Belki de sevgilinizin bir vampir olması o kadar da şahane bir şey değildir... Komik, hızlı tempolu, eğlenceli ve müthiş merak uyandıran bir vampir ve aşk romanı; elinizden bırakamayacaksınız, sakın kaçırmayın. -Susan Sizemore Sookie Stackhouse, Louisina'nın ufak bir kasabasında, kendi halinde bir bar garsonu. Sessiz, sakin, etliye sütlüye karışmaz ve öyle çok sık dışarı çıkmaz. Güzel olmadığından değil. Güzel bir kız. Sadece, Sookie bir çeşit beceriksizliğe sahip. İnsanların zihnini okuyabiliyor. Bu yüzden de erkekler tarafından pek tercih edilmiyor, diyelim. Bir gün Bill ile tanışıyor, uzun boylu, yakışıklı, esmer -üstelik Sookie adamın aklından geçen tek kelimeyi bile duymuyor. Bill, Sookie'nin hayatı boyunca beklediği erkek... Fakat Bill'in de kendine has bir beceriksizliği var. O bir vampir, hem de kötü şöhretlisinden. Ciddi anlamda tüyleri diken diken eden bir grupla takılıyor ve hepsi de -ne sürprizdir ki- potansiyel katil. Üstüne üstlük, Sookie'nin iş arkadaşlarından biri öldürülünce, Sookie sıranın kendisinde olduğunu düşünmeye başlıyor. Charlaine Harris temiz ve okuru ikna ederek yazıyor. -The New York Times Kitap Eki Nadir rastlanan yeteneklere sahip bir yazar. -Publishers Weekly
Belki de sevgilinizin bir vampir olması o kadar da şahane bir şey değildir... Komik, hızlı tempolu, eğlenceli ve müthiş merak uyandıran bir vampir ve aşk romanı; elinizden bırakamayacaksınız, sakın kaçırmayın. -Susan Sizemore Sookie Stackhouse, Loui... tümünü göster
Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme. Aşk Şeriatı. Yazmaya cesaret edemedim. Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok bahar geçti. Fırınlarda ekmek kalmadı; ben hâlâ ham, hâlâ aşkta bir çocuk gibi toy...Hamuş derdi Mevlana kendine. Yani Suskun. Düşündün mü hiç bir şairin, hem de nâmı dünyayı sarmış bir şairin, yani işi gücü, varlığı, kimliği ve hatta soluduğu hava bile kelimelerden müteşekkil olan ve elli binden fazla muhteşem dizeye imza atmış bir insanın, nasıl olup da kendine SUSKUN adını verdiğini.. Kâinatın da tıpkı bizimki gibi nazenin bir kalbi ve düzenli bir kalp atışı var. Seneler var ki nereye gidersem gideyim o sesi dinledim. Her bir insanı Yaradanın emaneti saklı bir cevher addedip, anlattıklarına kulak verdim. Dinlemeyi sevdim. Cümleleri, kelimeleri ve harfleri... Oysa bana bu kitabı yazdıran şey som sessizlik oldu.Mesneviyi şerh edenlerin çoğu bu ölümsüz eserin b harfiyle başladığına dikkat çeker. İlk kelimesi Bişrev!dir. Yani Dinle! Tesadüf mü dersin ismi Suskun olan bir şairin en kıymetli yapıtına Dinle! diye başlaması. Sahi, sessizlik dinlenebilir mi?Bu romanda her bölüm aynı sessiz harfle başlar. Neden? diye sorma, ne olur. Cevabını sen bul. Ve kendine sakla.Çünkü öyle hakikatler var ki bu yollarda, anlatırken bile sır kalmalı.
A. Z. Zahara - Amsterdam, 2007
******
Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme. Aşk Şeriatı. Yazmaya cesaret edemedim. Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok bahar geçti. Fırınlarda ekmek kalmadı; ben hâlâ ham, hâlâ aşkta bir çocuk gibi toy...
Hamuş derdi Mevlana kendine. Yani Suskun. Düşündün mü hiç bir şairin, hem de nâmı dünyayı sarmış bir şairin, yani işi gücü, varlığı, kimliği ve hatta soluduğu hava bile kelimelerden müteşekkil olan ve elli binden fazla muhteşem dizeye imza atmış bir insanın, nasıl olup da kendine SUSKUN adını verdiğini..?
Kâinatın da tıpkı bizimki gibi nazenin bir kalbi ve düzenli bir kalp atışı var. Seneler var ki nereye gidersem gideyim o sesi dinledim. Her bir insanı Yaradanın emaneti saklı bir cevher addedip, anlattıklarına kulak verdim. Dinlemeyi sevdim. Cümleleri, kelimeleri ve harfleri... Oysa bana bu kitabı yazdıran şey som sessizlik oldu.
******
Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme. Aşk Şeriatı. Yazmaya cesaret edemedim. Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok bahar geçti.... tümünü göster
2013'de kaç kitap okumayı planlıyorsunuz?
2013'de kaç kitap okumayı planlıyorsunuz?
Olasılıksız, Adam Fawer tarafından yazılmış ve 2005 yılında yayımlanmış bilim kurgu romanıdır. En iyi roman kategorisinin de aralarında olduğu çok sayıda ödül kazanmıştır.
Kitap, David Caine'in bir takım deneysel tedaviler sonucunda kazandığı gelişmiş hesaplama yeteneği sayesinde, tahminlerinin geleceği görmek haline geldiğini anlamasıyla başından geçenleri konu almaktadır. Özet olarak kitabın kahramanı, Pierre-Simon Laplace'in yarattığı bir teori olan Laplace'in Şeytanı haline dönüşmüştür.
******
Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra, onunla sokakta karşılaştınız. Sizce bu sadece bir tesadüf mü, yoksa çok daha farklı bir anlamı olabilir mi?Siz hiç Lotoda büyük ikramiyeyi kazanmadınız. Ama birileri kazanıyor. Hem de sürekli! Onlar sizden daha mı şanslılar?Şans nedir gerçekten? İçinizde bütün parayı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var. Bu his bir öngörü müdür? Yoksa daha fazlası mı?Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı çevirip yandaki küçük parkta baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz. Evet, Deja Vu. Sizce nedir Deja Vu; Geçmiş mi, rüya mi yoksa geleceği mi görüyorsunuz?Eğer siz de kontrolün kimde olduğunu merak ediyorsanız, OlasılıkSız tam size göre bir roman..
******
Olasılıksız, Adam Fawer tarafından yazılmış ve 2005 yılında yayımlanmış bilim kurgu romanıdır. En iyi roman kategorisinin de aralarında olduğu çok sayıda ödül kazanmıştır.
Kitap, David Caine'in bir takım deneysel tedaviler sonucunda kazandığı... tümünü göster
Alacakaranlık Serisinin yazarı STEPHENIE MEYER , MEG CABOT, KIM HARRISON ve MICHELE JAFFE gibi olağanüstü yazarların kaleminden yazılan bu beş hikaye sizi karanlığın entrikalarıyla sarsacak, aşkın en tutkulu haliyle içinizi ısıtacak ve çarpıcı kurgusuyla sizi esir edecek.
CEHENNEMDE BALO GECELERİ sürprizlerle dolu… Baloda kiminle dans edeceğinizi düşünmeyi bırakın çünkü vampirler, melekler ve şeytanlar sizi bekliyor… En ateşli ve en etkileyici halleriyle… En korkunç ve en gizemli hikayeleriyle… En aşık ve en düşman gözleriyle…
Bu etkileyici derlemede, yazarlar balo gecelerini yeni bir seviyeye, karanlığın büyülü mertebesine taşıyor. Kara Melek ile dans etmeniz hiçbir şey ile kıyaslanamaz ve bu melek o gün ne kadar ateşli göründüğünüzü söylemek için orada değildir.
KIYAFETİNİZİ HAZIRLAYIN, BALOYA DAVETLİSİNİZ!
Yalnız, unutmayın balo gecemiz cehennemde!
Alacakaranlık Serisinin yazarı STEPHENIE MEYER , MEG CABOT, KIM HARRISON ve MICHELE JAFFE gibi olağanüstü yazarların kaleminden yazılan bu beş hikaye sizi karanlığın entrikalarıyla sarsacak, aşkın en tutkulu haliyle içinizi ısıtacak ve çarpıcı kurgus... tümünü göster