Gazetecilik görevim gereği sık sık Tiyen-Şan dağlarına giderim. Gene böyle bir görev sırasında il merkezi Narındayken beni gazeteden apar topar geriye çağırdılar. Terslik bu ya, garaja vardığımda otobüsün birkaç dakika önce kalktığını söylediler. İkinci otobüs tam beş saat sonra kalkıyormuş. Önüme çıkacak bir kamyona binmekten başka çıkar yol kalmamıştı. Ben de bu niyetle kentin kıyısınan geçen şoseye doğru yürüdüm...
Gazetecilik görevim gereği sık sık Tiyen-Şan dağlarına giderim. Gene böyle bir görev sırasında il merkezi Narındayken beni gazeteden apar topar geriye çağırdılar. Terslik bu ya, garaja vardığımda otobüsün birkaç dakika önce kalktığını söylediler. İki... tümünü göster
12 Aralık 1928 tarihinde Kuzeybatı Kırgızistan'daki Talas eyaletinin Şeker köyünde doğdu. Babası Torekul Aytmatov, Sovyet Kırgızistanında seçkin devlet adamı idi, ancak 1937'de tutuklandı ve 1938'de kurşuna dizildi. Tatar kızı olan annesi Nagima Hamziyevna Abdulvaliyeva tiyatro aktrisiydi. Adı, Cengiz Han'dan[kaynak belirtilmeli] esinlenerek konulmuştur.
Gençliği sıkıntılı bir döneme denk gelmişti. O dönemde zaten yeni yerleşmeye başlayan siyasal sistem, bir de savaşla mücadele etmek zorundaydı. Çok genç yaşta çalışmaya başladı; çünkü II. Dünya Savaşı'nın SSCB üzerindeki etkileri gençleri de etkiliyordu, yetişkinler savaşta olduklarından, gençlere büyük iş düşüyordu. On dört yaşında köyündeki sekreterliğe girdi. Burada tarım makinelerinin sayımı, vergi tahsildarlığı gibi işlerde çalıştı.
Köyünden, Kazakistan'a giderek Cambul Veterinerlik Teknik Okulu'nda okudu. Daha sonra şimdiki Kırgızistan'ın başkenti olan Bişkek'e giderek burada Frunze Tarım Enstitüsü'nde öğrenimine devam etti. Ardından Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü'ne geçti ve 1956 ile 1958 yılları arasında Moskova'da okudu.
Yazmaya bu yıllarda Pravda gazetesinde başladı. Ardından, yazdığı eserleriyle üne kavuştu ve 1957 yılında Sovyet Yazarlar Birliği'ne üye kabul edildi. 1963'te Lenin Ödülü'nü aldı. Yapıtları yüz ellinin üstünde dile çevrildi. 1990-1994 yıllarında Sovyetler Birliğini ve Rusya Federasyonunu, sonra ise 2008 yılına kadar Kırgızistan Cumhuriyetini büyükelçi olarak temsil etti.
Aytmatov, Gün Olur Asra Bedel romanının film çekimleri için gittiği Rusya'nın Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da 16 Mayıs 2008 rahatsızlanarak böbrek yetmezliği teşhisiyle tedavi için Almanya'ya getirilmişti. Almanya'nın Nürnberg kentindeki Klinikum Nord'da tedavi gören Cengiz Aytmatov, komaya girmişti.10 Haziran 2008 tarihinde Nürnberg'de yaşamını yitirdi.
12 Aralık 1928 tarihinde Kuzeybatı Kırgızistan'daki Talas eyaletinin Şeker köyünde doğdu. Babası Torekul Aytmatov, Sovyet Kırgızistanında seçkin devlet adamı idi, ancak 1937'de tutuklandı ve 1938'de kurşuna dizildi. Tatar kızı olan annesi Nagima Hamz... tümünü göster
Türk basınında bir efsane: Cumhuriyet gazetesi. Hatta bir kale; Kemalizmin, radikal Kemalizmin en sarsılmaz ve yıkılmaz kalesi. 1969 yılından beri gazetecilik yapan Hasan Cemal de bir zamanlar bu kalenin içindeydi. Orada tam 18 yıl çalıştı, üstelik bunun 11 yılı da genel yayın yönetmenliğiyle geçti. Ve onun bu görevi üstlendiği yıllar Cumhuriyet gazetesinin belki de en sancılı yıllarıydı. Hasan Cemal, işte o günleri kaleme aldı. Gazetenin içinde yaşanan eski ve yeni kavgaları kadar, Türkiyenin, solun, demokrasinin çalkantıları da var bu kitapta. Basın dünyasının önemli isimleri, gazetecilik anlayışları, Türkiyenin 70li ve 80li yılları, gazetenin ve Nadi ailesinin içindeki çatışmalar...Hasan Cemalin bir çeşit cevap niteliği taşıyan anıları Cumhuriyeti Çok Sevmiştim, Cumhuriyet Gazetesindeki iç savaşın perde arkası adını taşıyor. Ünlü gazetecilerin ilginç yönlerini, bir zamanların ciddi gazetecilik anlayışını, yaşanan kavga ve tartışmaları heyecanla, bazen öfkeyle, bazen hüzünle okuyacaksınız. Bazen de hayal kırıklığı ağır basacak. Sayfaların arasında dolaşırken bugünü, güncel politikayı farklı bir gözle değerlendirme fırsatını yakalayacaksınız. Hasan Cemal ve Cumhuriyeti Çok Sevmiştim bize bilmediğimiz ama es geçmememiz gereken gerçekleri sunuyor.
Türk basınında bir efsane: Cumhuriyet gazetesi. Hatta bir kale; Kemalizmin, radikal Kemalizmin en sarsılmaz ve yıkılmaz kalesi. 1969 yılından beri gazetecilik yapan Hasan Cemal de bir zamanlar bu kalenin içindeydi. Orada tam 18 yıl çalıştı, üstelik b... tümünü göster
Yirminci Yüzyılın bütün iniş çıkışlarını ben de kendi tarihimde yaşadım. Bu uzun yüzyılın bir yanı nasıl ki insanlık için büyük acılarla dopdolu geçtiyse, ben de bir yerde o acılardan payımı aldım. Yirminci Yüzyıl, nasıl ki demokrasiyle totalitarizm arasında, yani özgürlükle faşizm, nazizm, kömünizm arasında büyük mücadelelerle geçtiyse, ben de bu mücadeleleri yaşadım. Hem kendi benliğimde, iç dünyamda, hem de bu güzel topraklarda...Yirminci Yüzyılda nasıl ki dünya kocaman bir duvar tarafından acımasızca ikiye bölündüyse, bizler de bölündük düşman kamplara. Aramızda yüksek duvarlar, kafamızda setler oluştu. Sonra o duvar yıkıldı, 1989da. Demokrasi kazandı! Ama ben o duvarı, o setleri kendi kafamın içinde 1970lerde yıkmaya başlamıştım. İşte bu kitap bunların öyküsü... Kendi siyasal tarihimi, kendi siyasal kişiliğimin oluşumunu artılarıyla eksileriyle yazdım.
Yirminci Yüzyılın bütün iniş çıkışlarını ben de kendi tarihimde yaşadım. Bu uzun yüzyılın bir yanı nasıl ki insanlık için büyük acılarla dopdolu geçtiyse, ben de bir yerde o acılardan payımı aldım. Yirminci Yüzyıl, nasıl ki demokrasiyle totalitarizm ... tümünü göster
sthellier şu anda kitap okumuyor.