Ölümsüz Yazar Yaşar Kemal'in bu kısa ama büyük eseri bize 70'li Yıllar Türkiye'sini anlamak konusunda çok açıklayıcı yorumlar yapıyor. Kısa olması açısından bana Yaşar Kemal okumaya başlamak için güzel bir seçim gibi geliyor.
Baştan belirteyim, anlatımı akıcı değil, zaman zaman elinizden bırakmak için can atıyorsunuz. Hele genç kurgu ile büyüyüp gelişen bir nesil olduğumuz için, Yaşar Kemal'in fazlasıyla beğenilen kendisine has üslubu ilk başlarda benimsenemediğinden dolayı kitap gittikçe daha can sıkıcı bir hal alıyor. Ancak sabırla devam edildiğinde üslup göze batmaz hale geliyor ve olay da ilerlemiş olduğundan merak duygusu uyanıyor, topluma ayna tuttuğundan dolayı her türlü sosyolojik eleştiride kullanılabilecek olayları daha bir ciddiyetle incelemeye başlıyorsunuz.
Konusu ise şöyle... Hasan isimli küçük çocuğun babası gözünün önünde annesinin aşığı tarafından öldürülüyor ve köylü bu durumdan Anne Esme'yi sorumlu tutuyor. Esme'nin diğer köydeki erkek kardeşleri çok güçlü, söz sahibi olduğundan herkes O'nu öldürmeye korkuyor ve Hasan'a karşı gerek dışlama gerek baskı yoluyla annesini öldürmesi için birlik oluyorlar.
Peki en sonunda ne olacak dersiniz?
Kafa dağıtmak için okunması gereken bir kitap değil, üzerine düşünülmesi gereken yorucu bir kitap ama bitirdiğinizde buna değiyor.
Ölümsüz Yazar Yaşar Kemal'in bu kısa ama büyük eseri bize 70'li Yıllar Türkiye'sini anlamak konusunda çok açıklayıcı yorumlar yapıyor. Kısa olması açısından bana Yaşar Kemal okumaya başlamak için güzel bir seçim gibi geliyor.
Baştan belirteyim, anl... tümünü göster
Hasan aile onuru uğruna akrabaları ve köylülerin baskısıyla annesini öldürmek zorunda kalır. Dokuz yaşında işlediği bu cinayeti hiçbir zaman aklı almayacak, kabullenmeyecek ve anlamlandıramayacaktır. Toplumsal cinnetin bir çocuğu katil olmaya sürüklemesinin romanı Yılanı Öldürseler kurban kavramına odaklanır.
"Zengin yaratısı, Yaşar Kemal'i herkese seslenen zaman ötesi büyük klasiklere yaklaştırmaktadır." Michel I. Makarius, Jeune Afrique, (Fransa)
"Yılanı Öldürseler'deki derinlik hem ekonomik ve toplumsal yanları gösterilerek işlenen temanın anlamsal yoğunluk taşıması, hem de roman kişilerinin karakteristik özelliklerinin başarıyla işlenmesinden kaynaklanır." Feridun Andaç, Yazınsal Gerçekliğin Boyutları
"Yaşar Kemal'in sanatı, kimi yerlerde acı, kimi yerde şiirsel dokunuşlarla keskin, haşin, kontrollü, sertçe boyanmış." The Listener
"Şiddetli, yaratıcı enerjinin sürüklediği, özlü bir kısa roman." World Literature Today, (A.B.D)
Hasan aile onuru uğruna akrabaları ve köylülerin baskısıyla annesini öldürmek zorunda kalır. Dokuz yaşında işlediği bu cinayeti hiçbir zaman aklı almayacak, kabullenmeyecek ve anlamlandıramayacaktır. Toplumsal cinnetin bir çocuğu katil olmaya sürükle... tümünü göster
Hikaye sizi öyle bir içine çekiyor ki elinizden bırakamıyorsunuz. Sarah Jio'nun üstün yetenekleri olduğu garanti 😊 Dokunaklı, sıcacık bir öykü. Genci yaşlısı, kadını erkeği, sanatçısı akademisyeni... Herkes için. Herkes.
Sarah Jio'nun geçmiş ile günümüz arasında köprü kurduğu değişik bir tarzı var. Bu kitabında da 1930'lu yılların kahramanı Vera Ray ile günümüzün kahramanı, kendisi gibi bir gazeteci olan Claire Aldridge ile bağlantı kuruyor. Aşk'ı, sevgiyi, dostluğu, anne olmayı, sınıf ayrımını, insan olmayı anlatan; hayat üzerine bir kitap.
Birkaç yerinde durağan ilerlediği muhakkak ancak durağanlığında bile bir sıcaklık var 😁
Hikaye sizi öyle bir içine çekiyor ki elinizden bırakamıyorsunuz. Sarah Jio'nun üstün yetenekleri olduğu garanti 😊 Dokunaklı, sıcacık bir öykü. Genci yaşlısı, kadını erkeği, sanatçısı akademisyeni... Herkes için. Herkes.
Sarah Jio'nun geçmiş ile gün... tümünü göster
Kalbinizin derinliklerine işlenen acıyı, tek kelimeyle nasıl dile getirirsiniz?
"Canım Daniel'ım,
Kaybolduğun gün dünyam sona erdi, canım oğlum. Seni her kim alıp götürdüyse, seninle birlikte kalbimi, hayatımı da çaldı. Ben senin gülümsediğini görmek, kahkahalarını duymak, mutluluğunu paylaşmak için yaşıyordum…"
Vera Ray 1933 yılının o karlı mayıs akşamında üç yaşındaki oğlu Daniel'ı son kez öptüğünü bilmiyordur. Her ne kadar oğlunu yalnız bırakma düşüncesinden nefret etse de hayatlarını devam ettirmek için çalışmak zorundadır. Tek avuntusu, gün ağardığında küçücük oğluna sarılacak olmasıdır. Ancak Vera geri döndüğünde karşılaştığı manzara, Daniel'ın boş yatağıdır. Bir de karlar içine gömülmüş olan oyuncak ayısı…
Seksen sene sonra Seattle yine mayıs ayında karlar altındadır. Köklü bir gazetede muhabir olan Claire Aldridge, bu doğaüstü olayı haber yapacaktır. Araştırmalarına devam eden Claire, küçük çocuğun bu zamana kadar sonuçlanmamış kaçırılma davasıyla karşılaşır. Evlat kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen Claire, bu olayı çözmeye karar verir. Ancak çözdüğü her düğümün, onu Vera'yla olan bağlantısına yaklaştırdığından habersizdir…
Böğürtlen Kışı aşkı, umudu ve umutsuzluğu derinden anlatan muhteşem bir kitap. Bu öyküyü yüreklerinizden kolay kolay silip atamayacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)
Kalbinizin derinliklerine işlenen acıyı, tek kelimeyle nasıl dile getirirsiniz?
"Canım Daniel'ım,
Kaybolduğun gün dünyam sona erdi, canım oğlum. Seni her kim alıp götürdüyse, seninle birlikte kalbimi, hayatımı da çaldı. Ben senin gülümsed... tümünü göster
Kalbinizin derinliklerine işlenen acıyı, tek kelimeyle nasıl dile getirirsiniz?
"Canım Daniel'ım,
Kaybolduğun gün dünyam sona erdi, canım oğlum. Seni her kim alıp götürdüyse, seninle birlikte kalbimi, hayatımı da çaldı. Ben senin gülümsediğini görmek, kahkahalarını duymak, mutluluğunu paylaşmak için yaşıyordum…"
Vera Ray 1933 yılının o karlı mayıs akşamında üç yaşındaki oğlu Daniel'ı son kez öptüğünü bilmiyordur. Her ne kadar oğlunu yalnız bırakma düşüncesinden nefret etse de hayatlarını devam ettirmek için çalışmak zorundadır. Tek avuntusu, gün ağardığında küçücük oğluna sarılacak olmasıdır. Ancak Vera geri döndüğünde karşılaştığı manzara, Daniel'ın boş yatağıdır. Bir de karlar içine gömülmüş olan oyuncak ayısı…
Seksen sene sonra Seattle yine mayıs ayında karlar altındadır. Köklü bir gazetede muhabir olan Claire Aldridge, bu doğaüstü olayı haber yapacaktır. Araştırmalarına devam eden Claire, küçük çocuğun bu zamana kadar sonuçlanmamış kaçırılma davasıyla karşılaşır. Evlat kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen Claire, bu olayı çözmeye karar verir. Ancak çözdüğü her düğümün, onu Vera'yla olan bağlantısına yaklaştırdığından habersizdir…
Böğürtlen Kışı aşkı, umudu ve umutsuzluğu derinden anlatan muhteşem bir kitap. Bu öyküyü yüreklerinizden kolay kolay silip atamayacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)
Kalbinizin derinliklerine işlenen acıyı, tek kelimeyle nasıl dile getirirsiniz?
"Canım Daniel'ım,
Kaybolduğun gün dünyam sona erdi, canım oğlum. Seni her kim alıp götürdüyse, seninle birlikte kalbimi, hayatımı da çaldı. Ben senin gülümsed... tümünü göster
Hikaye sizi öyle bir içine çekiyor ki elinizden bırakamıyorsunuz. Sarah Jio'nun üstün yetenekleri olduğu garanti 😊 Dokunaklı, sıcacık bir öykü. Genci yaşlısı, kadını erkeği, sanatçısı akademisyeni... Herkes için. Herkes.
Sarah Jio'nun geçmiş ile günümüz arasında köprü kurduğu değişik bir tarzı var. Bu kitabında da 1930'lu yılların kahramanı Vera Ray ile günümüzün kahramanı, kendisi gibi bir gazeteci olan Claire Aldridge ile bağlantı kuruyor. Aşk'ı, sevgiyi, dostluğu, anne olmayı, sınıf ayrımını, insan olmayı anlatan; hayat üzerine bir kitap.
Birkaç yerinde durağan ilerlediği muhakkak ancak durağanlığında bile bir sıcaklık var 😁
Hikaye sizi öyle bir içine çekiyor ki elinizden bırakamıyorsunuz. Sarah Jio'nun üstün yetenekleri olduğu garanti 😊 Dokunaklı, sıcacık bir öykü. Genci yaşlısı, kadını erkeği, sanatçısı akademisyeni... Herkes için. Herkes.
Sarah Jio'nun geçmiş ile gün... tümünü göster
teleskobumdangalaksim şu anda kitap okumuyor.