seher28,
Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi
eski halini göster |
yeni halini göster |
değişimi göster
Göz kamaştırıcı fikirlerle dolu, zeka fışkıran bir roman. -The New York Times-11 Eylülde babasını kaybeden Oskar, birkaç sene sonra mavi bir vazonun içinde bir Bir tek anahtar bulur. Anahtar babasına aittir ait olmasına da, New York şehrindeki 162 milyon kilitten hangisini açmaktadır?Amerikalı yazar Jonathan Safran Foer, Günther Grassın Teneke Trampetinden, Paul Austerın Ay Sarayından ve Italo Calvinonun yazınındaki muzip dinamizmden izler taşıyan kaç kapıyı açabilir? Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakında insanlık deneyimini şaşırtıcı tesadüfler, derin acılar, Yakın icatlar, tesadüfler ve teğetler aracılığıyla dile gelen bir roman. 11 Eylül'de babasını yitiren Oskar, bulduğu anahtarla babasının yaşantısının karanlıklarına eğildiği bir arayışa koyulur. Rastlantılar, zihninde dolaşanlar, söylenmemiş sözler ve geçmişten izler ışığında yol alan Oskar, New York şehrinin labirentlerinde cevapları ararken kendini hiç ummadığı bir noktada bulacak ve yaşam ile zaman, önünde adeta ilmek ilmek çözülecektir.
Foer'in tüm dünyada büyük yalnızlıklar, iç içe geçmiş hayatlar ve sınırsız bir yaşama sevinci merceğiyle konu ediyor. Amerikada büyük ilgi gören ve ses getiren roman, akıcı dili, zengin anlatımı ve çığır bu romanı sadece edebiyata değil, dünyaya bakışınızı da değiştirecek güçte. Çığır açan tekniğiyle içinde yaşadığımız zamanların bir klasiği.O gece babam beni yatırır ve kitap hakkında konuşurken bu meseleye bir çözüm düşünüp düşünemediğini sormuştum. Hangi mesele? Fazlasıyla önemsiz olmamız meselesi. Pekala, bir uçak seni alıp Sahra Çölünün ortasına bıraksa ve sen orada, bir cımbızla bir kum tanesini yerinden bir milimetre oynatsan ne olur? demişti. Muhtemelen susuzluktan ölürdüm, demiştim. Hayır, tam o anda, tek kum tanesini oynattığında demek istedim. Ne anlama gelirdi bu? demişti. Bilmem. Ne? demiştim. Düşün bakalım, demişti. Düşünmüştüm. Herhalde bir kum tanesini oynattığım anlamına gelirdi. Ki o da Sahrayı değiştirdiğin anlamına gelirdi. Yani? Yani mi? Yani, Sahra uçsuz bucaksız bir çöldür. Ve milyonlarca yıldır var. Ve sen onu değiştirdin! Doğru! demiştim yerimde doğrularak. Sahrayı değiştirdim! Anlamı? demişti. Ne? Söyle. Eh, Mona Lisayı yapmaktan veya kanseri tedavi etmekten bahsetmiyorum. Sadece bir kum tanesini bir milimetre oynatmaktan bahsediyorum. E? Bunu yapmasaydın insanlık tarihi şöyle gidecekti Hı-hı? Ama yaptın. Yani? Yatakta ayağa kalkmış, yıldızları göstermiş ve bağırmıştım: İnsanlık tarihinin gidişatını değiştirdim! Doğru. Evreni değiştirdim! Değiştirdin. Ben, Tanrıyım! Sen ateistsin. Ben, yokum! Yatağa, kollarına atlamıştım ve kahkahalarla gülmüştük.Aşırı Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın, kayıplara, arayışlara, insan ilişkilerine, yalnızlığa, kalabalıklara, acıya şimdiden yeni yüzyılın başyapıtlarından biri sayılıyor.
Aşırı Gürültülü ve coşkuya, içinde yaşadığımız şehirlerin labirentlerine, asla adresine ulaşamayan mektuplara, gece yarısı anlatılan masallara, rüyalara ve gerçeklere, söylenen ve asla söylenememiş sözlere dair çarpıcı, eğlenceli, sürprizli İnanılmaz Yakın yaşamın nabzını duymak, mucizelerine şahit olmak isteyenler için unutulmayacak, sarsıcı ve birazcık da sihirli bir roman. Foer okurun elini insanlığın ve insan ilişkilerinin üstün güzelliğinin tam kalbine yerleştiriyor. Okuyun, hayatın nabzını hissedeceksiniz. - Philadelphia Inquirer-(Tanıtım Bülteninden)
Göz kamaştırıcı fikirlerle dolu, zeka fışkıran bir roman. -The New York Times-11 Eylülde babasını kaybeden Oskar, birkaç sene sonra mavi bir vazonun içinde bir anahtar bulur. Anahtar babasına aittir ait olmasına da, New York şehrindeki 162 milyon kilitten hangisini açmaktadır?Amerikalı yazar Jonathan Safran Foer, Günther Grassın Teneke Trampetinden, Paul Austerın Ay Sarayından ve Italo Calvinonun yazınındaki muzip dinamizmden izler taşıyan Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakında insanlık deneyimini şaşırtıcı tesadüfler, derin acılar, büyük yalnızlıklar, iç içe geçmiş hayatlar ve sınırsız bir yaşama sevinci merceğiyle konu ediyor. Amerikada büyük ilgi gören ve ses getiren roman, akıcı dili, zengin anlatımı ve çığır açan tekniğiyle içinde yaşadığımız zamanların bir klasiği.O gece babam beni yatırır ve kitap hakkında konuşurken bu meseleye bir çözüm düşünüp düşünemediğini sormuştum. Hangi mesele? Fazlasıyla önemsiz olmamız meselesi. Pekala, bir uçak seni alıp Sahra Çölünün ortasına bıraksa ve sen orada, bir cımbızla bir kum tanesini yerinden bir milimetre oynatsan ne olur? demişti. Muhtemelen susuzluktan ölürdüm, demiştim. Hayır, tam o anda, tek kum tanesini oynattığında demek istedim. Ne anlama gelirdi bu? demişti. Bilmem. Ne? demiştim. Düşün bakalım, demişti. Düşünmüştüm. Herhalde bir kum tanesini oynattığım anlamına gelirdi. Ki o da Sahrayı değiştirdiğin anlamına gelirdi. Yani? Yani mi? Yani, Sahra uçsuz bucaksız bir çöldür. Ve milyonlarca yıldır var. Ve sen onu değiştirdin! Doğru! demiştim yerimde doğrularak. Sahrayı değiştirdim! Anlamı? demişti. Ne? Söyle. Eh, Mona Lisayı yapmaktan veya kanseri tedavi etmekten bahsetmiyorum. Sadece bir kum tanesini bir milimetre oynatmaktan bahsediyorum. E? Bunu yapmasaydın insanlık tarihi şöyle gidecekti Hı-hı? Ama yaptın. Yani? Yatakta ayağa kalkmış, yıldızları göstermiş ve bağırmıştım: İnsanlık tarihinin gidişatını değiştirdim! Doğru. Evreni değiştirdim! Değiştirdin. Ben, Tanrıyım! Sen ateistsin. Ben, yokum! Yatağa, kollarına atlamıştım ve kahkahalarla gülmüştük.Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın, kayıplara, arayışlara, insan ilişkilerine, yalnızlığa, kalabalıklara, acıya ve coşkuya, içinde yaşadığımız şehirlerin labirentlerine, asla adresine ulaşamayan mektuplara, gece yarısı anlatılan masallara, rüyalara ve gerçeklere, söylenen ve asla söylenememiş sözlere dair çarpıcı, eğlenceli, sürprizli ve birazcık da sihirli bir roman. Foer okurun elini insanlığın ve insan ilişkilerinin üstün güzelliğinin tam kalbine yerleştiriyor. Okuyun, hayatın nabzını hissedeceksiniz. - Philadelphia Inquirer-(Tanıtım Bülteninden)
Bir tek anahtar kaç kapıyı açabilir? Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın icatlar, tesadüfler ve teğetler aracılığıyla dile gelen bir roman. 11 Eylül'de babasını yitiren Oskar, bulduğu anahtarla babasının yaşantısının karanlıklarına eğildiği bir arayışa koyulur. Rastlantılar, zihninde dolaşanlar, söylenmemiş sözler ve geçmişten izler ışığında yol alan Oskar, New York şehrinin labirentlerinde cevapları ararken kendini hiç ummadığı bir noktada bulacak ve yaşam ile zaman, önünde adeta ilmek ilmek çözülecektir.
Foer'in tüm dünyada büyük ses getiren bu romanı sadece edebiyata değil, dünyaya bakışınızı da değiştirecek güçte. Çığır açan tekniğiyle Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın, şimdiden yeni yüzyılın başyapıtlarından biri sayılıyor.
Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın yaşamın nabzını duymak, mucizelerine şahit olmak isteyenler için unutulmayacak, sarsıcı ve birazcık da sihirli bir roman.