Yılcan, 233 adet değerlendirme yapmış.  (30/34)
Anne Kalbi
Anne Kalbi

10

Bu kitapla, düşünecek, duygusallaşacak, heyecanlanacak, zaman zaman gözleriniz dolacak ve sürekli bilinmezlikleri çözmeye çalışacaksınız.. Akıcı, rahat okunabilir-anlaşılabilir ve mantıklı ilerleyen konusunun olması en önemli avantajlardan... Sakin sakin ilerleyen hikaye, kitabın sonlarına doğru heyecanı doruklara çıkarıyor ve sonuca ulaşmak için her zamankinden daha hızlı okuma ihtiyacı duyuyorsunuz... Anneliği-sevgiyi-bağlılığı ve bunların sonucu olan fedekarlığı iyi anlatan bir kitap..ve arada "aşk"ı da eksik etmiyor...:) Ayrıca Movimax Family tadında bir filmin hikayesi gibi... Tavsiyemdir...

İkinci Bahar
İkinci Bahar

10

Eğlenceli bir roman… Bir yandan da rahatlatıcı… Hiçbir zaman yaş takıntısı olacak bir karakterde olmadım zaten ama bu romandan sonra, 34. yaşımı daha çok sevdim, 40. yaşımı da daha bir hevesle bekliyorum. Bu romanla; yüreğinizin sesini dinlemeyi daha çok isteyeceksiniz, etrafınızdaki (iyiliğiniz için bile olsa) olumsuz ve hayatı sınırlandıran düşünceler ile yönlendirmelerden ve ısrarcı mutsuzluklardan uzak durmayı da... kimin ne düşündüğü birden önemsizleşecek... hayatınızın kontrolünü ele almak isteyeceksiniz... en önemlisi de, hayatın sürprizlerine açık olmayı… Bir aşk romanı gibi görünebilir ama ne olduğu daha çok sizi nasıl etkilediğine bağlı… Anlatımı ve çevirimi ile son derece kolay okunabilir bir roman…

Satranç
Satranç

10

Harikaydı. İlk başta satrançla alakalı olması beni çekse de, psikolojik, dramatik ve tarihle dolu bir öykü buldum. Bu kadar kısalıkta bu kadar çok şey verebilen bir öykü…

Özgürlüğün Elli Tonu (Fifty Shades, #3)
Özgürlüğün Elli Tonu (Fifty Shades, #3)

7

Serinin 2. Kitabı gibi, 3. Kitap, Özgürlüğün Elli Tonu da, biraz şekillenen konusu, heyecan ve meraka neden olan yeni karakter ve olaylarıyla daha ilgi çekiciydi. Ancak önceki iki kitapta olduğu gibi, çok sıkıldım okurken. Abartılı bir +18 anlatımı burada da devam etti. Yaklaşık 700 sayfalık kitap, eğer bu kadar abartı içermese, 350-400 sayfalık tadında bir aşk romanı olabilirdi. Evet başka bişey değil... Psikolojik yönden incelenebilecek bir hikayesi ve karakter analizi olabileceğini düşünmüştüm ilk başta ama buna değeceğini düşündüğüm bir kurgu ve konu bulamadım. Sapkın istek ve arzulara zorlama bahane yaratılmış sanki.. Hayattaki karşışığı çok tehlikeli ve aşağılayıcı olacak kadar hem de bu sapkınlık...Ancak karakterler incelenecekse, beklenildiğinin aksine kadın karakterin çelişkili çekinceleri incelensin derim ben... Ama haksızlık etmek istemediğim bir nokta var; Serinin “erotik roman” olduğu konusunda kandırılmadık, gayet bilinçli okuduk. Zaten erotizme karşı olan da yok. Yalnız her tür abartıdan sıkıldığım gibi, bundan da sıkıldım. "Dozunda olmayan hiçbirşey etkilemez, iter"... Ayrıca, seride sex ve aşk ı birarada hissedemedim. İkisi bir arada olmayınca ve abartılınca da itici gelmemesi kaçınılmaz oldu. Bir de önceki 2 kitapta sıklıkla tekrarlanan bir takım ifadeler burada da vardı... Yine de dediğim gibi, 3. Kitap, daha çok merak ve heyecan uyandıran bir roman oldu. Konu bu kitapta tamamen çözülüyor ve soru işaretleri tamamen kalkıyor. Seri boyunca anlatım ve çeviri de kolay okunmasına yardımcı oldu. Israrla tavsiye ettiğim bir kitap olamayacağı gibi, etmeyeceğim de olamaz... Tercih ve zevk meselesi bence bu kitabı okumak… Şimdi tek merakım; filmi çekilecek olan bu serinin, sinemaya nasıl aktarılacağı ve romana ne kadar bağlı kalınabileceği… Bire bir aktarıldığı takdirde, Türkiye’de hangi TV kanalının veya sinemanın bunu gösterebileceği

Karanlığın Elli Tonu (Fifty Shades, #2)
Karanlığın Elli Tonu (Fifty Shades, #2)

7

Serinin ikinci kitabı… Birinci kitaba göre daha şekillenen ve heyecan yaratan konular olması, kitabı daha bir çekilir kıldı diyebilirim. Ancak hala daha, +18 anlatımların çok fazla, gereksiz ve sıkıcı olduğunu düşünüyorum. Cinselliğin edebiyata dahil olmasına karşı değilim ama her şey dozunda ve yerinde olmalı… Burada abartılı ve romanı kalınlaştırmaktan başka işe yaramıyor bana göre... Bir de tekrarlanan olay ve ifadeler çok ama çok sıkıyor. Mesela karakterimizin 600 küsur sayfada kaç kez utanıp kızardığını ve buna benzer tekrarların olduğunu sayamadım ama çok sıkıldım... Neyse, yavaş yavaş soru işaretlerinin ortadan kalkmasıyla ve yeni gelişmelerle şekillenen roman (+18 kısımları haricinde) bir aşk romanı tadında… Son kararımı 3’üncü ve son kitaptan sonra vereceğim… Çevirinin rahat okunur başarıda oluşundan da bahsetmeden geçmeyeyim…

Grinin Elli Tonu (Fifty Shades, #1)
Grinin Elli Tonu (Fifty Shades, #1)

6

Okuyup okumamak arasında zor karar verdim. Erotizmin sırf kitabı uç noktalarda sattırmak adına kullanıldığını düşünüp ön yargılı yaklaşmanın anlamsızlıpını görerek, en azından fikrim olsun istedim. Roman evet erotik bir roman ve abartılı bir +18 anlatımı var. ve açıkcası bu kadar abartıdan sıkıldım. Ancak kitabın konusu yok diyemeyiz. Ve bu konu son 2 kitapta daha da şekillecek ve derinleşecekmiş... Beyaz Dizi veya günümüzdeki versiyonlarını severek okumuşsanız, bunun da onların tarzında ama daha +18 ve kalın bir roman olduğuunu düşünün...:)

 Kleopatra'nın Kızı
Kleopatra'nın Kızı

10

Okullarda tarih dersi kitapları da böyle anlatılsa, tarih seven öğrenci sayısı ikiye katlanırdı sanırım. Tarihi gerçekleri keyifli bir anlatımla öğreniyorsunuz. Yazarın duru bir anlatımının olması kadar çevirinin başarısı da dikkat çekiyor. Tabiri caizse, yazarın anlatım şekli, çevirinin sadeliği sizi tarihi bir yolculukta uçuruyor. Sadece sayfalarda karşılaştığınız karakterlerin kim olduklarını bir an durup düşünebiliyor ya da ilk sayfadaki kimlik listesine göz atma gereği duyabiliyorsunuz. Çünkü maşallah zamanında kim kimin çocuğu, eşi vs karıştırabiliyorsunuz. “Kleopatra’nın Kızı”ndan sonra, tarihi romanlara ilgimin arttığını söyleyebilirim. Ancak bundan böyle tek korkum; gerçeğe bu kadar yakın bir hikaye bulamamak.