yazar düzenlemeleri
Berfin., 69 adet değişiklik yapmış.  (5/14)
Berfin., Barbarlar Zamanı başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

İster inanın ister inanmayın, burada anlatılanların hepsi gerçektir. Hikayelerde yer alan almayan bütün kişi, kurum, kuruluşlar, tarihler, toplumsal sistemler, ülkeler, hayvanlar, olaylar ve mekanlar daha da gerçektir. Hiçbirinde hayal ürününün kırıntısı dahi yoktur.


Cem Uğur, faillerinin bile anlatmaktan çekindiği konuları ustalıkla eklemleyip bir resmi acılar geçidi izletiyor Barbarlar Zamanı’nda. Sergerdesi, eşkıyası, soğuk suyu bol memleketin; Mamekiye, Dersim ya da Tunceli’nin dağ çiçekli, çıbanlı, çokça delili hikayelerini anlatıyor. Dört dağ, üç nehir, iki tepe, bir vadi ve yarım ovanın üstünde Kemalkuşlarının uçuşunu etkileyici metaforlarıyla betimleyip, sert konuları kalemiyle yontarak eşsiz bir anlatı yaratıyor. Barbarlar Zamanı herkesin duyduğu şeylerin, kimsenin ummadığı şekilde kâğıda döküldüğü dolambaçlı bir avantür.
9 yıl, 7 ay
Berfin., Barbarlar Zamanı başlıklı kitabın edisyon detaylarını düzenledi

ISBN düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 9789750517334
Yayınevi düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali İletişim Yayınları
Yayın yılı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 2015
Sayfa Sayısı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 180
Format düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali boş
9 yıl, 7 ay
Berfin., Baldırı Çıplak Hayırseverler başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Dünya işçi edebiyatının klasiklerinden biri olan, baskı adedi milyonları bulan, sayısız sendikanın eğitim kitabı niteliği kazanmış bir başyapıttır Baldırı Çıplak Hayırseverler ve anlattığı dünyanın bütün emekçilerinin gerçek hikâyesidir. Onlar “varolan sistem”de yaşıyorlar. İş umuduyla sabahın köründe uyanıp yollara düşüyorlar. Eğer şans yüzlerine gülerse, o günü, o haftayı, çok çok o ayı kurtarabiliyorlar. Ama ne kadar çok çalışırlarsa çalışsınlar, yedikleri yine bir dilim kuru ekmek, giydikleri ise partal bir ayakkabı. Kimi marangoz, kimi boyacı... kısacası hepsi birer emekçi, hepsi birer işçi. Varolan sistem ise acımasız çünkü o günün zenginliklerini yaratan işçiler sefalet içinde yüzüyor. Tek gayesi var bu sistemin: en çok kâr, en az maliyet. Anlayacağınız, emeği sömürerek kendini var ediyor. Adı ise malum: kapitalizm.
Baldırı Çıplak Hayırseverler, yüz yıl öncesinde, küçük bir İngiliz kasabasında, kapitalizmin “korkunç” düzeni içinde yaşamaya çalışan işçileri anlatıyor. Onların yeni bir düzen kurma konusunda ne kadar aciz, bilinçsiz ve baştan yenik olduklarını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Baştan yenikler çünkü sistemin kalıpları yetmezmiş gibi, dinin itaat vaaz eden öğretileri de onları cendereye almış. Bu kölelik zincirlerini kıramadıkları gibi, çabaladıkça yoksulluk batağına daha çok batıyorlar.
9 yıl, 7 ay
Berfin., Baldırı Çıplak Hayırseverler başlıklı kitabın edisyon detaylarını düzenledi

Yayınevi düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Literatür Yayıncılık
Yayın yılı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 2006
Sayfa Sayısı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 819
Format düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali boş
Dil düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Türkiye Türkçesi
9 yıl, 7 ay
Berfin., HiçBir Şey Yerinde Değil başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

"Artık giden gitti. Zaman artık gitti".

Yirmi yıl önce, Türkiye'nin 90'larında, kocası sokakta vurularak öldürülmüş bir Vanlı kadının sözleri bunlar. Acısını böyle tok sözlü karşılayan da var, hâlâ ağıt yakan da... '90'lı yılların savaşla, ölümlerle, işkenceyle, kayıplarla dolu mirasıyla yüzleşmek, sadece doğrudan mağdurlarının değil, bütün toplumun, her insanın sorunu olmalı. Bu araştırma, böyle bir yüzleşmenin zorluklarına, imkânlarına, araçlarına dair kapsamlı bir zemin etüdüdür. Hem teorik ve kavramsal, hem de saha koşullarını tarayan pratik bir zemin etüdü. Çatışmalı dönemlerin sonrasında adalet nasıl sağlanır? Cezalandırıcı ve onarıcı adalet kavramları hangi kapıları açar? Hakikat hakkı neden bir "hak"tır? Geçmişle yüzleşmede mağdurların, tanıkların, hayatta kalanların konumları nedir? Faillerin, sorumluların, seyirci kalanların, bilmeyenlerin -hele bilebilecekleri halde bilmeyenlerin- konumları nedir? Hafıza, yas tutma, bağışlama, hınç ve küskünlük, siyasal dostluk, nasıl işler bu yüzleşmede? Yüzleşme, bağışlama, helalleşme nasıl mümkün olur? Bütün bu soruların cevabını, teorinin ve dünya tecrübesinin birikimlerinin sağlamasını Muş'ta, Bitlis'te, Van'da, Hakkari'de, Şırnak'ta, Mardin'de, Batman'da, Diyarbakır'da yapan bir çalışma.
9 yıl, 7 ay