Momo, karşısındakileri aptal insanların bile aklına parlak düşünceler getirtecek şekilde dinlerdi... Momo'nun yanında oynanan oyunlar başka hiçbir yerde oynanamazdı.
Yaşanılan gün içinde çok büyük bir sır vardır; bu büyük sır, zamandır.
Onu ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır; ama bunlar hiçbir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Çünkü zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir.
Bu gerçeği hiç kimse "Duman Adamlar"dan daha iyi bilemezdi. Bir saatlik, bir dakikalık, hatta bir saniyelik yaşamın değerini hiç kimse onlar kadar iyi ölçemezdi. İnsanların zamanı üzerine planlar kuruyorlar: ince hesaplarla hazırlanmış planlar.
Yaptıklarından kimsenin haberdar olmaması onlar için çok önemliydi. Büyük kente yerleşip halkın arasına karışırken hiç dikkat çekmemişlerdi. Hiç kimse farkına bile varmadan adım adım ilerliyor ve insanlara egemen oluyorlardı.
Zamanınızı çalıyorlar sevgili dostlar, kendi istekleri uğruna sizi kandırıyor ve zamanınızı çalıyorlar... Ama Momo ve çocuklar sizi uyarıyor... Ey insanlık, dinle ve anla!.. On ikiye beş kaldı... Aç gözünü, tetikte ol!.. Hırsız çaldı zamanı. Okuyun ve anlayın... Zamanınızı çalıyorlar.
Bitmeyecek Öykü ile çok sevilen Michael Ende'den efsaneleşmiş bir eser daha...
Üstelik yine hem çocuklara hem de çocuk kalmaya uğraşan büyüklere...
Momo, karşısındakileri aptal insanların bile aklına parlak düşünceler getirtecek şekilde dinlerdi... Momo'nun yanında oynanan oyunlar başka hiçbir yerde oynanamazdı.
Yaşanılan gün içinde çok büyük bir sır vardır; bu büyük sır, zamandır.
... tümünü göster
Sinema dünyasının üstün zekalı oyuncularından Sharon Stone ve Jody Foster bu kitabı çevresindeki insanlara öneriyor. Amerikanın önde gelen Yeni Çağ yazarları bu kitabı sizlere öneriyor. Don Miguel Ruizin kitabı aydınlanmanın ve özgürlüğün bir yol haritasıdır.Deepek Chopra Başarının Yedi Ruhsal Yasası kitabının yazarı Büyük dersler içeren ilham verici bir kitap.Wyne Dyer Kendin Olmak kitabının yazarı Castaneda geleneğinde, Ruiz temel Toltek bilgeliğini paylaşıyor. Modern dünyada yaşayan kadınlara ve erkeklere Dingin Savaşçı olarak yaşamanın pratik uygulamalarını sunuyor.Dan Millman Dingin Savaşçı ve Ruhun Yasaları adlı kitapların yazarı
Sinema dünyasının üstün zekalı oyuncularından Sharon Stone ve Jody Foster bu kitabı çevresindeki insanlara öneriyor. Amerikanın önde gelen Yeni Çağ yazarları bu kitabı sizlere öneriyor. Don Miguel Ruizin kitabı aydınlanmanın ve özgürlüğün bir yol har... tümünü göster
Bir İdam Mahkumunun Son Günü, dünya edebiyatının ölümsüzlerinden Victor Hugonun (1802-1885) yirmi altı yaşında yazdığı bir gençlik eseridir. Victor Hugonun içerik olarak bu romandaki amacı çok yalın, çok açık: İdam cezasının hem trajik, hem de saçma yanını göstermek. Onun büyüklüğünde, onun dehasında bir yazar için böyle bir tezi insani ve etik boyutlarıyla sergileyerek kanıtlamak hiç de güç değil. Ama bu romanın büyük önemi başka özelliklerinden kaynaklanıyor. Bu eser, birinci tekil kişi ben ile yazılan romanın ilk örneği. Daha önce böyle bir yöntem bilinmiyor. Demek ki bu özelliğiyle bir yol açıcı, bir öncü bu roman. Roman kahramanının da dediği gibi, bir tür zihinsel otopsi olan bu romanda, modern edebiyatın ilk iç monoloğu ile karşılaşıyoruz. Bir İdam Mahkumunun Son Günü, bir edebi yenilik olan Samuel Beckett ve Georges Batailleı haber veriyor. Bu da romanın bir başka önemli özelliği. Bataille ve Becketti tanıdıktan sonra bu romanı daha iyi kavrıyoruz. İdam mahkumunun kendisine ironik bir gözle bir başkası olarak bakışı ise, Victor Hugonun Arthur Rimbauddan kırk yıl önce Ben Bir Başkasıdır düşüncesini yaşamış olduğunu gösteriyor.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü, dünya edebiyatının ölümsüzlerinden Victor Hugonun (1802-1885) yirmi altı yaşında yazdığı bir gençlik eseridir. Victor Hugonun içerik olarak bu romandaki amacı çok yalın, çok açık: İdam cezasının hem trajik, hem de saçma ... tümünü göster
Nasıl herkese duyuruyum da sesimi diyeyim: Bu anlattığınız ben değilim. ben bu anlattığınız değilim. Yusufu ben nasıl yerim? Ben Yusufu nasıl yerim? Sözünün bu kısmına gelince kurt. nemli gözlerinden boncuk gibi yaşlar dökülmeye başladı. Gri tüylerle kaplı göğsü. ön ayakları ıslandı. Bir ah çekti derinden derine. Islak burnu daha ıslandı. Ve devam etti:Ben şimdi adımı nasıl temize çıkarayım. alnıma sürülen bu kapkara lekeyi neyle. nasıl yıkayayım? Öyle bir leke kideğil bana. yeter kıyametin kopacağıüne değin gelip geçecek tüm torunlarıma.Tek muradım. bütün yaratılmışların sahibi olan Tanrım. bu ayıpla yaşatamazsın beni. Ya alsın yeni doğmuş bütün kurt yavrularıyla birlikte canımı. kurt neslinin dalı yaprağı burada kesilsin. ya da adım temize çıksın.
Nasıl herkese duyuruyum da sesimi diyeyim: Bu anlattığınız ben değilim. ben bu anlattığınız değilim. Yusufu ben nasıl yerim? Ben Yusufu nasıl yerim? Sözünün bu kısmına gelince kurt. nemli gözlerinden boncuk gibi yaşlar dökülmeye başladı. Gri tüylerle... tümünü göster
İçimi açsan nar, ama yerim dar Kadınlar çok seyrek olarak söylediklerini kastederler. Asıl demek istediklerini bulmak için, sakın ne demek istiyorsun diye sormayın. Bu soru sizi, kastedilmeyecek başka bir cümleye yönlendirir ve aslolandan gitgide uzaklaşmanıza sebep olur. Bu sebeple sonuç ilişkisi kurulmaz. Mesela sık kullanılan bir cümleyi ele alalım: Yalnız kalmak istiyorum. Cümlenin öznesi ben, burada sen manasında kullanılmış. İstiyorum olumlu gibi dursa da olumsuz, yani asıl kökü istemiyorum. Buraya kadar cümlemiz Sen yalnız kalmak istemiyorum. Böyle bir cümleye pek rastlanmadığından, yuvarlamamız gerekir. Yuvarlarsak aslolan cümleye varırız: Sen yalnız kalmamı isteme! Bu cümleyi canlandırabilecek erkek yok denecek kadar azdır. Kadın yalnız kalmak istemiyor, bu kesin. Fakat bu yeterli değil. Onun yalnız kalmasını istememelisiniz. Ayrıca kadını bu raddeye getirmeyin. Kadınlar yalnız kalmayı asla istemez. Şayet kendilerini yalnız hissederlerse, pıt diye doğuruverirler. Elde var iki olurlar. Bir suyla şaka olmaz, bir de kadınlarla...
İçimi açsan nar, ama yerim dar Kadınlar çok seyrek olarak söylediklerini kastederler. Asıl demek istediklerini bulmak için, sakın ne demek istiyorsun diye sormayın. Bu soru sizi, kastedilmeyecek başka bir cümleye yönlendirir ve aslolandan gitgide uza... tümünü göster
Nasıl herkese duyuruyum da sesimi diyeyim: Bu anlattığınız ben değilim. ben bu anlattığınız değilim. Yusufu ben nasıl yerim? Ben Yusufu nasıl yerim? Sözünün bu kısmına gelince kurt. nemli gözlerinden boncuk gibi yaşlar dökülmeye başladı. Gri tüylerle kaplı göğsü. ön ayakları ıslandı. Bir ah çekti derinden derine. Islak burnu daha ıslandı. Ve devam etti:Ben şimdi adımı nasıl temize çıkarayım. alnıma sürülen bu kapkara lekeyi neyle. nasıl yıkayayım? Öyle bir leke kideğil bana. yeter kıyametin kopacağıüne değin gelip geçecek tüm torunlarıma.Tek muradım. bütün yaratılmışların sahibi olan Tanrım. bu ayıpla yaşatamazsın beni. Ya alsın yeni doğmuş bütün kurt yavrularıyla birlikte canımı. kurt neslinin dalı yaprağı burada kesilsin. ya da adım temize çıksın.
Nasıl herkese duyuruyum da sesimi diyeyim: Bu anlattığınız ben değilim. ben bu anlattığınız değilim. Yusufu ben nasıl yerim? Ben Yusufu nasıl yerim? Sözünün bu kısmına gelince kurt. nemli gözlerinden boncuk gibi yaşlar dökülmeye başladı. Gri tüylerle... tümünü göster