“Hafif bir rüzgâr, köpeğin sarı tüylerini, adamın sarılı beyazlı sert saçlarını oynatıyordu.
Adamın yüzünde manalı hatlar vardı. Sevilmemişlerin, çok üzülmüşlerin, sarhoşların, bir zaman güzelken çirkinleyivermişlerin, okumuşların, hasılı iç rahatsızların yüzlerindeki ifade… (…) Gözlerinin etrafında yedi sekiz çizgi, hayatında çok güldüğünü değil, yüzünü güneşe verip mavi gözlerini kıstığını ifade ediyor dersem, inanmalısınız!
O, aynaya baktığı zaman, bu çizgilerin gülmekten değil, güneşe bakmaktan olduğunu, köpeğine söylemiştir. Bir köpeğe söylenilmiş lakırdıyı komşulardan hiçbiri işitmemiştir, denebilir mi?”
“Havada Bulut” adlı öyküden.
“Hafif bir rüzgâr, köpeğin sarı tüylerini, adamın sarılı beyazlı sert saçlarını oynatıyordu.
Adamın yüzünde manalı hatlar vardı. Sevilmemişlerin, çok üzülmüşlerin, sarhoşların, bir zaman güzelken çirkinleyivermişlerin, okumuşların, hasılı iç rahat... tümünü göster
Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan George Orwell, 47 yıllık yaşamına iki başyapıt sığdırdı. “Hayvan Çiftliği” ve “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”. 1945 yılında yayınlanan “Hayvan Çiftliği”nde, bir grup hayvanın kendilerini sömüren insanların yönetimini devirip eşitlikçi bir toplum kurmasının öyküsü anlatılıyordu. Ama zamanla hayvanların zeki ve iktidar düşkünü önderleri olan domuzlar, devrimi yolundan saptırarak insanlardan daha baskıcı ve acımasız bir diktatörlük kuruyorlardı. Bir siyasal yergi başyapıtı sayılan “Hayvan Çiftliği”ni 1949'da “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” adlı roman izledi. Orwell'in bu son kitabı, her şeyin tümüyle devletin denetiminde olduğu belleksiz ve muhalefetsiz bir toplum tehlikesine karşı yürekten bir uyarı niteliğindeydi. Dünyanın sürekli birbiriyle savaşan üç totaliter polis devletinin egemenliği altında olduğu düşsel bir gelecekte geçen roman, hem o dönemde hem de sonraki yıllarda çok sayıda okuru derinden etkiledi.
Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan George Orwell, 47 yıllık yaşamına iki başyapıt sığdırdı. “Hayvan Çiftliği” ve “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”. 1945 yılında yayınlanan “Hayvan Çiftliği”nde, bir grup hayvanın kendilerini sömüren insanla... tümünü göster
HİÇ YAYINLANMAMIŞ BÖLÜMLERİYLE, YENİ BULUNMUŞ BELGELER VE FOTOĞRAFLARIYLA YENİDEN BASILDI.
''Anne Frank'ın Hatıra Defteri'ne bir topluluğu kötülemek, ne başka bir topluluğu övmek düşüncesiyle yayınlanmış değildir. Bu kitap, içinde yaşadığımız medeniyet çağında bile milyonlarca insanı öldürmekten haz duyabilecek kadar vahşi olanların varlığını gösterecektir. Küçük Anne Frank bir Alman kızı olsaydı yine bu hatıraları çağdaş insanlık, bilmeli, tanımalı, onun ıstıraplarına aşina çıkmalıydı. Hatıraların yayınlanmadığı medeni dil kalmamıştır.
Anna Frank, hatıra defterine ''öldükten sonra da yaşamak istiyorum'' diye yazarken iyi niyetli, hakikate bağlı ve haksızlığa karşı cesaretli insanların her zaman mevcut olacağına inanmıştı... Biz de hayatına doymadan ölen bu zavallı kızcağız gibi insanlığın iyi geleceklerine, aralarında Kabiller bulunsa da Habil kadar temiz ruhlu olanlarının da her zaman var olacağına inanıyoruz.
Hasan Ali Yücel / 1958
HİÇ YAYINLANMAMIŞ BÖLÜMLERİYLE, YENİ BULUNMUŞ BELGELER VE FOTOĞRAFLARIYLA YENİDEN BASILDI.
''Anne Frank'ın Hatıra Defteri'ne bir topluluğu kötülemek, ne başka bir topluluğu övmek düşüncesiyle yayınlanmış değildir. Bu kitap, içi... tümünü göster
Oz Büyücüsü, dünya çocuk edebiyatında yepyeni bir dönem başlatan ve yayımlandığı 1900 yılından bugüne yüzlerce filme, oyuna, baleye konu olan bir başyapıttır. Dorothy, Kansastaki küçük bir çiftlik evinde, teyzesi, amcası ve sevgili köpeği Toto ile birlikte yaşamaktadır. Küçük çiftlik evi, uçsuz bucaksız çayırların ortasındadır ve çevresinde ne bir başka ev vardır ne de Dorothynin arkadaşlık edebileceği çocuklar. Dorothy, bazen sıkılır bu yüzden, üzülür, Keşke burada yaşamasam; başka yere gitsem diye düşünür. Veee, bu düşüncesi bir gün gerçek olur! Çok büyük bir fırtına patlak verir birden. Fırtına o kadar güçlüdür ki, Dorothy ile Totonun içinde bulunduğu evi bir yaprak gibi havaya kaldırıp uçurur! Dorothy, Toto ve küçük ev, saatlerce havada uçar. Sonunda fırtına onları yere indirir. Nereye mi? Büyük ve Muhteşem Oz Büyücüsünün, İyi Kalpli Kuzey Cadısı Glendanın, yeni arkadaşları Korkuluk, Teneke Adam ve Aslanın yaşadığı yere... Burada Dorothy, Toto ve yeni arkadaşlarını pek çok macera da beklemektedir. Glenda, Bu öpücük, gerektiği zaman seni koruyacak. Ne olursa olsun, kendine güven Dorothy. Kendine güvenir ve umudunu kaybetmezsen, istediğin her şeye ulaşabilirsin, dedi. Oz Büyücüsü, Zorlu Çocuk Tiyatrosu tarafından ilk kez 2009-2010 sezonunda sahnelenmiştir. Şimdi de bir masal kitabı olarak, Anadoludaki tüm çocukları tiyatroyla buluşturma projesi kapsamında, Mehmet Zorlu Vakfı tarafından siz değerli çocuklarımıza ve gençlerimize sunulmaktadır.
******
Lyman Frank Baum (1856-1919), Amerikalı bir yazar. Her gece dört oğluna bir masal anlatır, onları ancak öyle uyuturmuş. Masal anlatmaya öylesine alışmış ki, bir gün Doroti adında bir kız kahraman yaratmış; o günden sonra anlattığı, yazdığı bütün masallarda bu kız yer almış. Dorotinin serüvenleri giderek daha da renklenmiş; yazar, bu güzel kızın yanına içi saman dolu bir Korkuluk, bir Teneke Adam, bir de korkak Aslan eklemiş. Sonunda bu dört kahramanın başından geçenler, Oz Büyücüsü masalını ortaya çıkarmış. Bu masal öylesine beğenilmiş ki, dünyanın bütün dillerine çevrilip dünyanın dört bir yanında okunur, anlatılır olmuş. Oz Büyücüsü, bugün dünya çocuk edebiyatının başyapıtlarından sayılıyor.
************
Amerikan çocuk edebiyatının öncülerinden olan L. Frank Baum, bu kitabında, çocuklar için yazılan peri masallarına tam anlamıyla modern bir kimlik kazandırıyor. Kansasta, köpeği Toto ve ailesiyle yaşayan Dorothy bir gün kendini bir kasırganın kollarında bulur. Kasırga onu köpeği ile birlikte Oz ülkesine indirince orada tuhaf yaratıklarla karşılaşır: Aslanların yüz karası bir aslan, ahı gitmiş vahı kalmış bir korkuluk, demirden bir adam; hep birlikte Oz Büyücüsünü aramaya koyulan Dorothy ve arkadaşlarını büyük bir sürpriz beklemektedir... Oz Büyücüsü: Tuhaf dostlarla fantastik bir yolculuk.
************
Dorothy, çiftçi olan Henry Dayı ve onun karısı Em Yenge ile birlikte büyük Kansas bozkırının ortasında yaşıyordu. Evleri küçüktü, çünkü evlerini yapmak için getirilen kütüklerin miller boyunca vagonlarla taşınması gerekmişti. Dört duvar ve bir çatıdan oluşan küçük odada paslı görünümlü bir fırın, bir dolap, bir masa, üç-dört sandalye ve yataklar vardı...
******
Oz Büyücüsü, dünya çocuk edebiyatında yepyeni bir dönem başlatan ve yayımlandığı 1900 yılından bugüne yüzlerce filme, oyuna, baleye konu olan bir başyapıttır. Dorothy, Kansastaki küçük bir çiftlik evinde, teyzesi, amcası ve sevgili köpeği Toto ile bi... tümünü göster
Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok adlı romanıyla, savaş konulu edebiyatın başyapıtlarından birini imzalayan Erich Maria Remarque (1898-1970), çağdaş bireylerin en fazla okuduğu yazarlar arasına girmiştir.Savaş, faşizm ve vahşeti alabildiğine yalın, alçakgönüllü ve ilk eden tanıklıkla, insanın kanını donduracak gerçeklikteki bir biçimle işleyen bu romanı, çağlar boyunca yankılanacak olan Savaş vahşetine ve faşizme hayır ! diyen bir manifesto gibi de okuyabilirsiniz.
Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok adlı romanıyla, savaş konulu edebiyatın başyapıtlarından birini imzalayan Erich Maria Remarque (1898-1970), çağdaş bireylerin en fazla okuduğu yazarlar arasına girmiştir.Savaş, faşizm ve vahşeti alabildiğine yalın, al... tümünü göster
senAydemir şu anda kitap okumuyor.