Dünya olanları hatırlayıp silkelendikçe, yaşananları inkâr etmek istercesine inledikçe, saray aralıklarla sarsılıyordu. Duvarlardaki çatlaklardan sızan güneş ışınları havadaki tozları aydınlatıyordu. Duvarlar, zeminler ve tavanlar yanık izleriyle kaplıydı. Bir zamanların parıltılı, şaşaalı zeminleri, dökülmüş boyalar ve kararmış lekelerle doluydu. Çılgınlık onları da içine alıp dinmeden önce kaçıp kurtulmak istemiş gibi donakalan insan ve hayvanların yanmış kalıntıları isle kaplıydı. Her tarafta ölüler vardı; adamlar, kadınlar, çocuklar... O olağanüstü dinginlik yine bastırmadan önce birer canlı gibi atılıp koridorlar boyunca çakmış şimşeklerin amansız ateşlerinin cürümünden kaçarken yakalanan cesetler, sarayın taşları ile bütünleşmişti. Her biri birer başyapıt olan canlı, renkli duvar halıları ve tablolar ise duvarların yıkılmadığı yerlerde öylece asılı kalmış, adeta olanları inkâr edermişçesine etkilenmemişti. Aynı şekilde, fildişi ve altınla bezenmiş o şaheser mobilyalar da çökmeyen zeminlerde hasar görmeden duruyorlardı. Bu zihin bulandırıcı olay, sanki seçtiği belli bir hedefe odaklanmış, diğerleriyle ilgilenmemişti. Robert Jordanın onlarca dile çevrilen destansı Zaman Çarkı dizisinin ilk kitabı nihayet Türkçede.
Dünya olanları hatırlayıp silkelendikçe, yaşananları inkâr etmek istercesine inledikçe, saray aralıklarla sarsılıyordu. Duvarlardaki çatlaklardan sızan güneş ışınları havadaki tozları aydınlatıyordu. Duvarlar, zeminler ve tavanlar yanık izleriyle kap... tümünü göster
Sadece ilk kitap olarak değil de serinini tamamına bakmak gerekirse;
Okuduğum en iyi fantastik seri kesinlikle. Edebi açıdan muhakkak daha iyi eserler vardır fakat hikayenin akıcılığı, karakterlerin gelişimi ve sayısı, her bir karakterin sürükleyici hikayeleri sayesinde +10.000 sayfalık bir seri olmasına rağmen hiç sıkmadan okunabilmesini sağlıyor.
Dünyanın Gözü ise serinin ortalama kitaplarından.Beklentileri kesinlikle karşılıyor fakat geri kalan kitaplar okunduktan sonra biraz onların gölgesinde kaldığı da bir gerçek.
Sonuç olarak kitabın kalınlığına bakılmaksızın okunması gerektiği kanaatindeyim zira bir kez başlayınca mutlaka bitiriyorsunuz.
Sadece ilk kitap olarak değil de serinini tamamına bakmak gerekirse;
Okuduğum en iyi fantastik seri kesinlikle. Edebi açıdan muhakkak daha iyi eserler vardır fakat hikayenin akıcılığı, karakterlerin gelişimi ve sayısı, her bir karakterin sürükleyi... tümünü göster
'Yüzüklerin Efendisi' son yüzyılın en çok okunan yüz kitabı arasında en başta geliyor; bilimkurgu, fantezi, polisiye, best-seller ya da ana akım demeden, tüm edebiyat türleri arasında tartışmasız bir önderliğe sahip. Bir açıdan bakarsanız bir fantezi romanı, başka bir açıdan baktığınızda, insanlık durumu, sorumluluk, iktidar ve savaş üzerine bir roman. Bir yolculuk, bir büyüme öyküsü; fedakârlık ve dostluk üzerine, hırs ve ihanet üzerine bir roman.
'Yüzüklerin Efendisi' son yüzyılın en çok okunan yüz kitabı arasında en başta geliyor; bilimkurgu, fantezi, polisiye, best-seller ya da ana akım demeden, tüm edebiyat türleri arasında tartışmasız bir önderliğe sahip. Bir açıdan bakarsanız b... tümünü göster