Sokak Misyonu Dergi - Genel Yayın Yönetmeni / Yazar.
[email protected]
http://onurbudak.blogspot.com.tr
Sokak Misyonu Dergi - Genel Yayın Yönetmeni / Yazar.
[email protected]
http://onurbudak.blogspot.com.tr
"Maria Puder ölmedi ulan!" diye bir giriş yapmak isterdim, ama Raif Efendi'nin naifliği geldi aklıma. Ne terbiyesizmişim! Düzgün konuşmalıyım! Evet... Kitaba değerlendirme yapmıyorum, zaten mükemmel kitap. Asıl sorum şu bu kitapla ilgili benim kendime sorduğum... Ya bu insanlar, savaş dönemlerinde, bin bir türlü sıkıntılar içerisinde, sürgünlerle, hapislerle, yoklukla büyümüş insanlar. Nasıl yazdıkları kitap 70 yıl sonralarına bile böyle güzel kalabiliyor. Acaba günümüz kitaplarından hangisi kalabilecek bunca uzun süre. Ve bir sorumda şu, acaba, Sabahattin Ali, bu dönem yazarı olsaydı, elinde laptop, internet, tüm bilgiler, masasında bir sıcak kahve, sıcak bir oda... Anladınız siz. Yani böyle rahat şartlar altında olsaydı, yine bir Sabahattin Ali olabilir miydi? Onları böyle güzel yazar yapan, yaşamlarının ağır geçmesi midir? Eğer öyleyse, günümüz yazarları handikaplı başlıyor. Ya ben çok sıkıldım bu yorumdan. Ne çok beynimi kemiriyorum düşüncelerle. Siz bana aldanmayın. Okuyun bu kült eseri ulan! Pardon Raif Efendi. Bu eseri okuyunuz arkadaşlar...
"Maria Puder ölmedi ulan!" diye bir giriş yapmak isterdim, ama Raif Efendi'nin naifliği geldi aklıma. Ne terbiyesizmişim! Düzgün konuşmalıyım! Evet... Kitaba değerlendirme yapmıyorum, zaten mükemmel kitap. Asıl sorum şu bu kitapla ilgili benim kendim... tümünü göster
O kadar yıldan sonra gerçekleri öğrendiğinde bile kendini değiştirmedi, değiştiremedi. İhanete uğradığını sandığında; aslında kendi ihanet ettiğini, peşin hüküm verdiğini anladığında hep yalnızlığı, geri çekilmeyi seçti. Sadece onunlayken başarabilmişti ki bence bunun sebebi onu tanımayı seçmesiydi. Keşke başkaları için de yapabilseydi.
"Fakat insanlar nedense daha
ziyade ne bulacaklarını tahmin ettikleri şeyleri araştırmayı tercih
ediyorlar. Dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya
inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu
hiç bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek
bir insan bulmaktan daha kolaydır."
"Senelerden beri hiç kimseye bir tek kelime söylemedim. Halbuki konuşmaya ne
kadar muhtacım. Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri
diri mezara kapanmaktan başka nedir?"
"Seninle hiç şöyle uzun boylu konuşamadık evladım... Yazık!"
O kadar yıldan sonra gerçekleri öğrendiğinde bile kendini değiştirmedi, değiştiremedi. İhanete uğradığını sandığında; aslında kendi ihanet ettiğini, peşin hüküm verdiğini anladığında hep yalnızlığı, geri çekilmeyi seçti. Sadece onunlayken başarabilmi... tümünü göster