shedaarslngiray

Detayları:  Mersin,
Hakkında: 
Ben bölmüşüm yüreğimi başkaldıran dizelere.
19 takip ettiği ve 11 takip edeni var. 4 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

shedaarslngiray okumuş bitirmiş.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 10 ay
shedaarslngiray okumuş.
Yaşamak

Yeni Türkçe deki hatıra türünün en yetkin örneklerinden biri olan Yaşamak, toplumsal olarak bir ışığa dönüştürmek istediğimiz acıya, bireysel bir dünyada aydınlık sağlamaktadır. Zarifoğlu, çevremizde gelişen olayların gözümüzü yorduğu ve bizim, hayatın bütünsel akışıyla olan bağlarımızı güçlükle koruduğumuz dönemde, o bağlara canlılık veren birkaç şairimizden biridir. Yaşamak, şiirindeki derinliğin yol açtığı açılım getiren ve şaire ait iç dünyanın zenginliğini gözler önüne seren bir eserdir. Şair, yaşamayı varlık ve oluşun özüne dokunan bir derinlik içinde algıladığı ve arka planındaki hikmetle anlaşarak yaşadığı için, aynı hikmetin onun anlatımında parıldaması pek tabiidir.

Yeni Türkçe deki hatıra türünün en yetkin örneklerinden biri olan Yaşamak, toplumsal olarak bir ışığa dönüştürmek istediğimiz acıya, bireysel bir dünyada aydınlık sağlamaktadır. Zarifoğlu, çevremizde gelişen olayların gözümüzü yorduğu ve bizim, hayat... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 6 ay
shedaarslngiray okuma durumunu güncelledi.
Yitik Cennet

Sayfa: 100/143
%69

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 6 ay
shedaarslngiray okumuş.
Katre-i Matem

Roman, müzayededen alınan elyazması bir kitabın hikâyesi olarak başlıyor. Okurlar, bu elyazması kitabın açtığı kapıdan içeri giriyor, bir devre adını veren lalenin izinde İskender Palanın yarattığı etkileyici ve büyüleyici bir atmosferin içinde yol alıyor. İstanbul bu romanda, karmaşası, heyecanı, isyanları, kalabalığı ile lalelere bürünüyor. Öyle ki lale sadece bir çiçek değil, bir yaşayış tarzı, estetik bir tavır, kültürel ve tarihsel bir birikim olarak İstanbulu, hatta tüm Osmanlıyı çevreliyor. İstanbul, doğal tüm güzelliklerinin, mimari şaheserlerinin tarihî debdebesi ile beraber lalezarlara, lale yarışlarına, lale şiirlerine bezeniyor; lalelerin şehri, renklerin şehri, yaprakların şehri haline dönüşüyor. İskender Pala, Katre-i Matemde usta kalemiyle lalelere bezediği İstanbulda kavuşup doyulamayan, kavuşulamayıp yakan aşkların elemli ve Osmanlı hallerini de tüm ıstırap ve coşkularıyla anlatıyor. Sevdiğini, aşklarının ilk gecesinde kaybeden Şahinin macerasını anlatan roman, bu kaybın ardındaki esrarı çözmek için külhanlara, tomruklara, lalezarlara ve hatta Osmanlı sarayına kadar gidiyor. İşte bu yolculuk, okuru hiç ummadığı yerlerde hiç ummadığı maceralarla karşılaştırıyor.Cinayetlerin gölgesiyle giderek gizemli bir hal alan olaylar Lale Devrine nihayet veren Patrona Halil İsyanının yakıcı siyasal çalkantılarıyla birlikte çözülmeye başlıyor. Kalemimi hokkaya bandırdığım şu anda –ki Nevşehirli Damat İbrahim Paşayı canından; Sultan III. Ahmeti de tahtından eden cehennemden nişan Eylül İhtilalinin üzerinden henüz iki hafta geçti- şahit olduğum olayları yazıp yazmamakta kararsız sayılırım. Bilemiyorum. Yazmak gerektiğini düşündüğüm şeyler bir bakıma devlete ait sırları ifşa etmek gibi bir ihanetin ağırlığını da vicdanıma yükleyecek. Öte yandan Şarkın kutsal çiçeği laleye dair yorumlarda bulunacak ve belki şükufeciyan esnafını gücendirmiş de olacağım. Ama birisi çıkıp yiğit Şehzade Ahmeti, aşağılık isyancıların yaptıklarını, cennete benzeyen İstanbulu ve Sadabatın laleye kattığı zarafeti anlatmazsa bu dahi tarihe ve şehre haksızlık sayılır.

Roman, müzayededen alınan elyazması bir kitabın hikâyesi olarak başlıyor. Okurlar, bu elyazması kitabın açtığı kapıdan içeri giriyor, bir devre adını veren lalenin izinde İskender Palanın yarattığı etkileyici ve büyüleyici bir atmosferin içinde yol a... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 6 ay
shedaarslngiray bir yazarı favorilerine ekledi.

1949'da Beyrut, Lübnan'da doğdu. Ekonomi ve toplumbilim okuduktan sonra gazeteciliğe başladı. Lübnan'da iç savaşın çıktığı 1975'e kadar Lübnan'da gazetecilik yaptı. Bu tarihte Paris'e göç etti. Yazar halen Paris'te yaşamaktadır. Çeşitli yayın organlarında yöneticilik ve köşe yazarlığı yapmış olan Maalouf, bugün vaktinin çoğunu kitaplarını yazmaya ayırmaktadır.

Yapıtlarında çok iyi bildiği Asya ve Akdeniz çevresi kültürlerinin söylencelerini başarıyla işleyen Maalouf, 1983 yılında yayımlanan ilk kitabı Arapların Gözüyle Haçlılar (Les Croisades vues par les Arabes) ile tanındı. Bu kitap, çevrildiği dillerde de büyük bir başarı kazandı. 1986'da yayımlanan ve aynı yıl Fransız - Arap Dostluk Ödülü'nü kazanan ikinci kitabı ve ilk romanı Afrikalı Leo (Léon l'Africain) bugün bir "klasik" olarak kabul edilmektedir.

Maalouf'un 1988'de yayımlanan ikinci romanı Semerkant (Samarcande) da coşkuyla karşılandı ve pek çok dile çevrildi. Maalouf'un sonraki kitapları da yine roman tarzındaydı: 1991'de yayımlanan Işık Bahçeleri (Les Jardins de Lumiére) ve 1992'de yayımlanan Beatrice'den Sonra Birinci Yüzyıl (Le premier siècle après Béatrice).

Amin Maalouf, 1993'te yayımlanan romanı Tanios Kayası (Le Rocher de Tanios) ile Goncourt Akademisi Edebiyat Ödülü'nü kazandı. 1996'da Doğunun Limanları (Les Echelles du Levant) adlı romanı ve 1998'de ise Ölümcül Kimlikler (Les Identités Meurtrières) adlı deneme kitabı piyasaya çıktı. Maalouf 2000'de Yüzüncü Ad - "Baldassare'nin Yolculuğu" (Le Périple de Baldassare) adlı romanını yayımladı.

Ayrıca 2002'de opera için yazdığı ve Finlandiyalı müzisyen Kaija Saariaho'nun bestelediği Uzaktan Aşk (L'Amour de loin) Maalouf'un ilk librettosudur. 2004'de yayımlanan Yolların Başlangıcı (Origines) adlı romanından sonra, 2006 yılında Adriana Mater adlı ikinci librettosunu yayınladı.

Kitaplarında genellikle doğuya ait öğeleri çok iyi işlemektedir. Doğuya ait gelenek ve görenekleri kitaplarında mutlaka tanıtır. Bir çok kitabında Osmanlı-Türkiye üzerine yorumlara da rastlanmaktadır. Osmanlı ve Yavuz Sultan Selimin Kahire seferinde 8000 kişiyi katletme derecesinde öldürdüğünü Afrikalı Leo kitabında iddia etmiştir. Kitaplarında doğu halklarının neden geri kalmış olduğu konusunda sürekli analizler ve tespitler yapmaktadır. Doğu halkları ile ilgilenen kişilerin mutlaka okuması gereken kitaplardır bunlar. Kitapları roman tarzında yazılmış da olsa sosyolojik temalar kitaplarında sürekli olarak işlenir.

Kitaplarının Türkçe çevirileri YKY tarafından yayımlanmaktadır.

1949'da Beyrut, Lübnan'da doğdu. Ekonomi ve toplumbilim okuduktan sonra gazeteciliğe başladı. Lübnan'da iç savaşın çıktığı 1975'e kadar Lübnan'da gazetecilik yaptı. Bu tarihte Paris'e göç etti. Yazar halen Paris'te yaşamaktadır. Çeşitli yayın organla... tümünü göster

10 yıl, 6 ay
shedaarslngiray, Koyu Beyaz tarafından yapılmış bir değerlendirmeyi beğendi.
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört (1984)

8

İki kere iki beş eder.

Düşündürmek, sorgulatmak, kendi zihninizi tarayıp içinde bulunduğunuz durum ve yaşama şöyle bir göz atmak bu kitabın size yapacağı en büyük etkiler olacaktır sanıyorum. İlk sayfasından itibaren sizi içine çeken atmosferi öyle bir dünyaya ait ki, bir yandan içiniz kararıyor, bir yandan buna ne kadar yakın olabileceğinizi düşünerek korkuyorsunuz ve buna rağmen yazılmış olan düzenin çarpık bütünlüğüne hayran olmaktan kendinizi alamıyorsunuz. İnsanın düşünce biçimini, dünyanın var oluşundan bu yana gelen çeşitli fikirleri, içinde bulunduğumuz dünyanın var olan ve değişmeyen gerçeklerini, felsefeyi, yönetim biçimlerini ve giderek daha çok içine gömüldüğümüz yaşam düzenimizi çok eskilerden gelerek gören, bununla da kalmayıp üç bölümde farklı açılardan(I. bölüm; sistemin içindeki sıradan bir insan, II bölüm; sorgulayan ve madalyonun öteki yüzünden bakan kısım, III bölüm; sistemin bakış açısı ve saf gerçeklerin görülmesi) bize sunan bir eser Bin Dokuz Yüz Seksen Dört.

Herkesin okuyup da hayran kalacağı bir eser olmadığını düşünmeme rağmen okumamanın eksiklik olacağını da söyleyebilirim. (bkz: çiftdüşün) Anlattığı, yarattığı ve muhtemelen içine girmeye yakın olduğumuz düzenin arkasındaki düşünceler, yöntemler ve kuruluşu mantık sınırlarını zorlayacak kadar gerçekçi. Hiçbir eylem rastgele yapılmıyor, her şey bir düzen içinde ve arkasındaki amaç uğruna şaşmadan yürütülüyor. Yalnızca dil konusundaki değişiklikler dahi başlı başına pek çok şeyi anlatıp düşündürüyor insana; kaldı ki bunun dışında onlarca sorgulanacak düşünce daha veriyor kitap. Her bir sayfasını dikkatle özümseyerek okumak, üzerinde düşünmek gerekiyor. Bu bakımdan belli bir dönemden sonra okumak kitabın çok daha iyi kavranmasına yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. Birkaç yıl sonra bir kez daha elime alıp okuyacağımdan da bu yüzden eminim.

Hakkında çok fazla şey söylenebilecek bir kitap olmasına karşın barındırdığı düşünceleri anlatmaya çalışırken hakkını veremeyeceğinden de korkutacak kadar iyi yazılmış ve dolu bir içeriğe sahip. Belli bir dönemden sonra okunması hayata bakış açınızı ciddi anlamda değiştirecektir, buna inanıyorum. George Orwell'ın ileri görüşlülüğüne saygı duymamak bu kitabı hakkıyla okuyan hiç kimsenin yapamayacağı bir eylemdir sanıyorum. Ayrıca tüm bu düşünce ağırlığına rağmen karakterlerin hikaye içindeki oturuşu, baş karakterin olaylara olan sorgulayıcı bakış açısı ve neredeyse hiç ön plana çıkmadan görevini başarıyla yerine getiren kurgusunun sağlamlığı da kitabın bir kült eser olmasını sağlayan diğer etkenler. Başlı başına oturaklı bir yapıt Bin Dokuz Yüz Seksen Dört.

Elimdeki baskının editörlüğüne ve çeviride ortaya çıkan bazı pürüzlere takıldıysam da kitaptan aldığım zevki engellemedi. Distopik eserlerin içindeki yoğunluğun insanın başını ağrıtması dışında (ne var ki tatlı bir ağrı bu bile) şikayet edilebilecek bir şey var mı bilmiyorum, sanırım yoktur.

Hakkıyla okuyabileceğine inanan herkesin sadece kitaplığında değil zihninin bir köşesinde de daimA bulunması gereken bir eser. Parti sloganı bile pek çok şeyi anlatmaya yeter;

SAVAŞ BARIŞTIR
ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR
CAHİLLİK GÜÇTÜR

İki kere iki beş eder.

Düşündürmek, sorgulatmak, kendi zihninizi tarayıp içinde bulunduğunuz durum ve yaşama şöyle bir göz atmak bu kitabın size yapacağı en büyük etkiler olacaktır sanıyorum. İlk sayfasından itibaren sizi içine çeken atmosferi öyl... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 6 ay
Daha Fazla Göster

shedaarslngiray şu an ne okuyor?

shedaarslngiray şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (1 yazar)

Favori yazarı yok.