serkan

20 takip ettiği ve 21 takip edeni var. 109 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

serkan şu an okuyor.
Deniz Feneri

Yirminci yüzyılda roman geleneğini köklü biçimde değiştiren yazarlar arasında önemli bir yeri olan Virginia Woolfun Deniz Feneri adlı kitabı, en çok okunan ve en sevilen romanları arasında yer alıyor. Bu romanıyla Woolf kendini zamanının öteki yazarlarından ayıran biçem ve yöntemi geliştirmiş, kendi roman tekniğine uygun en iyi yapıtını vermiştir. Bilindiği gibi James Joyce ve Virginia Woolf, bireyin günlük yaşamını ‘bilinç akışı ile birlikte ve olduğu gibi, tüm karmaşıklığıyla yapıtlarına yansıtmayı amaç edinen, biçime özen gösteren yazarların başında gelirler. Ramsay ailesinin İskoçyadaki yazlıklarında geçirdikleri birkaç günü anlatan Deniz Feneri, yazarın kendi hayatından izler taşıyor. Bu arada, yazarın, güçlü İngiliz kadın hareketinden etkilendiğini ve zamanın önde gelen feminist yazarlarından olduğunu da gözardı etmemek gerekir. İlk kez 1927 yılında yayımlanan bu romanın baş kadın kişisi Mrs. Ramsay, o yılların okur yazar, varlıklı ya da orta sınıf kadınlarının feminizm adına yaptıklarını, düşündüklerini yansıtmaktadır.Deniz Feneri, İngilizcedeki muazzam ağıtlardan biridir, zamanı aşan bir kitap. Margaret Drabble

Yirminci yüzyılda roman geleneğini köklü biçimde değiştiren yazarlar arasında önemli bir yeri olan Virginia Woolfun Deniz Feneri adlı kitabı, en çok okunan ve en sevilen romanları arasında yer alıyor. Bu romanıyla Woolf kendini zamanının öteki yazarl... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 10 ay
serkan, bir vikitap tavsiyesini okumak istiyor.
Üç Silahşörler

Yıl 1625. Genç DArtagnan, babasının yönlendirmesiyle silahşör olabilmek ve kralın hizmetine girebilmek için Parise gelir. Yolda bazı talihsizlikler yaşamasına rağmen, kralın silahşörlerinin komutanı Bay de Trevillei bulur. Bu arada üç silahşörler Athos, Aramis ve Porthos ile bir dizi yanlış anlaşılmalar yüzünden aynı gün, aynı saate üç ayrı düelloya davet edilir. Tam düello başlarken, Komutan de Trevillenin rakibi Kardinal Richelieunün silahşörlerinin saldırısına uğrayınca, DArtagnan, üç silahşörlerin yanında yer alır ve onlarla güç birliği yapar. Böylece aralarında sarsılmaz bir dostluk başlar. Üç arkadaş ve DArtagnan artık hep birliktedir.

Yıl 1625. Genç DArtagnan, babasının yönlendirmesiyle silahşör olabilmek ve kralın hizmetine girebilmek için Parise gelir. Yolda bazı talihsizlikler yaşamasına rağmen, kralın silahşörlerinin komutanı Bay de Trevillei bulur. Bu arada üç silahşörler Ath... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 10 ay
serkan bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 10 ay
serkan okumuş.
Günün Geceye Borcu

''1962 ilkbaharında, Oran soluğunu tutmuş bekliyordu. Émilieyi arıyordum. Onun adına korkuyordum. Ona ihtiyacım vardı. Onu seviyordum, bunu ona kanıtlamak için geri dönmüştüm. Fırtınalara, şimşeklere, her tür aforoz edilme, ayıplanma ve lanetlenmeye, toplum dışına itilmeye, dünyanın tüm acı ve sefilliklerine karşı savaşabilecek gücü hissediyordum kendimde.''

Sömürge yıllarının Cezayiri. İçten içe kaynayan, sömürge olmanın acılarını yaşayan, çaresiz ve güzel bir ülke. Tarihin adeta hızlanarak aktığı bir dönemde, iç savaşın en yoğun günlerinde, hayatı, dostluğu ve aşkı keşfetmeye çalışan genç bir adam. Yasmina Khadra, iç savaşın altüst ettiği Cezayirde, iki toplum arasında kalan, yıllar sürecek bir pişmanlığın peşinde sürüklenen genç Yunusun iç dünyasının kapılarını aralıyor. Akdeniz kentlerinin ışıkla yıkanan sahillerinden bereketli üzüm bağlarına, yoksulluğun kol gezdiği avlulardan acımasız çatışmaların kanlı karanlığına tanıklık eden Yunus, kendi ülkesinde kim olduğunu güç de olsa bulabilecek midir?

Kitapları 34 dile çevrilen, Prix des libraires, Prix Découverte Figaro Magazine gibi çok sayıda ödül sahibi Yasmina Khadranın olağanüstü kaleminden, Cezayirin geçmişine aralanan bir pencere. Sarsıcı ve unutulmaz.

''1962 ilkbaharında, Oran soluğunu tutmuş bekliyordu. Émilieyi arıyordum. Onun adına korkuyordum. Ona ihtiyacım vardı. Onu seviyordum, bunu ona kanıtlamak için geri dönmüştüm. Fırtınalara, şimşeklere, her tür aforoz edilme, ayıplanma ve lan... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 10 ay
serkan bir yazarı favorilerine ekledi.

Luis Sepulveda (4 Ekim 1949, Ovalle), Şilili yazardır.

Gençliğinde içinde yer aldığı politik etkinlikler nedeniyle işkenceye uğradı ve 25 yaşında ülkesini terk etmek durumunda kaldı. Bunun ardından, birçok Güney Amerika ve Avrupa ülkesinde yaşadıktan sonra, 1980 yılında Almanya'ya taşındı. Ailesiyle birlikte on yılı aşkın bir süre bu ülkede yaşadı. Sepulveda, 1997'den beri İspanya'da, Asturias'ta yaşıyor.

Dünyanın hemen her yerini dolaşmış olan yazar, Green Peace Örgütü'nün üyesidir; UNESCO'nun kimi çalışmalarında da görev almıştır.

Sepulveda, sürgüne gittiği dönemde yazmaya başladı;kendi yaşamı, doğa, ülkeler ve halklar hakkında, kısa öykü, roman, oyunlar, radyo oyunları ve deneme türünde yapıtlar verdi. Birçok ödül aldı. Uluslararası alandaki ilk çıkışını, Türkiye'de Can Yayınları'ndan çıkan Aşk Romanları Okuyan İhtiyar'la yaptı. Bunu izleyen yapıtları arasında gene Can Yayınları tarafından yayımlanan Dünyanın Sonundaki Dünya, Martıya Uçmayı Öğreten Kedi sayılabilir.

Luis Sepulveda (4 Ekim 1949, Ovalle), Şilili yazardır.

Gençliğinde içinde yer aldığı politik etkinlikler nedeniyle işkenceye uğradı ve 25 yaşında ülkesini terk etmek durumunda kaldı. Bunun ardından, birçok Güney Amerika ve Avrupa ülkesinde yaşadık... tümünü göster

11 yıl, 10 ay
serkan bir yazarı favorilerine ekledi.

Türk yazardır.Lisans, master ve doktora eğitimini Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde yaptı. Halen aynı okulda öğretim üyeliği yapmaktadır.

Türk edebiyatının son yıllarda yetiştirdiği en büyük isimlerdendir.Her bir kitabının çok uzun araştırmalardan sonra yazıldığı içerdikleri ağır tarihi bilgi ile göze çarpar.Eserleri pek çok küçük hikâye etrafında örülmüş büyük bir roman biçimindedir.

Yazın biçim göndermeler içerir. Kabaca birkaç örnek vermek gerekirse Amat'taki İsrafil adlı çocuğun gemi borazancısı olup diriliş düdüğünü çalışı islamiyette kıyamet haberi olan borazanı çalacak meleğe, alt ambar toprak altına ve mezara göndermeler ya da modellemelerdir. Bu üslup okuyucuyu hem yetiştirir, hem geliştirir.

Umberto Eco bu biçimde gelişen okuru ampirik okurdan ayırmaktadır. Her gerçek yazar aslında bu tip incelikli ve becerikli okurlar isteyecektir. Anar ise kendi okurunu kendi yaratmaktadır.

Puslu Kıtalar Atlası 20'den fazla dile çevirilmiş ve Kültür Bakanlığı tarafından tanıtılmıştır. Anar, 2009 yılında Erdal Öz Edebiyat Ödülü'nün sahibi oldu.

Türk yazardır.Lisans, master ve doktora eğitimini Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde yaptı. Halen aynı okulda öğretim üyeliği yapmaktadır.

Türk edebiyatının son yıllarda yetiştirdiği en büyük isimlerdendir.Her bir kitabının çok uzun araştırmalard... tümünü göster

11 yıl, 10 ay
Daha Fazla Göster

serkan şu an ne okuyor?

Deniz Feneri

%0

Favori Yazarları (8 yazar)

Favori yazarı yok.