Geçen yıl aramızdan ayrılan şair Didem Madak'ın yayımlanmış üç kitabı vardır: Grapon Kâğıtları, Ah'lar Ağacı ve Pulbiber Mahallesi. Bir süredir baskısı olmayan ve okurlar tarafından ısrarla aranan kitapların yeni basımını yaptık.
(Tanıtım Bülteninden)
Geçen yıl aramızdan ayrılan şair Didem Madak'ın yayımlanmış üç kitabı vardır: Grapon Kâğıtları, Ah'lar Ağacı ve Pulbiber Mahallesi. Bir süredir baskısı olmayan ve okurlar tarafından ısrarla aranan kitapların yeni basımını yaptık.
(Tanıtım... tümünü göster
Masal gemisi, nihayet İstanbul Boğazı’ndan, son padişahla son şehzadesini alarak uzaklaştı.
Hiçbir şey kalmadı geriye.
Bir büyük boşluk kaldı geriye.
Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice yanaşan masal gemilerinin gölgelerine bakarak ve dahi o gölgeleri kendisi gibi görebilecek başkalarının varlığını da vehmederek dalgalara söyleyen öykücü.
Masal gemisi, nihayet İstanbul Boğazı’ndan, son padişahla son şehzadesini alarak uzaklaştı.
Hiçbir şey kalmadı geriye.
Bir büyük boşluk kaldı geriye.
Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice yanaşan ... tümünü göster
Masal gemisi, nihayet İstanbul Boğazı’ndan, son padişahla son şehzadesini alarak uzaklaştı.
Hiçbir şey kalmadı geriye.
Bir büyük boşluk kaldı geriye.
Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice yanaşan masal gemilerinin gölgelerine bakarak ve dahi o gölgeleri kendisi gibi görebilecek başkalarının varlığını da vehmederek dalgalara söyleyen öykücü.
Masal gemisi, nihayet İstanbul Boğazı’ndan, son padişahla son şehzadesini alarak uzaklaştı.
Hiçbir şey kalmadı geriye.
Bir büyük boşluk kaldı geriye.
Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice yanaşan ... tümünü göster
Çakır derler, namı kendiyle yürürişte gün, bordoda vruşma günüdürkurtulmaktır, kalkıp dövüşmektirçakırın bir de çocukluğu söylenmemiştirşimdi o gelir aklınabaktıkça kolunun kendinde kalan kısmınabiri gördüğü, biri görmediği iki dünyanınincelip bedenine giren, girdikçe büyüyen acınınhaklıdır belki de kalkıp gidememekte.gidemiyoruz. ...
Çakır derler, namı kendiyle yürürişte gün, bordoda vruşma günüdürkurtulmaktır, kalkıp dövüşmektirçakırın bir de çocukluğu söylenmemiştirşimdi o gelir aklınabaktıkça kolunun kendinde kalan kısmınabiri gördüğü, biri görmediği iki dünyanınincelip bedeni... tümünü göster
Bütün çocuklar, bir kez olsun, anne ve babalarını cezalandırmak için ölmeyi düşünmüştür mutlaka.Ve nedense hep ağlamışlardır düşün sonunda.Belki bu öykü de bir cezalandırma Ağlama?Bunları oku. denize karşı bir sigara yak. tek şekerli, demli bir çay koy masaya, çok neşeli bir müzik çalsın mutlaka, kapat gözlerini, gülümse, çünkü...BÜTÜN KADINLARIN KAFASI KARIŞIKTIR, çünkü... bir gün bir anda, bazı kızgınlıklarını unuttuğunun farkına varacaksın, artık pek düşünmediğini, çünkü artık bildiğini anlayıp, ellerini bir klarnet taksimi gibi uzatacaksın, hâlâ kafan karışık olacak, ama artık bunu seveceksin, sevmelisin de.KADINSIN...... BİR ÇİÇEĞİN YANINDAN GEÇER GİBİ YAŞAMALIYIZ ASLINDA.
Bütün çocuklar, bir kez olsun, anne ve babalarını cezalandırmak için ölmeyi düşünmüştür mutlaka.Ve nedense hep ağlamışlardır düşün sonunda.Belki bu öykü de bir cezalandırma Ağlama?Bunları oku. denize karşı bir sigara yak. tek şekerli, demli bir çay k... tümünü göster
Güçlü bir el silkeledi beni sonraSanırım tanrının eliydi,Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan,Çok şey görmüşüm gibi,Ve çok şey geçmiş gibi başımdanAh dedim sonra,Ah!İç ses, diye söylendim.Gel!Ahlar ağacından sen de biraz meyve topla.
Güçlü bir el silkeledi beni sonraSanırım tanrının eliydi,Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan,Çok şey görmüşüm gibi,Ve çok şey geçmiş gibi başımdanAh dedim sonra,Ah!İç ses, diye söylendim.Gel!Ahlar ağacından sen de biraz meyve topla.
seymaa_ şu anda kitap okumuyor.