Kitap okudukça kendini cahil hisseden ve çoğu zaman kitap okurken 'ooohaaaa! bunu nasıl düşünmüş ya?!' diye delilenen birisiyim işte. Akıl sağlığımdan şüpheleniyorum bazen, sonra da diyorum ki üç günlük dünya, boşver. Gönlümün istediği, kitabı yağmurlu havada bir balkonda çay eşliğinde okumak ama o da her zaman olmuyor tabii. Daha çok okumaya başladığım koltukta kılıktan kılığa girerek gelişiyor olaylar. İş güç çok, kitap da çok ama hayat kısa; varayım gerisini biraz daha düşüneyim.

Benim için okunmamış her kitap , yeni bir kitaptır felsefesini düstur edindim. "Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi... bilmez ki sorsun, bilse sorardı."

Hareket etmezsen acı üzerinde birikir. B.Bıçakçı

21 yaşına kadar kitapların dünyasından uzak kalmasına rağmen, bu yaştan sonra hızlı ve keskin bir değişimle bu evrene dalmış hala yüzeyde dolaşan ve derine inmeye çalışan biriyim. Kitap sevdasından önce gelen sinema sevdası ve çalışma koşullarının zorluğu nedeniyle ayda 1 kitabı anca okumasına rağmen, okuduğu kitaplar üzerine sinema uyarlaması ile beraber filmonerisi.blogspot.com da kritikler yazmaya çalışmaktadır.

Nesicka: Usta Gizemci Whovian. Kitap okuyucu. Sherlocked Grammar Nazi. Kahve ve sarap tutkunu. Jazz dinleyici. Nadir mallar mevcuttur. Her derde sifa bulunur. Kayip esyalar aranir. Bozuk ne varsa mayalanir. Fal bakilmaz. Ask iksiri satilmaz. Buyu yapilmaz.

İzmit-İstanbul arası mekik dokur, YTÜ ve KOÜ'de Yeni Türk Edebiyatı master'ı yapmaya çalışır, Kocaeli Şehir Tiyatrosunda öğrenci, 5 kedili, miyop.