Tüm dünya bir bilgisayarın yönetimindeydi. Çünkü insanlar kendilerini yönetmekten aciz olduklarını, savaş, açlık ve nüfus patlaması gibi belaların üstesinden gelemediklerini tekrar tekrar kanıtlamışlardı. Vulcan 3, insanların bu yetersizliklerini gidermek üzere geliştirilmiş bir bilgisayardı. Ama ya bilgisayar kendisini tehdit altında hissedip tüm kaynaklarını kendini savunmak için seferber ederse? İşte o zaman insanları Vulcan 3'ten kim koruyacak? Bize karşı, Birliğe karşı milyonlarca kişi var. Yok edilmesi gereken düşmanlar. İyileştiriciler durdurulmalı. Birlik yaşamı için savaşmalı. Büyük bir savaşa girmek için hazırlıklı olmalıyız... Birliğin bozulamayacak bir yapısı vardır. Bugün dünyadaki tek örgütleyici ilkedir. İyileştiriciler Hareketi asla hakim olamazdı. Onlar yalnızca bozguncu, niyetleri her şeyi yıkmak. Sundukları yapıcı hiçbir şey yok. Barris çekiç kafalı parçalardan çıkan metal ses karşısında ürperdi. Sesi daha önce hiç duymamıştı ama tanımıştı. Büyük bilgisayar uzaklarda, gizli yeraltı kalesinin en alt katında gömülüydü. Ama şu anda duydukları onun sesiydi. Vulcan 3ün sesi...
Tüm dünya bir bilgisayarın yönetimindeydi. Çünkü insanlar kendilerini yönetmekten aciz olduklarını, savaş, açlık ve nüfus patlaması gibi belaların üstesinden gelemediklerini tekrar tekrar kanıtlamışlardı. Vulcan 3, insanların bu yetersizliklerini gid... tümünü göster
Kaçış YokRagle kurtulması gerektiğini biliyordu. Ama… bindiği taksi şehrin sınırlarını geçemiyordu… her nasılsa otobüs bileti kuyruğu hiç azalmıyordu… ve aslında acaba gerçekten otobüs var mıydı?
Umutsuz bir hareketle kasabadan ayrılmış ve yabancı bir eve sığınmıştı. Belki burada, bir anda muazzam bir entrikanın öznesi haline gelmiş olduğu yanılsamasını alt edebilirdi…
Sonra televizyonu açtı. Bir eğitim filmi vardı -Ragle Gumm’un nasıl teşhis edileceği hakkındaydı.
Kaçış YokRagle kurtulması gerektiğini biliyordu. Ama… bindiği taksi şehrin sınırlarını geçemiyordu… her nasılsa otobüs bileti kuyruğu hiç azalmıyordu… ve aslında acaba gerçekten otobüs var mıydı?
Umutsuz bir hareketle kasabadan ayrılmış ve yabancı b... tümünü göster
Rick Deckard, yatağının yanındaki uyarıcının otomatik sinyalinin yaydığı tatlı ve küçük bir elektrik akımı tarafından uyarıldı. Şaşkınca yataktan kalktı. Önceden uyarılmadan kendini uyanık bulması onu daima şaşırtırdı. Rengârenk pijamasıyla ayakta gerinirken, yatakta karısı Iran; gri ve donuk gözlerini aralayıp söylendi ve yeniden kapadı.
"Penfield'ını çok hafif kurmuşsun," dedi Rick. "Onu tekrar kurduğumda kolayca uyanabileceksin ve-"
Rick karısının yanına oturarak ona doğru eğildi ve yumuşakça anlatmaya çalıştı.: "Eğer akım gücünü gerektiğince yükseltirsen uyandığına memnun olursun. Tüm sorun bu. Şayet C'ye kurarsan sınırı aşmış olursun ve bu tıpkı bende olduğu gibi bilincin oluşmasını engeller."
Rick dünyayla barışık olduğu için kendi ayarı D'deydi. Karısının çıplak ve solgun omzuna yavaşça dokundu.
(Kitabın İçinden)
Rick Deckard, yatağının yanındaki uyarıcının otomatik sinyalinin yaydığı tatlı ve küçük bir elektrik akımı tarafından uyarıldı. Şaşkınca yataktan kalktı. Önceden uyarılmadan kendini uyanık bulması onu daima şaşırtırdı. Rengârenk pijamasıyla ayakta ge... tümünü göster
"…Autarque dehşet içinde Rizetté dönerek haykırdı:
– Hain!
– Hayır efendim, ben hain değilim. Asıl hain Widemos Raucherin’e ihanet eden ve onun ölümüne sebep olandır. Bunu siz kendi ağzınızla söylediniz. Öyle ki yalnız ben değil, ekipte bulunan herkes duydu. Ve artık tüm ekip sizin nasıl bir insan olduğunuzu anlamış bulunuyor…
– Ben sizin Autarque’nizim.
– Aynı zamanda gelmiş geçmiş hainlerin en büyüğü!
Autarque bir süre konuşmadı, sonra iradesinin en son kalıntılarını da kullanarak tehdit edici bir tonla:
– Bunlar doğru olsa bile ne çıkar? dedi. Bana bir şey yapamazsınız. Keşfedecek bir gezegenimiz daha var: Asilerin Gezegeni. O gezegenin koordinatlarını da yalnız ben biliyorum…"
"…Autarque dehşet içinde Rizetté dönerek haykırdı:
– Hain!
– Hayır efendim, ben hain değilim. Asıl hain Widemos Raucherin’e ihanet eden ve onun ölümüne sebep olandır. Bunu siz kendi ağzınızla söylediniz. Öyle ki yalnız ben değil, ekipte bu... tümünü göster
"Rahat, temiz hava gemisini ve esrarengiz boşluğu terk edeli haftalar geçmişti. Seyyareler Arası Boşluk Analiz Bürosuna raporunu verip hemen boşluğa dönmek istemişti, halbuki uzun zamandır ellerinden kurtulamamıştı. Çayını son damlasına kadar bir yudumda içtikten sonra masada oturan diğer adama:
— Beni daha fazla tutamazlar, hemen gitmeliyim, dedi.
Diğer adam da kararını vermişti, İlk mektuplarına hâlâ bir cevap gelmemişti. Bu adamı da elinden çıkarmak hâlâ işine gelmiyordu. Cebindeki ufak siyah aletle oynayarak cevap verdi:
— Vaziyet çok nazik, acele karar vermeğe gelmez.
— Bir seyyarenin imha edilmesi mevzuu bahis, Zühre halkına vaziyeti ilân etmeni istiyorum.
— Fakat bu imkânsız. Kargaşalığa sebebiyet veririz.
— Başında bunu yapacağına söz vermiştin,
— Evet, ama sonra kararımı değiştirmem icap etti.
— Boşluk Analiz Bürosunun adamı halâ gelmedi.
— Biliyorum. Krizi önlemek için hazırlık yapıyorlar. Bir, iki güne kadar gelirler,
— Yine mi bir iki gün! Daha hesaplarıma bile bakmadılar. Anlaşılan, kimse sözlerime inanmıyor. Size tekrar söylüyorum: Merih tahrip olacak!
"Rahat, temiz hava gemisini ve esrarengiz boşluğu terk edeli haftalar geçmişti. Seyyareler Arası Boşluk Analiz Bürosuna raporunu verip hemen boşluğa dönmek istemişti, halbuki uzun zamandır ellerinden kurtulamamıştı. Çayını son damlasına kadar bi... tümünü göster
Her şey, 1949 yazında Chicago'nun banliyölerinden birindeki güzel bir sokakta yürümekte olan Joseph Schwartz'ın, bir kaza sonucu zamanda yolculuk yaparak kendini G.Ç.827'de bulmasıyla başlar.
Her şey, 1949 yazında Chicago'nun banliyölerinden birindeki güzel bir sokakta yürümekte olan Joseph Schwartz'ın, bir kaza sonucu zamanda yolculuk yaparak kendini G.Ç.827'de bulmasıyla başlar.