Dualarımızda asla yalan yoktur. Kendimizi neden aldatalım? Zayıflığımızdan, âcizliğimizden ve çaresizliğimizden hiç utanmadan dua ederiz. Duanın dilini bilmeyenler aslında dünyanın da dilini bilmiyorlar demektir. Çünkü rüzgârların uğultusunu, dalgaların hışırtısını, kuşların cıvıltısını, suların şırıltısını duymayanlar; rengârenk kelebeklerin kanat çırpışlarını, al renkli lalelerin, masmavi menekşelerin sapsarı papatyaların açılışını görmeyenler, duayı nereden bilsinler? Duanın dilini bilmeyenler, hayatla aynı dili konuşamazlar!İşte tevhidin bütün boyutları ve incelikleri ile anlaşılması için, OL DEDİ OLDUnun açılımı gerekiyor. Bunun için bilimin sağlam basamaklarından yukarıya, tepeye; ta üst düzeye çıkarak, Evreni oradan hem seyre dalacağız ve hem de dualarımıza oradan bilinçle devam edeceğiz!
Dualarımızda asla yalan yoktur. Kendimizi neden aldatalım? Zayıflığımızdan, âcizliğimizden ve çaresizliğimizden hiç utanmadan dua ederiz. Duanın dilini bilmeyenler aslında dünyanın da dilini bilmiyorlar demektir. Çünkü rüzgârların uğultusunu, dalgala... tümünü göster
Dualarımızda asla yalan yoktur. Kendimizi neden aldatalım? Zayıflığımızdan, âcizliğimizden ve çaresizliğimizden hiç utanmadan dua ederiz. Duanın dilini bilmeyenler aslında dünyanın da dilini bilmiyorlar demektir. Çünkü rüzgârların uğultusunu, dalgaların hışırtısını, kuşların cıvıltısını, suların şırıltısını duymayanlar; rengârenk kelebeklerin kanat çırpışlarını, al renkli lalelerin, masmavi menekşelerin sapsarı papatyaların açılışını görmeyenler, duayı nereden bilsinler? Duanın dilini bilmeyenler, hayatla aynı dili konuşamazlar!İşte tevhidin bütün boyutları ve incelikleri ile anlaşılması için, OL DEDİ OLDUnun açılımı gerekiyor. Bunun için bilimin sağlam basamaklarından yukarıya, tepeye; ta üst düzeye çıkarak, Evreni oradan hem seyre dalacağız ve hem de dualarımıza oradan bilinçle devam edeceğiz!
Dualarımızda asla yalan yoktur. Kendimizi neden aldatalım? Zayıflığımızdan, âcizliğimizden ve çaresizliğimizden hiç utanmadan dua ederiz. Duanın dilini bilmeyenler aslında dünyanın da dilini bilmiyorlar demektir. Çünkü rüzgârların uğultusunu, dalgala... tümünü göster
Evrenin tamamını oluşturan atomik düzeydeki parçacıkların her biri ve bunlar arasında varolan olağanüstü derecedeki sıkı ilişkiler, matematik prensiplere dayalı dantel gibi örülmüş düzenlemelerin, yasalaşmış örnekleri ile doludur. Bu öylesine ahenkli, öylesine muhteşem ve öylesine harika bir sistemdir ki; burada şans ya da tesadüflere, olasılık ya da olanaklara, seçenek ya da rastlantılara yer yoktur. Her mekan ve zaman boyutunda olması gereken neyse, o olur. Her şey ve her olay kendi yerinde; nerede ve nasıl bulunması ve oluşması gerekiyorsa, oradadır ve o zamandadır. Talih, rastlantı, şans, zar ve fal oyunları, evrensel bütünlük içinde yer almaz. Olayların kendi doğal seyri içindeki akımı, üstün bir planlamanın bilimsel örnekleriyle doludur. Orada, yani evrende, bir yaprak bile kendiliğinden kıpırdamaz. Bu insanın ancak uzun ve derin bir iç serüvenle kavrayabileceği, şaşkınlık verici bir olaydır. Belki de bunun için Son Basamak bir hayret ve hayranlık vadisidir...
Evrenin tamamını oluşturan atomik düzeydeki parçacıkların her biri ve bunlar arasında varolan olağanüstü derecedeki sıkı ilişkiler, matematik prensiplere dayalı dantel gibi örülmüş düzenlemelerin, yasalaşmış örnekleri ile doludur. Bu öylesine ahenkli... tümünü göster
Evrenin tamamını oluşturan atomik düzeydeki parçacıkların her biri ve bunlar arasında varolan olağanüstü derecedeki sıkı ilişkiler, matematik prensiplere dayalı dantel gibi örülmüş düzenlemelerin, yasalaşmış örnekleri ile doludur. Bu öylesine ahenkli, öylesine muhteşem ve öylesine harika bir sistemdir ki; burada şans ya da tesadüflere, olasılık ya da olanaklara, seçenek ya da rastlantılara yer yoktur. Her mekan ve zaman boyutunda olması gereken neyse, o olur. Her şey ve her olay kendi yerinde; nerede ve nasıl bulunması ve oluşması gerekiyorsa, oradadır ve o zamandadır. Talih, rastlantı, şans, zar ve fal oyunları, evrensel bütünlük içinde yer almaz. Olayların kendi doğal seyri içindeki akımı, üstün bir planlamanın bilimsel örnekleriyle doludur. Orada, yani evrende, bir yaprak bile kendiliğinden kıpırdamaz. Bu insanın ancak uzun ve derin bir iç serüvenle kavrayabileceği, şaşkınlık verici bir olaydır. Belki de bunun için Son Basamak bir hayret ve hayranlık vadisidir...
Evrenin tamamını oluşturan atomik düzeydeki parçacıkların her biri ve bunlar arasında varolan olağanüstü derecedeki sıkı ilişkiler, matematik prensiplere dayalı dantel gibi örülmüş düzenlemelerin, yasalaşmış örnekleri ile doludur. Bu öylesine ahenkli... tümünü göster
Evren sahnesinin perdesi açıldığından bu yana varız. Hem izleyicisi hem de oyuncusu olduğumuz bu sahnede bizden önce olanlar ve bizden sonra olacaklar üzerine pek çok teori ortaya atıldı. Taşkın Tuna bilimin ışığında evrenin serüvenini ele alırken, bizi keyifli olduğu kadar düşündürücü bir yolculuğa çıkarıyor. Uzay-zaman kavramı, kara delikler, atomun derinlikleri ve daha pek çok konu bu kez inanç felsefesinin ve İslâmın ışığıyla aydınlanıyor. Bu kitabı, âyetleri doğrulamak için değil, bilimin gerçeklerini İslâmın bakışı ile değerlendirmek üzere kaleme aldığını önemle vurguluyor Tuna.Evrenin doğumunu açıklayan Big Bang teorisinin ayrıntılarıyla incelendiği çalışmada; elektronun hareketinden yıldızların oluşumuna, kuasarlardan bir bitkinin damarlarında yürüyen özsuya kadar sayısız bilgi arasında bir yolculuğa çıkıyoruz. 14 milyar yıl öncesinden günümüze kadar uzanan, roman tadında bir yolculuk...Bilimsel gerçeklere, inanılır gözlemlere, test edilmiş bulgulara dayanarak güvenilir delillerle, doğruluğu tartışmasız denklemlerle kanıtlanan ve tüm bilim çevrelerince desteklenen ve ispatlanan yaratılış mucizesinin öyküsü...Taşkın Tuna, evrenimize ve insanlık maceramıza hayret dolu bir bakış atarken, bizlere de hayret etmeyi öğretiyor. Hayretten yoksun olan, yazık ki maceramızı anlamayacak!..
Evren sahnesinin perdesi açıldığından bu yana varız. Hem izleyicisi hem de oyuncusu olduğumuz bu sahnede bizden önce olanlar ve bizden sonra olacaklar üzerine pek çok teori ortaya atıldı. Taşkın Tuna bilimin ışığında evrenin serüvenini ele alırken, b... tümünü göster
Evren sahnesinin perdesi açıldığından bu yana varız. Hem izleyicisi hem de oyuncusu olduğumuz bu sahnede bizden önce olanlar ve bizden sonra olacaklar üzerine pek çok teori ortaya atıldı. Taşkın Tuna bilimin ışığında evrenin serüvenini ele alırken, bizi keyifli olduğu kadar düşündürücü bir yolculuğa çıkarıyor. Uzay-zaman kavramı, kara delikler, atomun derinlikleri ve daha pek çok konu bu kez inanç felsefesinin ve İslâmın ışığıyla aydınlanıyor. Bu kitabı, âyetleri doğrulamak için değil, bilimin gerçeklerini İslâmın bakışı ile değerlendirmek üzere kaleme aldığını önemle vurguluyor Tuna.Evrenin doğumunu açıklayan Big Bang teorisinin ayrıntılarıyla incelendiği çalışmada; elektronun hareketinden yıldızların oluşumuna, kuasarlardan bir bitkinin damarlarında yürüyen özsuya kadar sayısız bilgi arasında bir yolculuğa çıkıyoruz. 14 milyar yıl öncesinden günümüze kadar uzanan, roman tadında bir yolculuk...Bilimsel gerçeklere, inanılır gözlemlere, test edilmiş bulgulara dayanarak güvenilir delillerle, doğruluğu tartışmasız denklemlerle kanıtlanan ve tüm bilim çevrelerince desteklenen ve ispatlanan yaratılış mucizesinin öyküsü...Taşkın Tuna, evrenimize ve insanlık maceramıza hayret dolu bir bakış atarken, bizlere de hayret etmeyi öğretiyor. Hayretten yoksun olan, yazık ki maceramızı anlamayacak!..
Evren sahnesinin perdesi açıldığından bu yana varız. Hem izleyicisi hem de oyuncusu olduğumuz bu sahnede bizden önce olanlar ve bizden sonra olacaklar üzerine pek çok teori ortaya atıldı. Taşkın Tuna bilimin ışığında evrenin serüvenini ele alırken, b... tümünü göster
volkan_teka şu anda kitap okumuyor.