Organ nakliyle ilgili cok siradisi bir kitapti. Serinin ortasından basladim ama cokta fark etmedi benim için. Tek sorun bazi yerlerin fazlaca uzatilmis olmasi. Birde bilemiyorum isler bu kadar yavas mi yürüyor. Ellerinde o kadar elemanla ilk hafta hicbir sey yapmadan oylece gezelediler gibi. Sonra acildi mevzu. Ama insani dusunduruyor oyle bi durumda nasil davranirdim diye. Lynn'e hem hak verdim hem de cok şuursuz buldum. İlgincti.
Yazarin alışılmadık bir tarzi varmis. İlk kez okudum kendisini garip geldi bana. Tek bir karakterin etrafinda donen 13 ayri hikaye ama bazilarinda karakterin sadece adi geciyor. Bazilarinin kitapta neden olduğunu hic anlamadim. Sonu bir yere varmayan 3 5 hikaye de cabasi. Cok sevdigimi soylemem. Daha cok sinir bozucu buldum.
Aslinda hos bir hikaye olabilirmis. Ama karakterlerin zihninden gecen her dusunceyi okumak zorunda kalmak bir yerden sonra yeter hissi veriyor. Ustelik duygulari yansitma konusu da fazla yavan ve hissiz geldi bana. Oylece duz okudum. Fiti fiti gecti hersey film gibi.
Sasirtici ama bi o kadar etkileyici bir konusu var. Tek sorun yazarin yazim sekli. Nefes almadan konusmaya benziyor. Paragraflar cok nadir , konusmalar ayrilmamis hersey pespese yazildigi icin konusmaya ucuncu bir kisi katildiginda isler arap sacina donuyor. Diyaloglari kimin soyledigi anlasilmadigindan bi yerden sonra sinir geliyor insana. Onun disinda o kaosu ve getirdigi duygulari cok iyi islemis yazar.
İskender pala yine dokturmus. İnanilmaz akici ve heyecanli bir kitap. Bu arada kitapta gecen saat gercek miydi merak ettim.
Attila'nin hayatinin kisa bir donemini anlatmis Peyami Safa. Okudugum versiyonu cok eski ve gunumuz Türkçesiyle olmadigi icin adapte olmak bi tik zordu. Yesilcam filmi tadinda bi yazim sekli insanda cok ciddiyet uyandirmiyor. Ama okunur.
Sasirtici bi Ashabi Kehf hikayesi. Daha önce Roma versiyonunu okumamistim. Cok ilginc geldi. Kurgusu cok akici ve heyecanla okutturuyor kendini. Ama yazarin asiri cumle ,kelime ,betimleme kullanimi yer yer bayginlik gecirtebiliyor insana.