Bu kitabı oluşturan şiirlerden Rüzgâr, 1951de Hisar Dergisinde,Yağmur Duası, 1952de Mülkiye Dergisinde, Monna Rosa I, 1952 Haziranında Hisar Dergisinde, 1953de Mülkiye Dergisinde, 1956da Büyük Doğu Günlük Gazetesinde, Monna Rosa II, III, Ve Monna Rosa, 1953de Mülkiye Dergisinde, İşaret adlı şiir 1954de Hisar Dergisinde yayınlanmıştır.Yazıldıkları tarihte yarım kalmış olan Kader Yolu ve Kayboluş şiirleri ise, tamamlanarak, ilk kez bu kitapla yayınlanmış olmaktadır. ,Monna Rosanın okunuşu Mona Roza şeklindedir.
Bu kitabı oluşturan şiirlerden Rüzgâr, 1951de Hisar Dergisinde,Yağmur Duası, 1952de Mülkiye Dergisinde, Monna Rosa I, 1952 Haziranında Hisar Dergisinde, 1953de Mülkiye Dergisinde, 1956da Büyük Doğu Günlük Gazetesinde, Monna Rosa II, III, Ve Monna Ros... tümünü göster
''Genç ve güzel Mary Morstan'a her yıl postayla gönderilen kıymetli incilerin anlamı neydi? Bu durumun yıllardır haber alamadığı babasıyla bir ilgisi var mıydı? Üzüntülerle yoğrulmuş yıllardan sonra ardı ardına gelen sürpriz düğümleri ancak dedektiflerin pîri Sherlock Holmes çözecektir.
Sir Arthur Conan Doyle'nin öykü kahramanı Sherlock Holmes'e, roman boyunca yaptığı akıl yürütmelerle, soğukkanlılığı, azmi ve zekâsıyla hayran kalacak, arkadaşı Dr. Watson'un sürükleyici anlatımıyla kendinizi masalsı bir serüvenin tam ortasında bulacaksınız.
Tıpkı yaşadığımız gerçek dünyada olduğu gibi, suçun ve masumiyetin nerede başladığını, nerede bittiğini sorgulatan, insanların zayıf ve güçlü yanlarını bir kanaviçe gibi işleyen eserin içinde yavaş yavaş gelişen büyük ve masum bir aşka da şahitlik edeceksiniz.''
''Genç ve güzel Mary Morstan'a her yıl postayla gönderilen kıymetli incilerin anlamı neydi? Bu durumun yıllardır haber alamadığı babasıyla bir ilgisi var mıydı? Üzüntülerle yoğrulmuş yıllardan sonra ardı ardına gelen sürpriz düğümleri ... tümünü göster
İngiliz klasik edebiyatının en önde gelen adlarından olan Jane Austen kendi yaşayıp öldüğü İngiltere'sini romanlarında derinlemesine işlemiş ve unutulmaz kişiler yaratmıştır. Ünlü İngiliz devlet adamı Winston Churchill'in başucu kitaplarından biri olan Somerset Maugham'ın "On İngiliz klasik romanlarından biri" diye tanımladığı, Pride and Prejudice - Aşk ve Gurur düzeyde tatlı bir aşk öyküsü, nefis bir sosyal komedidir. Aşk uğruna huyunu değiştiren bir genç erkekle, kararını değiştiren bir genç kızın öyküsü. Derine inince, o enfes diyalog ve gözlemleriyle keskin bir sosyal komedi karşımıza çıkar. Ama bunun da derininde Jane Austen'in hayat görüşü yatmaktadır. Uygarlık eşittir denge. Jane Austen insan enerjisiyle insan mantığının arasında denge kurulmasını uygar yaşam için zorunlu görmektedir.
İngiliz klasik edebiyatının en önde gelen adlarından olan Jane Austen kendi yaşayıp öldüğü İngiltere'sini romanlarında derinlemesine işlemiş ve unutulmaz kişiler yaratmıştır. Ünlü İngiliz devlet adamı Winston Churchill'in başucu kitaplarınd... tümünü göster
İngiliz klasik edebiyatının en önde gelen adlarından olan Jane Austen kendi yaşayıp öldüğü İngiltere'sini romanlarında derinlemesine işlemiş ve unutulmaz kişiler yaratmıştır. Ünlü İngiliz devlet adamı Winston Churchill'in başucu kitaplarından biri olan Somerset Maugham'ın "On İngiliz klasik romanlarından biri" diye tanımladığı, Pride and Prejudice - Aşk ve Gurur düzeyde tatlı bir aşk öyküsü, nefis bir sosyal komedidir. Aşk uğruna huyunu değiştiren bir genç erkekle, kararını değiştiren bir genç kızın öyküsü. Derine inince, o enfes diyalog ve gözlemleriyle keskin bir sosyal komedi karşımıza çıkar. Ama bunun da derininde Jane Austen'in hayat görüşü yatmaktadır. Uygarlık eşittir denge. Jane Austen insan enerjisiyle insan mantığının arasında denge kurulmasını uygar yaşam için zorunlu görmektedir.
İngiliz klasik edebiyatının en önde gelen adlarından olan Jane Austen kendi yaşayıp öldüğü İngiltere'sini romanlarında derinlemesine işlemiş ve unutulmaz kişiler yaratmıştır. Ünlü İngiliz devlet adamı Winston Churchill'in başucu kitaplarınd... tümünü göster
Cibran, Yakın, Orta ve Uzakdoğu'nun geleneksel öğretileriyle Batı düşüncesini karşılaştırmış, bireysel ve toplumsal olgulara çeşitli sentezler getirmiştir. Yapıtlarında şiirsel bir anlatım kullanmış, Doğu düşüncesini Batı diliyle yazmıştır. Bu nedenle Cibran'ın eserlerini okuyanlar, bir bakıma Peygamberlerin kitaplarını okuyormuş izlenimine kapılırlar. Tıpkı kutsal kitaplardaki gibi yazım büyük önem taşır. Aforizmalarını sanki meydanlarda yüksek sesle okusunlar diye yazmış gibidir. Her kitapta kurgu aşağı yukarı aynıdır. Bir Öğreten bir de ondan Öğrenenler vardır. Konu da az çok aynıdır: Doğa, Toplum ve İnsanoğlu. Bu üçlü her zaman bir bütün içinde ele alınır ve öğreten, Doğanın, Toplumun ve İnsanlığın yasalarını anlatır.
Halil Cibran, gerek şiirlerinde, gerekse resimlerinde İnsanoğlunu ve onun İnsanlığını en yüce doğa olayı olarak ele alır. Evrimlere yürekten inanır. Sizler Doğanın çocuklarısınız der. İnsanlara eziyet edenleri, sömürenleri, aldatanları şiddetle kınar. Ama sömürülenlere de yalnız acıma duygusuyla yanaşmaz: Eğer başınıza bir despot geçmişse bunun sorumlusu sizlersiniz; Yüce Yaratan, alnınıza diktatörleri yazmamıştı, bunu sizler kendi kendinize yazıyorsunuz, der. İnsanların, insanlıklarına kavuşmak istiyorlarsa, diktatörlere başkaldırmaları gerektiğini savunur.
Sizin diye bildiğiniz evlatlar gerçekte sizlerin değildirler, Onlar kendini özleyen Hayatın oğulları ve kızlarıdırlar. Sizler oracılığıyla dünyaya gelmişlerdir. Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşünceleriniz asla. Çünkü onların kendi düşünceleri vardır. Onların vücutlarını çatabilirsiniz ama canlarını asla. Çünkü onların canları geleceğin sarayında oturur ve sizler düşlerinizde bile orayı ziyaret edemezsiniz. Kendinizi onlara benzetmeye çalışabirlirsiniz ama onları kendinize benzetmeye kalkışmayın hiç. Çünkü Hayat ne geriye gider ne de geçmişle ilgilenir.
Cibran, Yakın, Orta ve Uzakdoğu'nun geleneksel öğretileriyle Batı düşüncesini karşılaştırmış, bireysel ve toplumsal olgulara çeşitli sentezler getirmiştir. Yapıtlarında şiirsel bir anlatım kullanmış, Doğu düşüncesini Batı diliyle yazmıştır. Bu n... tümünü göster
seydabozkrt şu anda kitap okumuyor.