Takip Edenler
Bugün yaşasalardı?
Tolstoy fabrikasını işçilere dağıtırdı. Dostoyevski her gece reality show izlerdi. Turgenyev New York’tan Rusya üzerine yazardı. Puşkin intihar ederdi. Gogol İspanya kralı olurdu.
Byron “Türkiye’de WMDs var” derdi. Shakespeare’e kartel derlerdi. Conrad Arap Baharı temalı yazardı. Joyce en büyük hard porn koleksiyonuna sahip yazar olurdu. Wilde Morrissey’in kankası olurdu. Woolf yine intihar ederdi.
Nabokov yaratıcı yazarlık atölyesi açardı. London yaşam koçu olurdu. Sylvia yirminci intihar girişiminde bulunurdu. Faulkner mail hesabını hiç kontrol etmezdi. Carver, Semra’yla evlenirdi. Hemingway Suriye iç savaşını Dubai’de otelde internetten takip eder, Suriye’den diye yazardı. H. James Nişantaşı’nda otururdu. Pound gerçeği görürdü. Ginsberg gece Shake’in e takılır, gündüzleri Bdp’yi savunurdu. Melville ne yapacağını bilemezdi.
Marx Zizek’i tekme tokat döverdi. Goethe en çok saygı duyulan köşe yazarı olurdu. Mann her gün marketten kasayla maden suyu alırdı. Tucholsky yanında silah, ip ve hapla gezerdi. Zweig intihar etmediğine önce sevinir, sonra pişman olurdu. Böll lunapark işletirdi. Rilke couchsurfing’le dünyayı gezerdi. Nietzsche bekar evi tutar kimseyle muhatap olmazdı. Wittgenstein susardı. Kafka yine evde kalırdı.
Flaubert gurme programlarını kaçırmazdı. Balzac Brezilya’ya yerleşirdi. Rimbaud tüm servetini nakit olarak yanında taşırdı. Perec Apple Store’a uygulama yazardı. Vian Hollywood’da aktör, yönetmen ve senarist olurdu. Maupassant Karaköy’de takılırdı.
Cervantes Trabzon’u değil Antalya’yı isterdi. Pessoa 18 bin ayrı mail adresi alırdı. Sabines’e Posta beş milyon teklif ederdi. Kierkegaard üç gazetede farklı isimlerle köşe yazarlığı yapıp, kendi kendine polemik çevirirdi. Ovidius Fashion Tv izlerdi. Platon Yunanistan’daki ekonomik krize çözüm olarak diktatörlük önerirdi.
Özdemir Asaf twitterda en çok takipçili şair olurdu. Kemal Tahir Türkiye’deki Ermeni Tarihi üzerine yazardı. Orhan Kemal kebap salonu açardı. Sabahattin Ali, Abdullah Gül’ün öğle yemeğine çağrılmazdı. Tezer Özlü diş hastanesinden çıkmazdı. Oğuz Atay yine tutunamazdı.
İbrahim Kahramani diye biri yazmış,hoşuma gitti.
Boyunayım; ama enine olmayı tercih ederdim.
Ben kökünü toprağa batırmış bir ağaç değilim taşları ve o ana sevgisini emen. Bu yüzden büyüyemiyorum parlak yapraklara her nisan, bir çiçek tarhının güzelliği de olamadım ne yazık ki. Sanki özenle boyanmış ve kendi payına düşen hayranlarını kabul eder gibi, pek yakında bütün yapraklarından birer birer döküleceğini bilmeden. Benimle karşılaştırılırsa, ölümsüz sayılır bir ağaç ve bir çiçek o kadar uzun boylu değildir belki; ama kalkışmanın anlamını bilir. Bense ömrünü bir ağacın, cesaretini istiyorum bir çiçeğin. / SP
121 ile 130 arası gösteriliyor, toplam 159 kişi.