler iyice çığırından çıktığında ailesine ve kralına baş kaldırması gerektiğinin farkına varır ve kaderinin iplerini kendi eline alır.Son derece zengin biçimde işlenmiş, etkileyici bir aşk, seks, ihtiras ve intikam masalı. Boleyn Kızı, Avrupanın en heyecanlı ve gösterişli saraylarından birinin tam kalbinde yaşamış, sıradışı eğilimleri ve ihtirasları olan, içindeki sesi dinleyerek varlığını sürdürebilmiş bir kadını tanıştırıyor dünya okuruna.Gregorynin artistik ehliyeti sağlam yerden, bu belli, bir kurmaca yazarı olarak ortaya çıkaramayacağı hikâye yok. TimesTarihi romanslara düşkün okur için nefis bir deneyim olacak. Publishers WeeklyTudor Hanedanını ortaya seren, sürükleyici bir roman. Hatta son yılların en çarpıcı tarihi romanı! Daily Mail

Mary Boleyn, on dört yaşında, masum bir kız olarak kraliyet sarayına geldiğinde, VIII. Henrynin gözlerini kamaştırır. Gördüğü ilgiyle tüm varlığı alt üst olan Mary, hem altın prensine âşık olur, hem de gayrıresmi kraliçe olarak her geçen gün artan ro... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 2 ay
şems-i tebrizi okumuş.
İtalyanca Aşk Başkadır

Akşam sınıfı, Dublinin yüzlerce okulunda olduğu gibi, Mountainview Kolejinde akşam programı yürüten bir sınıftır. Okulda yeni bir İtalyanca sınıfı açılır. Haftada iki gün, herkes kendi düşleriyle gelir bu sınıfa. Karısının kendisini aldatmayacağından emin, kendisi de aldatmayı aklından bile geçirmeyen, kırk sekizinci yaşını yeni bitirmiş, çoluk çocuğa karışmış Adrian, bütün beklentilerinin aksine, okuluna müdür olarak atanmaz. Tam çöküntünün eşiğine doğru gelirken de, yeni müdür, Adriana, Yetişkinlere Eğitim Sınıfları adı altında bir gece kursunun yönetimini önerir.

Akşam sınıfı, Dublinin yüzlerce okulunda olduğu gibi, Mountainview Kolejinde akşam programı yürüten bir sınıftır. Okulda yeni bir İtalyanca sınıfı açılır. Haftada iki gün, herkes kendi düşleriyle gelir bu sınıfa. Karısının kendisini aldatmayacağından... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 2 ay
şems-i tebrizi okumuş.
Uzun Beyaz Bulut Gelibolu

Çanakkale 2000Çanakkale Savaşlarında ölen büyük dedesinin mezarını aramak için Geliboluya gelen Zelandalı genç bir kadın ve Çanakkale Milli Parkında bastonuyla dolaşan Türk Ninenin akıllara durgunluk veren seksen beş yıllık sırrı...Çanakkale 1915Osmanlı teğmeni Ali Osman Bey ile Anzak Er Alistair John Taylorın birlikte insanlığa verdiği dehşetengiz ders...Tarih kitaplarında yer almasına henüz hiçbir milletin izin vermeye hazır olmadığı büyük insanlık sınavı: Aynı adam aynı savaşta iki düşman ülkede savaş kahramanı olur mu? Ya da: Tarih düz okunacak bir metin midir? Ve tarih yeniden yazılmalı mıdır? Ve tarih yeniden yazılmalı mıdır?Buket Uzuner, romancılığının doruklarında bir başyapıta daha imza atıyor.

Çanakkale 2000Çanakkale Savaşlarında ölen büyük dedesinin mezarını aramak için Geliboluya gelen Zelandalı genç bir kadın ve Çanakkale Milli Parkında bastonuyla dolaşan Türk Ninenin akıllara durgunluk veren seksen beş yıllık sırrı...Çanakkale 1915Osma... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 2 ay
Daha Fazla Göster

şems-i tebrizi şu an ne okuyor?

şems-i tebrizi şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.