twitter @solsoledo
twitter @solsoledo
Mutlak tutkusuyla yarışırcasına, dünyanın dört bir yanında, kendini serüvenden serüvene atan HEMINGWAY, fırtınalarla dolu yaşamına yön veren karakterini, bir bakıma bu romanıyla özetlemiş gibidir. Büyük yazar, sert, acımasız fakat bir o kadar dokunaklı bir yazgıyı, yaşlı bir balıkçının okyanusta geçen birkaç günüyle özdeşleyerek, yalın, yoğun ve çarpıcı bir başyapıt koymuştur ortaya. İlk yayımlandığından bu yana, bütün ülkelerde artan bir ilgiyle okunan Yaşlı Adam ve Deniz, yazarın Nobel Ödülü kazanmasında birinci etken sayılmaktadır. Roman filme de alınmış, ünlü aktör Spencer Tracy’nin oyunuyla dünya sinemalarında olay yaratmıştır.
Yaşlı Adam ve Deniz, HEMINGWAY’in en ölümsüz eserlerinden biridir. Yaşlı bir Kübalı balıkçının açık denizde Gulf Stream’e kapılmış olarak dev bir kılıçbalığıyla olan can yakıcı mücadelesini son derece sade ve kuvvetli kelimelerle anlatır. Bu hikayesiyle Hemingway, yenilgiye karşı cesaret, kayba karşı şahsi başarı temasını kendine has modern üslubuyla yeni baştan heykelleştirmiştir.
Mutlak tutkusuyla yarışırcasına, dünyanın dört bir yanında, kendini serüvenden serüvene atan HEMINGWAY, fırtınalarla dolu yaşamına yön veren karakterini, bir bakıma bu romanıyla özetlemiş gibidir. Büyük yazar, sert, acımasız fakat bir o kadar dokunak... tümünü göster
İyi akşamlar, Londra. Saat dokuz. Burası 275 ila 285 orda dalgadan yayın yapan Kader'in Sesi... Bugün Beş Kasım Bin Dokuz Yüz Doksan Yedi..
Brixton ve Sretham bölgelerinin bugün itibariyle karantinaya alındığı Londra halkına dduyuruldu. Sağlık ve emniyet nedenleri ile bu bölgelerden uzak durulması tavsiye ediliyor...
Polis, bu sabah Birmingham bölgesinde on yedi eve düzenlediği br dizi baskınla büyük bir terörist şebekesini açığa çıkardı. Sekizi kadın yirmi kişi göz altına alındı...
Hava az bulutlu ve açık.00: 07'de başlayacak olan sağanak,01: 30' a dek sürecek...
İyi akşamlar.
Ttaliter bir dünyada kaybolan kimlik ve özgürlüğün öyküsünü anlatan V FOR VENDETTA, umutsuzluğun ve baskıcı bit yönetimin güncesi.
Açık bir gerçekliğin ve zekanın eseri olan V FOR VENDETTA, bir çizgi romanın olmak isteyeceği her şey.
Yaşasın İngiltere.
İyi akşamlar, Londra. Saat dokuz. Burası 275 ila 285 orda dalgadan yayın yapan Kader'in Sesi... Bugün Beş Kasım Bin Dokuz Yüz Doksan Yedi..
Brixton ve Sretham bölgelerinin bugün itibariyle karantinaya alındığı Londra halkına dduyuruldu. Sağlı... tümünü göster
Hiç uykum yok. Hiç uyuyamıyorum. Domuz gibi içiyorum. Ama gözlerimi kapalı bile tutamıyorum. Sabaha beş saat var. Annemi düşünüyorum. Nerededir şimdi? Aynada kendime bakıyorum bazen. Ve tek kelime etmesem bile vücudum yaşadıklarımı, hayattan ne anladığımı anlatmaya yetiyor. Sağ omuzuma kendi çizdiğim kelebek, beğenmediğim için üzerine attığım çarpı işareti ve altında aynı kelebeğin bir Japon tarafından çok daha iyi işlenmişi. Sol dirseğimin iki parmak yukarısındaki kurşun yarası. Bileklerimdeki otuz dört dikiş. Medeniyeti bir aralar, herkes gibi yaladığımı kanıtlayan apandisit ameliyatımın izi. Ve sırtımı kaplayan, Tanrı'nın yüzü. Bilmiyorum... Hızlı yaşadım. Ama genç ölmekten çok, hızlı yaşlandım! Ama hayattayım.
Hiç uykum yok. Hiç uyuyamıyorum. Domuz gibi içiyorum. Ama gözlerimi kapalı bile tutamıyorum. Sabaha beş saat var. Annemi düşünüyorum. Nerededir şimdi? Aynada kendime bakıyorum bazen. Ve tek kelime etmesem bile vücudum yaşadıklarımı, hayattan ne anlad... tümünü göster
Sineklerin Tanrısı başlangıçta, ıssız bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlatan, küçükler için yazılmış bir öykü, R.M. Ballantyne'ın Mercan Adası'nın çağdaş bir uygulaması sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, okuyucunun bu sanısını pekiştirmek istercesine, Sineklerin Tanrısı'nın başlıca iki kişisine Mercan Adası'ndaki çocuklardan aldığı Ralph ve Jack adlarını verir. Mercan Adası'nda Ballantyne, oldukça duygusal ve biraz da bön bir iyimserlikle, gemileri battıktan sonra Pasifik Okyanusunda ıssız bir adaya sığınan üç İngiliz gencinin, Büyük Britanya uygarlığının oldukça başarılı bir küçük örneğini nasıl yeniden kurduklarını anlatır. Golding'in Sineklerin Tanrısı'nda da bir mercan adası ve İngiliz çocuklar vardır. Ama altı ile on iki yaş arasında olan bu çocuklar, gelecekteki atom savaşı sırasında, güvenilir bir yere götürülmek üzere bindikleri uçak bir saldırıya uğradığı için bu mercan adasına düşmüşlerdir. Ve bu mercan adasında olup bitenler, Ballantyne'ın romanında olup bitenlere hiç mi hiç benzememektedir...
Sineklerin Tanrısı başlangıçta, ıssız bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlatan, küçükler için yazılmış bir öykü, R.M. Ballantyne'ın Mercan Adası'nın çağdaş bir uygulaması sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, o... tümünü göster
Yoğun ve sürükleyici olan yeni bir düşünce romanı sunuyoruz: Nietzsche Ağladığında. Edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren müthiş bir örnek... Sahne Psikanalizin doğumu arifesindeki 19. yüzyıl Viyanası. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk. Aktörler Nietzsche: Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı bir filozof. Yalnızlığı seçmiş. Acılarıyla barışmış. İhaneti tatmış. Tek sahip olduğu şey, valizi ve kafasında tasarladığı kitaplar. Karısı, toplumsal görevleri ve vatanı yok. İnzivayı seviyor. Tanrıyı öldürmüş. Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır, diyor. Daha sonra kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz? diyecek. Ümitsiz. Breuer: Efsanevi bir teşhis dehası. Ümitsizlerin kapısını çaldığı doktor. Psikanalizin ilk kurucularından. Kırkında, bütün Avrupalı sanatçı ve düşünürlerin doktoru olmayı başarmış. Güzel bir karısı ve beş çocuğu var. Zengin. Saygın. Hayatı boyunca ama pozisyonunda yaşamış biri. Freud: Breuer'in arkadaşı. Henüz genç. Geleceği parlak. Şimdi yoksul. Salome: Erkeklerin başını döndüren kadın. Çekici. Özgür. Evliliğe inanmıyor. Bazan aynı anda birçok erkekle beraber oluyor. Sanatçıları ve düşünürleri tercih ediyor. Kırbacı var. Konu: Ümitsizlik. Bir gün, erkeklerin başını döndüren kadın, Salome, Nietzsche'den habersiz Breuer'e gelir. Avrupa'nın kültürel geleceği tehlikede, Nietzsche ümitsiz. Ona yardım edin, der. Breuer Salome'yi tekrar görebilmek umuduyla peki der. Ve varoluşun kader, inanç, hakikat, huzur, mutluluk, acı, özgürlük, irade... ve neden, nasıl gibi en önemli duraklarından geçen bir yolculuk başlar... Kendisiyle ve hayatla yüz yüze gelmekten çekinmeyenlere...
Yoğun ve sürükleyici olan yeni bir düşünce romanı sunuyoruz: Nietzsche Ağladığında. Edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren müthiş bir örnek... Sahne Psikanalizin doğumu arifesindeki 19. yüzyıl Viyanası. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk. Aktörler N... tümünü göster
yağmur sülemiş şu anda kitap okumuyor.