Takip Edenler
hayal gücünden yoksun, sığ, hoşgörüsüz. başına buyruk tezler, içi boş laflar, dağınık ideolojiler, kalıplaşmış sistemler. beni gerçekten korkutan böyle şeyler işte.MURAKAMİ
Ormanda yolunu yitirmiş çocuklar gibi terk edilmişlik içerisindeyiz. Önümde durup bana baktığında, ne sen benim içimdeki acıları anlayabiliyorsun ne de ben seninkileri ve senin önünde kendimi yere atsam, ağlasam ve anlatsam bile, biri sana cehennemi sıcak ve korkunçtur diye anlattığında cehennem hakkında ne bilebilirsen, benim hakkımda da ancak o kadarını bilebilirsin.
Kitap okudukça kendini cahil hisseden ve çoğu zaman kitap okurken 'ooohaaaa! bunu nasıl düşünmüş ya?!' diye delilenen birisiyim işte. Akıl sağlığımdan şüpheleniyorum bazen, sonra da diyorum ki üç günlük dünya, boşver.
Gönlümün istediği, kitabı yağmurlu havada bir balkonda çay eşliğinde okumak ama o da her zaman olmuyor tabii. Daha çok okumaya başladığım koltukta kılıktan kılığa girerek gelişiyor olaylar.
İş güç çok, kitap da çok ama hayat kısa; varayım gerisini biraz daha düşüneyim.
Benim için okunmamış her kitap , yeni bir kitaptır felsefesini düstur edindim.
"Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi... bilmez ki sorsun, bilse sorardı."
11 ile 20 arası gösteriliyor, toplam 55 kişi.