Osmanlı İmparatorluğu, modern gelişmelere kendisini kapatmış bir yapı olarak tahayyül edilse de, tarihin akışına esnek davranarak uyum sağlamaya çalışan realist bir devletti aslında. Sadece devlet yapısında değil, içinde barındırdığı cemaatlerde de zamana ayak uydurma çabasının ne kadar canlı olduğunu görebiliriz. Usta tarihçi İlber Ortaylının, Batılılaşma Yolunda adlı yapıtı, Osmanlı kurum ve cemaatlerinin modernleşme çabalarını irdeleyen çalışmalarını bir araya getirerek, rengârenk bir Osmanlı tablosu resmediyor.
Osmanlı İmparatorluğu, modern gelişmelere kendisini kapatmış bir yapı olarak tahayyül edilse de, tarihin akışına esnek davranarak uyum sağlamaya çalışan realist bir devletti aslında. Sadece devlet yapısında değil, içinde barındırdığı cemaatlerde de z... tümünü göster
Bazı tarihçilerimiz vardır, diyorlar ki mesela, Osmanlılar Arapça kullanmış, Farsça kullanmış. Hâlbuki Osmanlının Arapça bileni, bugün bizim İngilizce bilenimiz kadardır.Bize Türkiye ismini 12. asırda İtalyanlar koymuştur. Ülkenin çoğunluk halkı Türk olduğu için bize Türkiye, Türkü Mania gibi isimler koymuşlar. Ama biz kendimize ısrarla Rum, Romen demeye devam ettik. Çünkü bu Roma imparatorluğunun bir devamıdır. İstanbulu fetheden Fatih de kendisini Kaiser-i Rum (Doğu Roma İmparatoru) ilan etmiştir. Ama bununla beraber tabii ki o da Türktür.Sultan Abdülazizin öldürüldüğü kanısındayım. Çünkü Sultan Abdülaziz bir kere çok dindar. Dindar adamlar kolay intihar etmiyorlar. Abdülaziz yaşamayı seven biri...Vahdeddin ve Atatürk karşı karşıya gelmişlerdir. Ama dost oldukları zaman da vardır. Kim ne derse desin son padişah hazineyi soyup gitmedi. Gittiği yerlerde de Türkiye devleti aleyhinde faaliyette bulunmadı, söz söylemedi.Din ile devletin ayrılması Yahudi ve Müslümanlıkta imkânsızdır. Çünkü her iki dinde de din insanların yirmi dört saatini ayarlar. Sadece devletle olan ilişkilerini değil özel hayatlarını, nasıl yiyip içeceklerini, nasıl temizleneceklerini, karı-koca arasındaki ilişkiyi ve tabii ki devletle olan ilişkiyi ayarlar.Ülkemizin değil dünyanın en önemli tarihçilerinden İlber Ortaylı Tarihin İzinde dolaşıyor, kafa kurcalayan sorulara cevaplar veriyor ve ezberleri bozuyor.
Bazı tarihçilerimiz vardır, diyorlar ki mesela, Osmanlılar Arapça kullanmış, Farsça kullanmış. Hâlbuki Osmanlının Arapça bileni, bugün bizim İngilizce bilenimiz kadardır.Bize Türkiye ismini 12. asırda İtalyanlar koymuştur. Ülkenin çoğunluk halkı Türk... tümünü göster
-Biz hepimiz kendimize göre birer Enver Paşayız. Elimize fırsat geçse nice Enver Paşalıklar yaparız. Onun için birinci harbin komutanlarının aceleciliğini ve hayalciliğini hak vermesek de anlamak lazım.-Dünyada hiçbir doğru dürüst devlet yoktur ki dini kontrol etmesin. Bunun demokratik gelişmemişlik düzeyiyle de ilgisi yoktur. Büyük dinlerin yapısı ve ananesi böyledir -Fatih doğu ve batı dillerine hakimdi. Kanuni bir kuyumcu, IV. Murad ressam ve müzisyen, II. Abdülhamid usta bir marangozdu. Abdülaziz şark ve garp musikisinde eserler bestelemişti.Türkiyeli ismi tercüme edilemez, içeriği bakımından bu kelimeyi teklif edenlerin de amacını zaten karşılamaz. Başka bir kimlik kullanmak isteyenler bunu ifade edebilirler. Ama bunun için ülke yurttaşlığının ve kimliğin adını değiştirmelerine lüzum yoktur, hakları olduğunu da zannetmiyoruz. Tarihçi İlber Ortaylı sıra dışı analizlerine ve güçlü yorumlarına devam ediyor. Kendisine has bakış açısıyla geçmişi Tarihin Işığında ustaca değerlendiriyor.
-Biz hepimiz kendimize göre birer Enver Paşayız. Elimize fırsat geçse nice Enver Paşalıklar yaparız. Onun için birinci harbin komutanlarının aceleciliğini ve hayalciliğini hak vermesek de anlamak lazım.-Dünyada hiçbir doğru dürüst devlet yoktur ki di... tümünü göster
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikler, Tutunamayanlar'ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, yapıttaki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır. Küçük burjuva dünyasını zekice alaya alan Atay saldırısını, tutunanların anlamayacağı, red edeceği türden bir romanla yapar. Tutunamayanlar, 1970 TRT Roman Ödülünü kazanmıştı.
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikle... tümünü göster
yasinerbas şu anda kitap okumuyor.