Hayalet: Benim Adım Grimalkin
Bana İnanmayı Öğren: Benim Adım Grimalkin
İngiliz yazar Joseph Delaneyin, milyonlarca okuru peşinden sürükleyen Wardstone Günlükleri, Katil Cadı Grimalkinin Şeytanın hizmetkârlarına karşı giriştiği amansız mücadelenin konu edildiği dokuzuncu kitapla devam ediyor.
Hayaletler, cadılar, hortlaklar, şeytani yaratıklar, karanlık ve dehşet… Tüyler ürperten bir efsanenin kapılarını aralayan Wardstone Günlükleri, korkunun soğuk gölgesini ensenizde hissettirmeye devam ediyor.
Serüvenin bir önceki halkasında, Şeytana karşı giriştikleri amansız mücadelede Hayalet, Tom ve Grimalkin güç birliği yaparak Şeytanı çivilemeyi başarmış, kafasını bedeninden ayırmışlardı. Tom, Şeytanı sonsuza kadar yok etmenin yollarını ararken Grimalkin de Şeytanın başını, Karanlıkın hizmetkârlarının eline geçmemesi için çalışacak. Çünkü, baş ve beden tekrar birleştirilebilirse Şeytan tekrar vücut bulacak.
Görev ölümcül… Karanlıkın en güçlü hizmetkârları ve sadece Grimalkini yenmek için yarattıkları korşak, Grimalkinin peşinde. Ancak "Katil Cadı" unvanına sahip olmak da o kadar basit değil. Yardımcısı Thorne ile birlikte bu ölüm-kalım mücadelesinden galip çıkmak zorunda!
Dünya çapında elde ettiği büyük satış başarısı ile çağdaş fantastik ve korku edebiyatının klasikleri arasında gösterilmeye başlayan ve film yapımcılarının dikkatlerini çekerek ödüllü Rus yönetmen Sergey Bodrov tarafından Seventh Son adıyla sinemaya uyarlanan Wardstone Günlüklerinden kanınızı donduracak yepyeni bir hikâye daha: Benim Adım Grimalkin.
"Heyecanlı, merak uyandıran, dehşet verici..."
The Times
Hayalet: Benim Adım Grimalkin
Bana İnanmayı Öğren: Benim Adım Grimalkin
İngiliz yazar Joseph Delaneyin, milyonlarca okuru peşinden sürükleyen Wardstone Günlükleri, Katil Cadı Grimalkinin Şeytanın hizmetkârlarına karşı giriştiği amansız mücadel... tümünü göster
Hayalet: Benim Adım Grimalkin
Bana İnanmayı Öğren: Benim Adım Grimalkin
İngiliz yazar Joseph Delaneyin, milyonlarca okuru peşinden sürükleyen Wardstone Günlükleri, Katil Cadı Grimalkinin Şeytanın hizmetkârlarına karşı giriştiği amansız mücadelenin konu edildiği dokuzuncu kitapla devam ediyor.
Hayaletler, cadılar, hortlaklar, şeytani yaratıklar, karanlık ve dehşet… Tüyler ürperten bir efsanenin kapılarını aralayan Wardstone Günlükleri, korkunun soğuk gölgesini ensenizde hissettirmeye devam ediyor.
Serüvenin bir önceki halkasında, Şeytana karşı giriştikleri amansız mücadelede Hayalet, Tom ve Grimalkin güç birliği yaparak Şeytanı çivilemeyi başarmış, kafasını bedeninden ayırmışlardı. Tom, Şeytanı sonsuza kadar yok etmenin yollarını ararken Grimalkin de Şeytanın başını, Karanlıkın hizmetkârlarının eline geçmemesi için çalışacak. Çünkü, baş ve beden tekrar birleştirilebilirse Şeytan tekrar vücut bulacak.
Görev ölümcül… Karanlıkın en güçlü hizmetkârları ve sadece Grimalkini yenmek için yarattıkları korşak, Grimalkinin peşinde. Ancak "Katil Cadı" unvanına sahip olmak da o kadar basit değil. Yardımcısı Thorne ile birlikte bu ölüm-kalım mücadelesinden galip çıkmak zorunda!
Dünya çapında elde ettiği büyük satış başarısı ile çağdaş fantastik ve korku edebiyatının klasikleri arasında gösterilmeye başlayan ve film yapımcılarının dikkatlerini çekerek ödüllü Rus yönetmen Sergey Bodrov tarafından Seventh Son adıyla sinemaya uyarlanan Wardstone Günlüklerinden kanınızı donduracak yepyeni bir hikâye daha: Benim Adım Grimalkin.
"Heyecanlı, merak uyandıran, dehşet verici..."
The Times
Hayalet: Benim Adım Grimalkin
Bana İnanmayı Öğren: Benim Adım Grimalkin
İngiliz yazar Joseph Delaneyin, milyonlarca okuru peşinden sürükleyen Wardstone Günlükleri, Katil Cadı Grimalkinin Şeytanın hizmetkârlarına karşı giriştiği amansız mücadel... tümünü göster
İstanbul'un tarihsel dokusunda geçen gizemli ve eğlenceli bir dedektiflik öyküsü!
Her şey, gazetedeki "Dedektif Yardımcısı Aranıyor" ilanıyla başlar. Mustafa yaz tatili süresince, babasının eski polis arkadaşı Ömer Hepçözer'in dedektiflik bürosunda çalışacaktır. İstanbul'un önemli mimari anıtlarına acayip bir şeyler olması, ikiliyi önce çaresiz bırakır. Hırsızların akıl almaz planı, kentin tarihsel dokusunu tehdit ederken, ikili kolları sıvar. Elif ve teyzesinin de yardımıyla araştırmaları derinleştikçe, şaşırtıcı gerçekler gün yüzüne çıkacaktır...
Çocuk edebiyatına polisiyenin tadını katan romanlarıyla çok sevilen Gülsevin Kıral, dedektiflik maceralarına bir yenisini ekliyor. Gizli Formül Hangi Zarfta! ve Berber Pire, Tellal Deve adlı kitaplarıyla tanınan yazar, zekice kurguladığı yeni romanında, on bir yaşındaki Mustafa'nın akıl almaz, "sıradışı" bir davanın çözülmesine yardımcı olmasını konu ediyor. Yalın dili ve güldüren anlatımıyla çocukların severek okuduğu yazar, İstanbul'un tarihsel yapılarının özneleştiği, ilginç karakterler ve gizemli izlerle dolu bir kovalamacayı anlatıyor. İstanbul, tarihsel miras, araştırma, dayanışma gibi önemli temalarıyla güçlenen kitap, ipucu peşinden koşmayı seven, komik maceralardan hoşlanan okuyucular için birebir.
İstanbul'un tarihsel dokusunda geçen gizemli ve eğlenceli bir dedektiflik öyküsü!
Her şey, gazetedeki "Dedektif Yardımcısı Aranıyor" ilanıyla başlar. Mustafa yaz tatili süresince, babasının eski polis arkadaşı Ömer Hepçözer'i... tümünü göster
Bir gün taylarla epeyce itişip kakıştıktan sonra, annem şikâyetçi bir sesle beni yanına çağırdı.
''Şimdi sana söyleyeceklerime dikkatle kulak vermeni istiyorum,'' dedi.
''Burada yaşayan tayların hepsi çok iyi, ama araba atı onlar. Bu yüzden de iyi terbiye edilmemişler. Oysa sen çok soylu bir aileden geliyorsun ve iyi terbiye gördün. Senin babanın buralarda çok iyi bir ismi vardı. Büyükbaban iki kez Newmarket Kupası'nı almıştı. Büyükannen ise benim tanıdığım en iyi huylu attı. Aynca beni de hiç çifte atarken ya da birini ısırırken görmedin, sanırım. "Büyüyünce nazik ve iyi biri olman ve asla yanlış şeyler öğrenmemeni diliyorum. îşini yaparken iyi niyetli ol. Tırısta giderken ayağını kaldır ve oyun oynarken bile sakın kimseye çifte atma, kimseyi ısırma.''
Annemin Öğüdünü hiç unutmadım.
(Tanıtım Bülteninden)
******
Her biri okuduğum en güzel kitap dedirtecek güzellikte klasikler... 9-14 yaş grubu için özel olarak hazırlanan ve özenli baskıları ile benzerlerinden farklı olan bu klasikler hem okuma alışkanlığının yerleşmesi, hem de hayal dünyasının gelişmesi için çok önemli...
************
İyice anımsayabildiğim ilk yer, berrak gölün kenarındaki geniş güzel çayırdır. Sulara eğilmiş olan ağaçlar gölü gölgelendirirlerdi. Gölün öbür kıyısında ise sazlar ve nilüferler vardı. Çitin bir yanından bakınca sürülmüş tarlaları görüyorduk. Çitin diğer tarafından ise sahibimizin yolun kenarındaki evinin bahçe kapısı görünüyordu. Tepede çağ ağaçları vardı. Küçükken ot yiyemediğim için annemin sütüyle karnımı doyuruyordum. Gündüzleri annemin yanında koşuyordum. Geceleri de ona sokulup yatıyordum. Hava sıcak olduğu zamanlar ağaçların gölgelendirdiği göl kıyısına iniyorduk. Hava soğuduğu zaman da ağaçların yakınında sıcak, güzel bir ahırımız vardı. (Kitaptan)
******
Bir gün taylarla epeyce itişip kakıştıktan sonra, annem şikâyetçi bir sesle beni yanına çağırdı.
''Şimdi sana söyleyeceklerime dikkatle kulak vermeni istiyorum,'' dedi.
''Burada yaşayan tayların hepsi çok iyi, ama arab... tümünü göster
2 Şubat 1873 günü, Gezgin adlı yelkenli 43 derece 57 dakika güney enleminde ve 165 derece 19 dakika doğu boylamında bulunuyordu. San Fransiscoda, güney denizlerinde balık avlamak üzere denize indirilen bu dört yüz tonilatonluk yelkenli gemi, Kaliforniyalı bir zenginindi ve birkaç yıldır, kaptan Hull adında bir gemicinin yönetimindeydi.Kaliforniyalı zenginin daha birçok balıkçı gemisi vardı ve her yıl bu filoyu Bering boğazının ötesine, ta kuzey denizlerine gönderdiği gibi, Tasmanya ve Horn burnu dolaylarına, hatta Güney Kutbu yakınlarına kadar da gönderirdi. Gemileri arasında belki en küçüklerinden ama en iyilerinden biri, Gezgin yelkenlisiydi.Kaptan Hullun buyruğunda beş gemici ile bir miço çalışıyordu. Gerçi balina avcılığı için bu azdı ancak gemi sahibi Bay Vedon, San Fransiskodan, ancak yelkenliyi götürebilecek sayıda tayfanın gemiye bindirilmesini çıkarlarına daha uygun buluyordu. Öyle ya, Yeni Zellandada zıpkıncıdan bol ne vardı? Mevsimliğine gemiye alınır, balina avanda çalıştırılırlardı. Sonra da, mevsim sona erdiğinde, zıpkıncıların parası verilip, gene Yeni Zellandaya bırakılırlardı. Bir dahaki mevsime kadar.
******
2 Şubat 1873 tarihinde, Greenwich meridyenine göre, Pilgrim adındaki gemi 43, derece, 57 güney enlemiyle 165 derece 19 boylamının kesiştiği noktada bulunmaktaydı. Dört yüz tonluk bu gemi, Kaliforniyalı armatör Ceymis V. Vildına aitti. Kaptan Halın yönetinde güney denizlerinde avlanmaya çıkmıştı. Gemide Kaptan Haldan başka dört kayfa vardı....
******
2 Şubat 1873 günü, Gezgin adlı yelkenli 43 derece 57 dakika güney enleminde ve 165 derece 19 dakika doğu boylamında bulunuyordu. San Fransiscoda, güney denizlerinde balık avlamak üzere denize indirilen bu dört yüz tonilatonluk yelkenli gemi, Kaliforn... tümünü göster
y.tirmik şu anda kitap okumuyor.