Tanrıların Maskelerinde bütün dünya mitolojilerinin ortak bir özden kaynaklandığını ortaya koyan Joseph Campbell, bu klasik yapıtında, dünya mitolojilerinde yer alan kahramanların izini sürerek hepsinin aynı kaynaktan geldiğini gösteriyor. Bütün mitolojik alıntılar temelde insanın sosyal dünyaya katılma sürecini sergilemektedir; insan olma çabasında, Kongolu büyücünün erginlediği kişiyle, modern kentin herhangi bir binasında çalışan kişi arasında fark yoktur. Gılgamış, Odysseus, Boğaç Han, Cuchulainn ve Thor hep aynı simgelerdir. Çağdaş psikanalitik bulgular, rüya örneklemeleri, mitolojik metin karşılaştırmaları eşliğinde benzersiz bir keşif: İnsan; kabile, şehir, ulus bağlarının dışında kendisi olarak var olacak mıdır? Joseph Campbell, ayrıca Yıldız Savaşları filminde mitoloji danışmanlığı yapmıştır.
Tanrıların Maskelerinde bütün dünya mitolojilerinin ortak bir özden kaynaklandığını ortaya koyan Joseph Campbell, bu klasik yapıtında, dünya mitolojilerinde yer alan kahramanların izini sürerek hepsinin aynı kaynaktan geldiğini gösteriyor. Bütün mito... tümünü göster
Tanrıların Maskelerinde bütün dünya mitolojilerinin ortak bir özden kaynaklandığını ortaya koyan Joseph Campbell, bu klasik yapıtında, dünya mitolojilerinde yer alan kahramanların izini sürerek hepsinin aynı kaynaktan geldiğini gösteriyor. Bütün mitolojik alıntılar temelde insanın sosyal dünyaya katılma sürecini sergilemektedir; insan olma çabasında, Kongolu büyücünün erginlediği kişiyle, modern kentin herhangi bir binasında çalışan kişi arasında fark yoktur. Gılgamış, Odysseus, Boğaç Han, Cuchulainn ve Thor hep aynı simgelerdir. Çağdaş psikanalitik bulgular, rüya örneklemeleri, mitolojik metin karşılaştırmaları eşliğinde benzersiz bir keşif: İnsan; kabile, şehir, ulus bağlarının dışında kendisi olarak var olacak mıdır? Joseph Campbell, ayrıca Yıldız Savaşları filminde mitoloji danışmanlığı yapmıştır.
Tanrıların Maskelerinde bütün dünya mitolojilerinin ortak bir özden kaynaklandığını ortaya koyan Joseph Campbell, bu klasik yapıtında, dünya mitolojilerinde yer alan kahramanların izini sürerek hepsinin aynı kaynaktan geldiğini gösteriyor. Bütün mito... tümünü göster
Avrupanın pagan destanları İslam-Hint kaynaklarıyla beslenmeye başlayan Hristiyanlık efsaneleriyle yeni bir kalıba dökülmeye çalışılırken; aynı anda bu düzene karşıt bir tasarım da kendi yorumunu aynı ırmakta izler ve Aydınlanma çağından başlayarak yeni dünya görüşlerinin yeni yorumlarına konu oluşturur. Bu olgu, önde gelen sanatçıların, özellikle Goethe, Wagner, Eliot, Joyce, Mannın yapıtlarında; Spengler, Schopenhauer, Nietzsche, Jung ve bir çok filozof ve bilim adamının eleştirilerinde yeniden biçimlenir. Özetle, bu eserde dile getirilen, tür olarak tanımlanan insanın, birey olma çabasında kendini ve gerçeği arayışının yanı sıra; ders çıkarabileceği veya öykünebileceği yeni mitoloji üretiminin heyecanlı, tehlikeli ve bitmeyecek sürecidir. Dahası, insanın tekillik ve sevgi yolunda toplumla, kendi tarihsel kökleriyle hesaplaşmasının zevkle okuyacağınız devasa bir dökümüdür...
Avrupanın pagan destanları İslam-Hint kaynaklarıyla beslenmeye başlayan Hristiyanlık efsaneleriyle yeni bir kalıba dökülmeye çalışılırken; aynı anda bu düzene karşıt bir tasarım da kendi yorumunu aynı ırmakta izler ve Aydınlanma çağından başlayarak y... tümünü göster
Avrupanın pagan destanları İslam-Hint kaynaklarıyla beslenmeye başlayan Hristiyanlık efsaneleriyle yeni bir kalıba dökülmeye çalışılırken; aynı anda bu düzene karşıt bir tasarım da kendi yorumunu aynı ırmakta izler ve Aydınlanma çağından başlayarak yeni dünya görüşlerinin yeni yorumlarına konu oluşturur. Bu olgu, önde gelen sanatçıların, özellikle Goethe, Wagner, Eliot, Joyce, Mannın yapıtlarında; Spengler, Schopenhauer, Nietzsche, Jung ve bir çok filozof ve bilim adamının eleştirilerinde yeniden biçimlenir. Özetle, bu eserde dile getirilen, tür olarak tanımlanan insanın, birey olma çabasında kendini ve gerçeği arayışının yanı sıra; ders çıkarabileceği veya öykünebileceği yeni mitoloji üretiminin heyecanlı, tehlikeli ve bitmeyecek sürecidir. Dahası, insanın tekillik ve sevgi yolunda toplumla, kendi tarihsel kökleriyle hesaplaşmasının zevkle okuyacağınız devasa bir dökümüdür...
Avrupanın pagan destanları İslam-Hint kaynaklarıyla beslenmeye başlayan Hristiyanlık efsaneleriyle yeni bir kalıba dökülmeye çalışılırken; aynı anda bu düzene karşıt bir tasarım da kendi yorumunu aynı ırmakta izler ve Aydınlanma çağından başlayarak y... tümünü göster
Evrenin ve insanlığın akıl almaz serüveninin, yaratılışın ilk anından başlayarak, Yaratıcının kendisinden dinlediğinizi hayal edin. İşte Franco Ferruci bunu yapmış ve ortaya büyüleyici bir roman çıkmış... Ferruccinin şefkatli ve unutkan Tanrısı, kendini evrenin muazzam boşluğunda yapayalnız bulduğu andan başlayan bir yazgıyı, bütün iniş çıkışlarıyla birlikte, unutulmaz bir hikâyeye dönüştürüyor. Bir bakıma herkesin, her canlının, bütün yeryüzünün hikâyesi bu... Evrenin Hikâyesi her şeyden önce bir yalnızlık destanı; çünkü yalnızlıkların en katlanılmaz olanını, Tanrının mutlak ve aşılmaz yalnızlığını anlatıyor. Bu kahredici yalnızlıktan bir çıkış yolu arayan Tanrı sonunda yerküreye hayat verir, evrenin doğurduğu umut çiçeği ne...Yaratıcısının tutkuyla sevdalandığı bu yeşil ve mavi gezegenin, aynı zamanda dizginlenemez bir yıkım enerjisiyle dolu olduğu çok geçmeden anlaşılacaktır: Söz dinlemez yerküre, yaratıcısının şaşkın bakışları altında kendi yoluna gider.İnsanoğlu doğduğu zaman, Tanrının umutları bir kere daja canlanır. Zulüm ve vahşeti yeryüzünden silmesine yardım edecek belki de odur!.. Bundan sonrası ne yazık ki bir hüsran hikâyesidir. En sevdiği varlığıyla Tanrı arasındaki ilişki, hüzün ve hayal kırıklığıyla gölgelenmeye mahkûmdur, hem de sonsuza kadar. İnsanlığın etkili çoğunluğu, Tanrının sevgi ve iyilik dolu bir dünya özleminin gerektirdiği sorumlulukları üstlenmenin sıkıntısına girmeyecek, zulüm ve vahşet üretmeye devam edecektir. Üstelik Tanrının başka bir yaratığına vermediği aşk yetisine rağmen... Böylece binlerce yıllık arayış sonuçsuz kalacak, kötülüğün ve acının kaynağı bulunamayacak, bilgi ve güzelliğin hüküm sürdüğü bir dünya yaratılamayacaktır...Tanrıyla kişisel ilişkiniz ne olursa olsun, iyiliğe ve geleceğe gizli gizli inanmak isteyenlerdenseniz, bu hazın hikâyenin aklınızda ve yüreğinizde derin bir iz bırakacağına hiç kuşku yok. Bu hikâye, kendi sorumsuzluklarımızın hikâyesi çünkü...Evrenin Hikâyesi, binlerce yıllık dinsel ve felsefi düşünceyi bir araya toplayan büyük ilgi ve övgü uyandırmış, oyuncul, harikulade ve karşı konulmaz bir kitap. Ne mutlu okura, çünkü Tanrının uzun uykusuzluğunun öyküsü olan bu kitap ona uykuyu unutturacak... Olağanüstü.Umberto Eco.
Evrenin ve insanlığın akıl almaz serüveninin, yaratılışın ilk anından başlayarak, Yaratıcının kendisinden dinlediğinizi hayal edin. İşte Franco Ferruci bunu yapmış ve ortaya büyüleyici bir roman çıkmış... Ferruccinin şefkatli ve unutkan Tanrısı, kend... tümünü göster