Marx'ın dünyaya sunduğu düşünceler, ölümünden bir yüzyıl sonra, toplum bilimleriyle uğraşan ya da siyasetle ilgilenen herkesin yakından tanıması gereken en canlı ve etkili düşünce akımlarından biri olmaya devam ediyor. Bunlar elbette kapalı bir sistem oluşturmuyorlar. Zaman içinde evrildiler, evrilmeye devam edecekler. Marx'ın önerdiği bakış açısı ve kuramlar XX.yüzyıl boyunca çeşitlendi ve zenginleşti. Değişen toplumsal ve siyasal koşullarla bağlı olarak içsel bir farklılaşma yaşadı. Marksist düşün kadar eleştirisi de gelişti. Marksist Düşünce Sözlüğü bütün bu gelişimleri dikkate alarak, Marksist düşüncenin oluşmasına katkıda bulunan düşünürlerin ve okulların incelenmesine yarayan kapsamlı ve güncel bir kılavuz olarak hazırlandı. Bu eseri oluşturan maddeler okundukça, Marksist düşünün daha çok söyleyecek sözü olduğu daha iyi görülecektir.
Marx'ın dünyaya sunduğu düşünceler, ölümünden bir yüzyıl sonra, toplum bilimleriyle uğraşan ya da siyasetle ilgilenen herkesin yakından tanıması gereken en canlı ve etkili düşünce akımlarından biri olmaya devam ediyor. Bunlar elbette kapalı bir ... tümünü göster
Sunuş: Geleceğin Düşü, Feridun Andaç
Mehmet Ali Kılıçbay, Pınar Kür, Mehmet Altan, Füsun Akatlı, Doğu Perinçek, Murat Belge, Cengiz Bektaş, Ayhan Yalçınkaya, Orhan Silier, Korhan Gümüş, Oktay Ekinci, Ahmet Oktay, Mahmut T. Öngören, Tınaz Titiz, Bedri Baykam, Salih Bolat, Ahmet Turhan Altıner, Adam Şenel.
Sunuş: Geleceğin Düşü, Feridun Andaç
Mehmet Ali Kılıçbay, Pınar Kür, Mehmet Altan, Füsun Akatlı, Doğu Perinçek, Murat Belge, Cengiz Bektaş, Ayhan Yalçınkaya, Orhan Silier, Korhan Gümüş, Oktay Ekinci, Ahmet Oktay, Mahmut T. Öngören, Tınaz Titiz, Bedr... tümünü göster
Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli, kocaman bir evde, toprak yiyen bir kızkardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha az bir sürede yazdım. Ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı... Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlıkı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım... Bu romanı büyük bir dikkatle ve keyifle okuyan ve hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan hiçbir şey anlatmamıştım. Kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek satır bulamazsınız. Gabriel García Márquez
Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli, kocaman bir evde, toprak yiyen bir kızkardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mu... tümünü göster
sevil çalasın şu anda kitap okumuyor.