Yaşamdan Dakikalar, bir televizyon klasiği. Tam 4 yıldır eksilmeyen temposuyla sürüyor. Dört usta yorumcu, bizi her hafta hayatın içinde gezdiriyor, doyumsuz sohbetleriyle bilgilendiriyor, keyiflendiriyor, düşündürüyor, hayata farklı pencerelerden bakmamızı, hayatın farklı yönlerini görmemizi sağlıyor.
Yaşamdan Dakikalar'ı, izleyemeyenlere de ulaştırmak, kalıcı kılmak istedik. Programların en ilgi gören, en keyifli bölümlerini seçip resimler, çizimler eşliğinde kitaplaştırdık.
Üstelik programlardan seçilmiş 110 dakikalık DVD hediyesiyle, hem okunsun, hem seyredilsin diye.
Yaşamdan Dakikalar, bir televizyon klasiği. Tam 4 yıldır eksilmeyen temposuyla sürüyor. Dört usta yorumcu, bizi her hafta hayatın içinde gezdiriyor, doyumsuz sohbetleriyle bilgilendiriyor, keyiflendiriyor, düşündürüyor, hayata farklı pencerelerden ba... tümünü göster
Sunay Akının tüm canlıları ve evreni kucaklayan yüreği gibidir kağıt gemisi de; benzersiz düşlerin, düşüncelerin ve adaletin taşındığı... Bu kez yolcuları insanoğlunun yıkıcılığından kaçan zürafalar, geyikler, gergedanlar, aslanlar ve daha bir çok hayvan. Kağıt gemisini Nuhun Gemisine dönüştürüyor Sunay Akın. Yolculuk boyunca hayvanların, insan yaşamına karışmış, ama hep gölgede kalmış öykülerine ulaşıyor yazar. Hayvanların soylu suskunlukları, karşılıksız dostlukları ancak bir Şairin çözebileceği antik bir dil gibi büyüyor sayfalar boyu... Kitaptaki her olay, tarihte yalnızca insanların değil, hayvanların da rollerinin önemine tanıklık etmektedir. Olayları birbirine bağlayan; hayvanların sevecen soluklarından dokunmuş görünmez bağlardır ve bir hayvanın dostluğunu yaşayan insan daha güçlü ve özgürdür diğerlerinden..!Bundan böyle lodosla her gece Sunay Akının yolunu bekleyip duracaklardır en saklı koylarda; foklar, yunuslar ve balinalar. Hep anlattığı o dingin masal denizlerine bir an önce götürmesi için onları..!
Sunay Akının tüm canlıları ve evreni kucaklayan yüreği gibidir kağıt gemisi de; benzersiz düşlerin, düşüncelerin ve adaletin taşındığı... Bu kez yolcuları insanoğlunun yıkıcılığından kaçan zürafalar, geyikler, gergedanlar, aslanlar ve daha bir çok ha... tümünü göster
Sunay Akının tüm canlıları ve evreni kucaklayan yüreği gibidir kağıt gemisi de; benzersiz düşlerin, düşüncelerin ve adaletin taşındığı... Bu kez yolcuları insanoğlunun yıkıcılığından kaçan zürafalar, geyikler, gergedanlar, aslanlar ve daha bir çok hayvan. Kağıt gemisini Nuhun Gemisine dönüştürüyor Sunay Akın. Yolculuk boyunca hayvanların, insan yaşamına karışmış, ama hep gölgede kalmış öykülerine ulaşıyor yazar. Hayvanların soylu suskunlukları, karşılıksız dostlukları ancak bir Şairin çözebileceği antik bir dil gibi büyüyor sayfalar boyu... Kitaptaki her olay, tarihte yalnızca insanların değil, hayvanların da rollerinin önemine tanıklık etmektedir. Olayları birbirine bağlayan; hayvanların sevecen soluklarından dokunmuş görünmez bağlardır ve bir hayvanın dostluğunu yaşayan insan daha güçlü ve özgürdür diğerlerinden..!Bundan böyle lodosla her gece Sunay Akının yolunu bekleyip duracaklardır en saklı koylarda; foklar, yunuslar ve balinalar. Hep anlattığı o dingin masal denizlerine bir an önce götürmesi için onları..!
Sunay Akının tüm canlıları ve evreni kucaklayan yüreği gibidir kağıt gemisi de; benzersiz düşlerin, düşüncelerin ve adaletin taşındığı... Bu kez yolcuları insanoğlunun yıkıcılığından kaçan zürafalar, geyikler, gergedanlar, aslanlar ve daha bir çok ha... tümünü göster
Bir adam var bilir misiniz? Her gece deniz ilk dalgalarla uyanana değin, umutları, hüzünleri, bekleyişleri ve ruhun ışığını, eski kitapların hamuruna katarak rengarenk ayçörekleri yaratan; özgürlük adına, barış adına, emek adına...Peki, hiç yediniz mi onun bu sihirli ayçöreklerinden? Eğer kocaman bir parça ısıracak olursanız, kendinizi bir anda, küçücük ışıklardan oluşmuş bir gemide bulabilirsiniz; minareler arasında uyuyan bir mahyaya yelken açmış...Belki de birdenbire duyuverirsiniz tulumbacıların o alevlenen şarkılarını; cariyelerin aklına başından alan... Ya da bir tarlanın başucundan, koşarak geliverir yanınıza bir korkuluk -emeğin bu en eski koruyucularında sevimli ve cesur varlık- ve onunla elele gidersiniz miting alanlarına, yine kucaklamaya; sevgiyi, alınterini, kardeşliği... Korkmayın sakın, başınızın üzerinden ansızın uçuverirse bir cadı; kaçmaktadır belki o da yakılmaktan...Sunay Akın Ayçöreği ve Denizyıldızıni yine bir filozof zekası ve inceliğini, bir çocuğun kalbi, bir şairin duyarlılığı ve bir serüvencinin düşgücüyle sunuyor bizlere. Kitabın her lokması; yaşamın bir başka ucu, dünyanın bir başka köşesi...Ayçöreği ve Denizyıldızı tam bir Sunay Akınsal deneme... Ama kitaptaki her denemenin sonunu, bir roman okuyormuşçasına merakla beklediğiniz için; yazılanlar belki bir roman, dizeler yansımış, neredeyse hiçbir gerçek kalmadığı için dünyada; belki de bir şiir tüm yazdıkları. Yine de her şeyden önce, çok düşünen, merak eden, araştıran, kolay ikna olmayan bir kitap gezgininin görüp keşfettikleriyle dolu, bambaşka bir iklim bulutu bu yapıt...Kitabı okuyup bitirdikten sonra bazı geceler Anne Frankın solgun şarkılarıyla uyanacaksınız uykularınızdan... Ve birlikte, ayışığında titreyen bir kumsalda bulacaksınız kendinizi... İşte o an, eğilip deniz yıldızlarını topladığını göreceksiniz Anne Frankın... Sabahın ışıklarıyla, hiç beklemedikleri bir anda, onlar da yanıp kül olmasınlar diye...Yeşim Saygın Armutak
Bir adam var bilir misiniz? Her gece deniz ilk dalgalarla uyanana değin, umutları, hüzünleri, bekleyişleri ve ruhun ışığını, eski kitapların hamuruna katarak rengarenk ayçörekleri yaratan; özgürlük adına, barış adına, emek adına...Peki, hiç yediniz m... tümünü göster
Bir adam var bilir misiniz? Her gece deniz ilk dalgalarla uyanana değin, umutları, hüzünleri, bekleyişleri ve ruhun ışığını, eski kitapların hamuruna katarak rengarenk ayçörekleri yaratan; özgürlük adına, barış adına, emek adına...Peki, hiç yediniz mi onun bu sihirli ayçöreklerinden? Eğer kocaman bir parça ısıracak olursanız, kendinizi bir anda, küçücük ışıklardan oluşmuş bir gemide bulabilirsiniz; minareler arasında uyuyan bir mahyaya yelken açmış...Belki de birdenbire duyuverirsiniz tulumbacıların o alevlenen şarkılarını; cariyelerin aklına başından alan... Ya da bir tarlanın başucundan, koşarak geliverir yanınıza bir korkuluk -emeğin bu en eski koruyucularında sevimli ve cesur varlık- ve onunla elele gidersiniz miting alanlarına, yine kucaklamaya; sevgiyi, alınterini, kardeşliği... Korkmayın sakın, başınızın üzerinden ansızın uçuverirse bir cadı; kaçmaktadır belki o da yakılmaktan...Sunay Akın Ayçöreği ve Denizyıldızıni yine bir filozof zekası ve inceliğini, bir çocuğun kalbi, bir şairin duyarlılığı ve bir serüvencinin düşgücüyle sunuyor bizlere. Kitabın her lokması; yaşamın bir başka ucu, dünyanın bir başka köşesi...Ayçöreği ve Denizyıldızı tam bir Sunay Akınsal deneme... Ama kitaptaki her denemenin sonunu, bir roman okuyormuşçasına merakla beklediğiniz için; yazılanlar belki bir roman, dizeler yansımış, neredeyse hiçbir gerçek kalmadığı için dünyada; belki de bir şiir tüm yazdıkları. Yine de her şeyden önce, çok düşünen, merak eden, araştıran, kolay ikna olmayan bir kitap gezgininin görüp keşfettikleriyle dolu, bambaşka bir iklim bulutu bu yapıt...Kitabı okuyup bitirdikten sonra bazı geceler Anne Frankın solgun şarkılarıyla uyanacaksınız uykularınızdan... Ve birlikte, ayışığında titreyen bir kumsalda bulacaksınız kendinizi... İşte o an, eğilip deniz yıldızlarını topladığını göreceksiniz Anne Frankın... Sabahın ışıklarıyla, hiç beklemedikleri bir anda, onlar da yanıp kül olmasınlar diye...Yeşim Saygın Armutak
Bir adam var bilir misiniz? Her gece deniz ilk dalgalarla uyanana değin, umutları, hüzünleri, bekleyişleri ve ruhun ışığını, eski kitapların hamuruna katarak rengarenk ayçörekleri yaratan; özgürlük adına, barış adına, emek adına...Peki, hiç yediniz m... tümünü göster
Sunay Akın, bu kez Bir Çift Ayakkabı'yla çıkıyor insanlık tarihinin bilinmeyen tozlu yollarındaki macerasına.
Bir Çift Ayakkabı kimi zaman boya sandıklarındaki hayat ağacı imgesine dönüşüyor, kimi zaman koskoca bir padişahın imdadına yetişiyor. Ay'ın, sinemanın, sanatın, aşkın, savaşın, vd. tarihine ışık tutuyor.
Muhtaç olmasın diye, evden kaçan karısının ayakkabısının içine para koyan terk edilmiş koca kimdir? Van Gogh'un tablosunda ters çevirdiği ayakkabının sırrı...
Abdülaziz İstanbul'u dünyaya nasıl gezdirdi? Hayat ağacı'nın boyacı sandıklarındaki sureti...
Kız Kulesi, pabuçlarını nereye düşürdü? Galata Köprüsü'nden geçen en büyük ayaklara nasıl ayakkabı bulundu? Dünya'nın giriş kapısında kimlerin ayakkabıları duruyor?
Kıvrak hareketlerle oynatıyor kalemini Sunay Akın ve izini sürdüğü hikâyelerin her bir parçasını ustalıkla yerlerine yerleştiriyor.
Sunay Akın, bu kez Bir Çift Ayakkabı'yla çıkıyor insanlık tarihinin bilinmeyen tozlu yollarındaki macerasına.
Bir Çift Ayakkabı kimi zaman boya sandıklarındaki hayat ağacı imgesine dönüşüyor, kimi zaman koskoca bir padişahın imdadına yetişiy... tümünü göster
zeyfir şu anda kitap okumuyor.