Mazlum, her dinde, her inanış tarzında bulunabilir. Hatta hiçbir şeye inanmayan insanda, insan şöyle dursun, hayvanda bile... Mazlum, kendi haline göre değil, zulmediciye nisbetle sıfatlanandır N.F.K. İşte, Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar, bu ölçüye uyan, her millet ve her cinsten mazlumun bir araya toplandığı, dünya edebiyat tarihinde örneği pek bulunmayan eser... Büyük Yunan Filozofu Sokratesten başlayarak, İsa dininin mazlumları, İslâmın ilk kurbanları, Peygamber torunu iki şehit Hazreti Hasan ve Hüseyin, Haccacın zulümleri, İmam-ı Azam ve diğer mezhep imamları, Mansur, Jan Dark, Cem Sultan, San Bartelomi Kurbanları, Genç Osman, Jan Kalas, Büyük Fransız İhtilali kurbanları, Dreyfus ve İttihat Terakki cinayetleri... Hak olan inanış sahibi mazlumların aynı zamanda Şehit ve öz nefsleriyle erişilmez bir makam sahibi olduğunun altını hassasiyetle çizen Necip Fazıl, esere ait bütün kıymet hükümlerini, her türlü değer ölçüsünün, bekçisiz ve koruyucusuz, uçup gittiği manevî bir yangın yeri arsasında rüzgara salıveriyorum dediği Takdim yazısında, bu hüzünlü satırların devamını şöyle getirir: Tarihî zulüm ve mazlumluk dâvasına büyük bir giriş diye kabul edebileceğiniz bu eserin, aynı çapta bir de çıkış noktası olmalıydı. Belki bir gün o da olur. Ama bazı zaman ve mekanlarda öyle sokaklar görülmüştür ki, girseniz de, tam içine dalacağınız evin önüne gelince geriye dönmek zorunda kalırsınız. Ve mazlum, bahsettikleriniz midir, siz misiniz, ayırt edemezsiniz.
Mazlum, her dinde, her inanış tarzında bulunabilir. Hatta hiçbir şeye inanmayan insanda, insan şöyle dursun, hayvanda bile... Mazlum, kendi haline göre değil, zulmediciye nisbetle sıfatlanandır N.F.K. İşte, Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar, bu ölçüye uy... tümünü göster
Eserimi... Her yıldızla her yıldız arası yollar ve yönler kadar çok ve dolaşık... Dünya yolları ve yönlerinden... Biricik ulaştırıcı yolu ve eriştirici yönü bana gösteren... Otuz yaşımdan sonraki hayatıma temel atan... Altun Halkanın asrındaki en büyük kutbu... Efendim, irşad edicim, can kurtarıcım... Esseyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretlerinin yüce ruhaniyetine ithaf ediyorum... 26 Mayıs 1972 / N.F.K. Allah Resulünün mübarek hayatları... Eserin yazılışı bir hayli maceralıdır. İlk olarak 1950 tarihinde kaleme alınmış, 1952 Büyük Doğularında Allahın Sevgilisi ismiyle pek kısa bir bölümü tefrika edilmiş, 1956da bu kez O başlığıyla yayınlanmaya başlamış, fakat yarım kalmış ve arada birkaç eksik kalan teşebbüsten sonra, 1969da nihai şekline ve ismine kavuşmuştur. Çöle İnen Nur, Siyer kitaplarının alışılmış anlatımlarından farklı bir üslubu yansıtıyor. Eserin takdiminde bu farklılık şöyle ifadelendirilmektedir: Tefsir, Hadîs, siyer ve nakil olarak en emin kaynaklardan devşirili ve kaynaklarını tek tek göstermek tasasından uzak bu eser, Başlangıç yazısında da belirtildiği gibi, sadece iman sahiplerine hitap edici, hiçbir aklî teftiş, tespit ve ispat gayretine düşmeyici, mutlak doğru üzerine hissî ve teessürî bir çatı kurucu ve eğer bir kıymeti varsa onu bu noktada toplayıcı bir denemedir; ve akla verdiği pay, onu bazı noktalarda yine akılla iptal etmekten ibarettir. Bu bir ilim değil, sanat eseridir ve ilmin içini ve dışını tahkik selâhiyetinde olmadığı mukaddes kapıya, ancak, inanmış ve teslim olmuş sanat tavriyle sokulmaktan başka çare yoktur. / N.F.K.
Eserimi... Her yıldızla her yıldız arası yollar ve yönler kadar çok ve dolaşık... Dünya yolları ve yönlerinden... Biricik ulaştırıcı yolu ve eriştirici yönü bana gösteren... Otuz yaşımdan sonraki hayatıma temel atan... Altun Halkanın asrındaki en büy... tümünü göster
Bu kitap, Necip Fazılın Türk entellektüeller muhiti Babıaliyi, bizzat merkezinde olarak şahıs şahıs bir kıymet hükmüne bağladığı, kendini ise acımasız bir nefs muhasebesine tâbi tuttuğu otobiyografik eseridir. O ve Benle birlikte Necip Fazıl mevzuunda anahtar olmak hususiyetiyle de ayrı bir değer kazanan eserde, Bâbıâli, Tanzimat sonrası, her an oluş veya bir türlü olamayış buhranları içinde kıvranan Türk cemiyetinin boğaz anaforu; şahıslarsa aynı damga altında gelip geçen ve akıp giden dalgacıklar... O ve Ben ile Bâbıâli, Necip Fazılın hayat hikayesi bütününün, birbirinde tekrarlanmayan iki ayrı dilimi...
Bu kitap, Necip Fazılın Türk entellektüeller muhiti Babıaliyi, bizzat merkezinde olarak şahıs şahıs bir kıymet hükmüne bağladığı, kendini ise acımasız bir nefs muhasebesine tâbi tuttuğu otobiyografik eseridir. O ve Benle birlikte Necip Fazıl mevzuund... tümünü göster
Necip Fazıl Kısakürekin, roman kalıpları içinde kaleme aldığı tek eseri... Roman, üniversitede felsefe asistanı olan Nacinin hayatı etrafında gelişir... Bu hayat, Necip Fazılın kendi hayatı değildir ama onun hayat hikayesindeki bir çok unsuru içinde barındırır. Naci, çevresine karşı davranışlariyle, kadın, cemiyet ve sanat anlayışiyle, hayata ve ölüme dair düşünceleriyle bir karakter bütünü halinde şekillendikçe hayalimizde bir Necip Fazıl portresi belirir gibi olur.
Necip Fazıl Kısakürekin, roman kalıpları içinde kaleme aldığı tek eseri... Roman, üniversitede felsefe asistanı olan Nacinin hayatı etrafında gelişir... Bu hayat, Necip Fazılın kendi hayatı değildir ama onun hayat hikayesindeki bir çok unsuru içinde ... tümünü göster